Uçak düşer deprem olur

Tesadüfler Takvimi - 16/17 Ağustos

17 Ağustos tarihini duyan hiçbir Türk vatandaşının, 1999 yılında yaşanan ve on binlerce insanımızı kaybettiğimiz Marmara depremi faciasını hatırlamaması imkansız, değil mi? Ama bakın, o uğursuz ve talihsiz 16/17 Ağustos günlerinde başka neler yaşanmış Tesadüfler Takvimi’nin kara yapraklarında.

Uçak kazaları ile depremler arasında doğrudan bir ilişki olduğuna dair tezler ciddi ciddi tartışıldı bugüne kadar. Ama kesin bir kanaate, bilimsel bir çıkarıma ulaşamadı, hemfikir olamadı deprem bilimcileri. Ya tarih ve yaşananlar? Aralarında onlarca yıllık zaman farkları olsa da, 16/17 Ağustos’ların sabıka kaydını açıklıyorum:

Sene, 1868. Güney Amerika ülkesi Peru’da yaşanan 8,5 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen tsunami sonrasında, 70.000 insan canından oldu. Yani bizim Marmara depremindeki kaybımızın yaklaşık 3.5 katı.

Peru’daki facianın üzerinden tamı tamına 81 yıl geçmişti ki bu sefer ki 16/17 Ağustos uğursuzluğu Anadolu topraklarını ve insanını vurdu. Erzurum ve Bingöl’de yaşanan 6,7 şiddetindeki depremle, 450 kişi öldü, iki bine yakın ev yıkıldı. Sene, 1949.

Üçüncü mesajın gelmesi için 38 yıl geçmesi gerekti. 1987 yılının 16 Ağustos’unda, Amerika’nın Detroit kentinden kalkan bir yolcu uçağı düşecek ve tam 155 kişi yaşamını yitirecekti. Uçak kazasından kurtulan tek kişi, dört yaşındaki bir çocuktu.

12 sene sonra gelen dördüncü darbe, tam anlamıyla canımızı yaktı, bizi yerle bir etti. Evet, tarihler 17 Ağustos 1999’u gösteriyordu ki Kocaeli-Gölcük merkezli ve 7,4 büyüklüğündeki büyük Marmara depremi, 20.000’den fazla insanımızın hayatına maloldu.

Ve mesaj aralıkları sıklaşıyor, bu sefer 6 yıl sonra, son sabıka kaydı işleniyordu 16/17 Ağustos’un kara sayfasına. Sene, 2005. Batı Karayipler Havayolları’na ait bir yolcu uçağı, Venezuella üzerinde düşüyor ve elim uçak kazası, 160 insanın ölümüne sebep oluyordu.

Umarım ve dilerim ki bu, son uçak kazası-deprem kaydı olmuştur 16/17 Ağustos’un...

17’sini bilemem ama 16 Ağustos’un, aslında uhrevi bir tarafı da var, bizim memleket için, Tesadüfler Takvimi’nde. Nasıl mı, o da bakın şöyle...

1556 yılının 16 Ağustos gününde, İstanbul’da bir tören vardı. Kanuni Sultan Süleyman’ın himayesinde yaptırılan ve Mimar Sinan’ın şaheserlerinden biri olan, muhteşem Süleymaniye Camii’nin açılış töreniydi bu.

Ve üzerinden neredeyse dört asır, tamı tamına 397 yıl geçti. Özellikle Katolik Hıristiyanlar için çok önemli bir yer olan, her sene binlercesinin ziyaret edip hacı oldukları, İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes’te bulunan Meryem Ana Evi açıldı, 16 Ağustos’ta hizmete girdi. Bülbül Dağı’ndaki bu önemli uhrevi mekanın açılış imtiyazını veren ise Papa 12.Pius idi. Sene, 1953.

@İki sene önce bugün “İkiz Çarşılar: Bakırköy-Karşıyaka”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=4281