Üçüncü mektup

Kasım 2000, Ankara

Recai merhaba,

Sana epeydir yazamadım. Ama hep aklımdasın.

Hayli yoğunum bugünlerde. Maarif İşleri ve Cumhuriyetimiz konulu bir belgeselin hazırlığını yapıyorum. Mustafa Necati’yle, onun Milli Eğitim bakanlığı dönemiyle ilgili bir dosya var elimde. Bir de, “Eğitimde Araç Kullanımı” konulu bir çalışma. Bunlarla boğuşuyorum...

Çalışmak hoşuma gidiyor. Ama çok yoğun olunca, zevkine bir şeyler yazamıyorum. Dergilere yazı veremiyorum. Alışkanlıklarımdan vazgeçemiyorum sanırım.

Geçenlerde bir yerde “Safranbolu Kaybolmasın” belgesel filmimiz 30–40 kişilik bir gruba gösterildi. Arkadaşlar filmi çok beğendiler.

Seninle de ilgilendiler. Çoğu seni tanımak, resimlerini görmek istiyor. Umarım gelecek günlerde böyle bir imkân olur.

Bugünlerde elimde, Erkan Oğur’un “Anadolu Beşik” adlı kaseti var. (İsmail H. Demircioğlu ile birlikte çalışmışlar.) Çok değişik geldi bana. Sık sık dinliyorum bunu.

Zamanımın çoğu kütüphanelerde geçiyor. Oysa denizi özledim. Bir göle, dağlara, tepelere gitmek istiyorum...

Garip gelecek belki, epeydir kuş sesi duyamadım. Bunun eksikliğini hissediyorum ara ara. Kaç zamandır fotoğraf çekemedim, fotoğraf çekmeyi özledim...

Son günlerde, giderek daha çok, kalem kâğıt alıp tepelere, uzaklara gitmek istiyorum.

Yazmak, yüreğimdekini, beynimdekini kâğıda dökmek arzusu içindeyim.

Paylaşmak yani. Duygularını, düşüncelerini aktarmak, insanlarla iletişim kurmak mı salt, yoksa başka şeyler mi var? Bilmiyorum. Neyse... Önümüzdeki günlerde de haberleşiriz. Gelecek günlerde yine görüşmek umuduyla...

Fuat OVAT