Uçtu uçtu, Ankara'da heykel uçtu

Merhaba değerli okurlar,

Zaman zaman Kızılaya indiğimde, İzmir 1 caddeye uğrar, orada havuzun kenarlarında bulunan pikniklerden herhangi birisine uğrar, bir çay içer, sohbet eder, gelen geçeni seyredirdik dostlarla..

Evet o günde tarih 7 Mayıs'ı, saat 15.30'u gösteriyordu...

Yine Kızılaydık arkadaşlarla...

Hava sıcaktı...

Hadi gidelim havuz kenarına da, bir çay içelim dedik...

Havuzun kenarında güzel güzel içeceğimiz çayın hayaliyle yavaş yavaş adımlayarak oraya geldiğimizde, havuza doğru bakan meraklı bakışlarla dolu bir kalabalıkla karşılaştık...

Aaaa bir de baktık ki, havuzun ortasında duran heykelin tepesine bir vincin askısı takılmış ve heykelin alt tarafı ise işçiler tarafından çıkarılmaya çalışılıyordu...

Yine orada Ankara Büyükşehir Belediyesinin kamyonlarını da gördük..

Oysaki o heykelin oraya çok yakıştığını düşünürdük hep..

Popoları açık küçük kız çocukları heykele sarılmış, şırıl şırıl akan suların içinde çok hoş gözükürdü gözümüze estetik açıdan ve bu yönüyle heykeli yapan kişiyi de överdik..

Bazıları belki o çıplaklığı farklı yorumlıyabilirse de, bence kişilerin o sanat eserine hangi niyetle baktığı ile ilgili olmalı diye düşünüyorum...

O heykele bakınca, insan kendisini bir anda ROMA'da falan da hissedebiliyordu...

Çünkü Avrupa Birliğine girmek için mücadele ede ede, bir hal olduğumuz Avrupa Ülkelerinde bu tür eserlere sık sık rastlandığını hep biliyoruz...

Evet değerli okurlar, Ankara'nın özellikle o sıcacık günlerinde, orada oturup o suyun sesini dinlemek bile, kulağımıza gerçekten çok iyi gelirdi...

Hemen yanımızdakilere sorduk, ne oluyor diye...

Öğrendik ki, Büyükşehir Belediyesi heykeli temizletecekmiş...

Aklımıza, bir anda Ulustaki ATATÜRK HEYKELİNİN YALDIZLA BOYANMASI ÜZERİNE GELEN TEPKİLERDEN SONRA, HEYKELİN YERİNDE NASIL TEMİZLENEBİLDİĞİ gelmişti..

Yine aklımıza, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın GÖKÇEK'in geçmişde, çıplaklığı nedeniyle bir heykeli işaret ederek " BEN BÖYLE SANATIN İÇİNE TÜKÜRÜRÜM... " tarzındaki açıklaması gelmişti...

Bu düşünceler arasında, O HEYKELİN GELİP GELMEYECEĞİ KONUSUNDA ARKADAŞLARLA BİR YEMEĞİNE İDDİAYA GİRİP, çayımızı ağız tadıyla içemeden oradan ayrıldık....

Bakalım, Sayın GÖKÇEK, gerçekten heykeli temizletip yerine koyduracak mı, yoksa o heykel gidip, yerine daha edepli bir heykel mi gelecek göreceğiz.