Uçak kazası...

İstanbul-Isparta seferini yapan Atlas Jet firmasına ait bir yolcu uçağı, önceki gece Süleyman Demirel Havaalanı’na inişi esnasında düştü. Kazada, uçakta bulunan 50 yolcu ve 7 kişilik uçuş ekibi dâhil, kurtulan olmadı.

Uçak gece yarısından sonra düşmüştü. Düştüğü yer ve hava şartları, enkaza ulaşımı geciktirmişti. Bu nedenle, kaza görüntüleri ancak sabah saatlerinde ekranlara verilmeye başlandı.

Verilen görüntülerde, manzara ürkütücü idi. Uçak, parçalara ayrılmıştı. Gövdesi bir yerde, kuyruk kısmı ise başka bir yerde duruyordu. Ölen yolcuların yakınları, kaza yerine gelmeye başlayınca, kıyamet koptu.

Evladını görmek isteyen bir annenin feryadı, dağda yankılanıyordu. Uçak enkazına ulaşıp, evladını görmek istiyordu. Etrafındakiler, onu güçlükle durdurabiliyorlardı. Anne’nin çırpınışı ve haykırışı, izleyenlerin yüreklerini parçalıyordu.

Saatler geçtikçe, TV’lerde kazayla ilgili görüntü ve haberler detaylandı. Sunucu ve yorumcular, kazanın muhtemel nedenlerini sorgulamaya başladılar.

Genelde yorumcular ‘ihmal ve teknik bakım eksikliği’nde birleşiyorlardı. Ancak bu arada, kimi yorumcular da, uçakta bilim adamlarının olduğunu, bu nedenle sabotaj ihtimali olabileceği yorumunu yaptılar.

Ne yazık ki, bu kazada akla en yatkın olan, ‘ihmal ve teknik bakım eksikliği’ ihtimalidir. Bunun yanında, diğer bazı havaalanlarımızda olduğu gibi, Isparta Havaalanı’ndaki ISL’nın (güvenli iniş sistemi) olmayışı, ayrı bir talihsizliktir.

Çünkü geçmişte ISL sistemi olmayan birçok havaalanında, inişlerde benzer kazaların yaşandığı, bu kazadan sonra sıklıkla dile getirildi.

Gerçek neden, ‘kara kutu’nun deşifresinden sonra ortaya çıkacaktır. Belki de kaza, bu güne kadar bilinmeyen ya da söylenmeyen bir ihmal veya eksiklikten kaynaklanmıştır.

Ancak nedeni ne olursa olsun, esas yanlışımız; ihmal ve vurdumduymazlıktır. Alışkanlık düzeyinde seyreden bu tutumumuz; işlerimizi gereğince yapmanın önünde, her zaman engeldir.

Bu nedenle, daima beklenmedik durumlarla karşılaşıyor ve sıkıntıya giriyoruz. Sonra pişman oluyoruz, ancak son pişmanlık fayda etmiyor.

O halde yapılması gereken nedir?

Benzer olayların tekrarını önlemek için, bu kazadaki iddia ve ihtimallerin tamamı, gereğince dikkate alınmalı. Havaalanlarımızdaki eksiklikler bekletilmeden giderilmeli.

Şayet eksiklikleri gidermeye imkânımız yok ise, geriye yapılacak bir tek şey kalıyor. Can güvenliğimiz için, eksiği olan uçaklarımızı ve havaalanlarımızı hizmet dışı bırakmalıyız.