Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '09

 
Kategori
Teknoloji
 

Ufoymuşşş

Ufoymuşşş
 

Resimler Hürriyet' ten alıntıdır.


Yıllardır birçok insanın görüp de "UFO" diye tanımladıkları uçan cisimler (Unidentified Flying Object) neymiş bakın bakalım. Yıllar önce; "kim bilir hangi amaca hizmet etmek üzere" tasarlanan casus uçaklar olabilir mi?

Haberi Hürriyette okudum. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/11106444.asp?gid=229

Haberi okuyunca, başımıza taş yağacak, kum yağacak, çakıl yağacak gibi safsataların, hurafelerin nereden çıktığı, şimdilerde yayılacak bu ve buna benzer dedikoduların, 25-30 yıl sonra hangi kişinin, hangi ülkenin, hangi para babasının dünya nimetlerini klanına aktarma, saltanatını sürdürme girişimi olduğunu kestirmek zor olmasa gerek.

Öyle bir kurgunun içinde yaşıyoruz ki; gücü elinde tutanların yazdığı senaryoları kaderimiz gibiymiş gibi algılayıp, algılatılıp, işin içinden çıkamadığımız yerde dualara sığınıyor, bizim olmayan, bizim işlemediğimiz günahları biz yapmış gibi kabullenip, bir suç işlediğimizi düşünerek Allah’ a yakarıyoruz. Gazabından koru diye…

Kuran-ı Kerimde geçtiği söylenen “bina ile zina çoğalınca, kıyamet kopacak” senaryosunu hatırlıyorsunuz değil mi? Sizce hangi tarihte ve ne için yazıldı o senaryo? Biraz kafası çalışanlar, ya intihar süsü verilerek, ya da faili muçhul cinayetlerle yok edilmiyor mu sahneden. Aselsan olayında arka arkaya intihar ettiği söylenen dört genç, televizyona çıkıp herhangi bir buluşunu anlatıp da yine ortalıktan kaybolan isimler. Doğa, kirlilik, yeni yeni ortaya çıkan hastalıklar, virüsler, değişen iklimler, yozlaştırılan kültürler, uyuşturucu, terör, küresel kriz vs. vs…

Sen kalk her gün nükleer deneyler yap, binlerce zehirli atıkla havayı zehirle, Kızılderililerin; “İlkbaharda sakınarak yere bas; tabiat ana hamiledir”. (Kiowa) dediği toprağın karnını deş, her gün bombala bombalarınla, ürettiğin binlerce zehirli kimyasalı doğanın karnına boşalt, dört bir yanı gökdelenlerle donat, bir metre kare toprak bırakma yaşadığın yerde, görünmeyen aktörler, hayaletler, isimler yarat, ondan sonra da zavallı halkı kandır. Adı, "zamana ve mekana göre değişen” 25-30 belki de 50-60 yıl önce yazılan senaryolar, aldatmacalarla.

Sen tüm bunları yaparsan, tabii ki gün gelir doğa isyan eder, tabii ki kusar içindekileri.

Depremlerle kusar, yanardağlarla kusar, yangınlarla kusar, sellerle kusar. Ama tek kusuru var doğa ananın. Tüm bunları yapar, isyanını farklı biçimlerde kusarken. Suçlu suçsuz ayırt edemez, günahsız binlerce canlıyı da yok eder katilleri ile beraber. “Katiller bir başka gezegen bulup gitmemişlerse eğer”. Çünkü izin verdiğin, seyrettiğin sürece sen de suçlusun kanunu devreye girer burada.

Yapılan her şey ama her şey önce yapmak, sonra yıkmak, sonra yeniden yapmak, yeniden yıkmak üzerine kuruludur. Her şey ama her şey, doymak bilmez haramilerin, kan emici vampirlerin hayatlarını sürdürmesi içindir.

Onlar çoluk çocuk takmaz saltanatını sürdürmek için. Canlı cansız ayırt etmez. Kullanır ve atarlar. Her şeyi ama her şeyi…

Allah’ ın 99 isminin içinde var olmadığı iddia edilen tanrı da onlardır, güç de, Allah da…

Bizim görevimiz; onların izin verdiği ölçüde tok ya da aç yaşamak, onların istediği sayıda çocuk yapmak, onların istediği kadar teknoloji kullanmak, silah, eksoz dumanı ya da bomba tozu yutarak yaşayıp gitmektir.

Dedim ya…

Her şey bir senaryo. Biz de sırası gelince, izin verildiği ölçüde sahne alan oyuncular, kuklalar, maşalar.

Ne kadar acı değil mi?

Daha fazla resim için lütfen tıklayınız.

http://www.hackhell.com/komik-ilginc-resimler/507379-yoksa-yalniz-degil-miyiz.html

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..