- Kategori
- Spor
UĞUR'lu olsun! FB:3- EDU:1
http://www.fenerbahce.com/haberler/26104.php
Taa öğleden sonra başladı Kadıköy'de şölen havası. Tek kanallı TRT yıllarındaki yılbaşı programları gibi hazırlanmıştı STAR Televizyonu. Kadıköy'de zaten her maç öncesi olan büyük çoşkuya bir de renkli konuklar, röportajlar ve skeçlerle ayrı bir hava verdiler. Teşekkürler yayıncı kuruluşa.
Biz de erken geçtik ekran karşısına. Maç başladı, ilk 15 dakika çok disiplinli ve güzel oynadılar, gol pozisyonu bile bulduk, bir ara tempo düştü ve CSKA'lılar atak yapmaya başladılar derken, 30. dakikada bir karambolde EDU kendi kalemize yolladı topu. Edu'nun bu CSKA maçlarındaki şanssızlığına ne demeli? İlk maçta da onun hatasıyla iki gol yemiştik. Üzüntüsü ekrana yansıdı.
Umudumu hiç yitirmedim, erken gol yemek avantaj olur her zaman, nitekim başka bir Brezilyalı, iki dakika sonra arkadaşını ve bizi üzüntüden kurtardı ve yeniden Fenerbahçe üstünlüğü sağladı. Alex uzaktan muhteşem bir gol attı. Maçın kırılma noktası bu işte, dakika 32.
Her maçta bir yıldızımız doğuyor, bu maçta doğan yıldız Uğur Boral oldu. İlkyarı biterken çok güzel bir gol attı. İkici yarıda bir topu da kale direğinden döndü. Ve skoru belirleyen 3. golü de Uğur attı.
Avrupa yolu hayırlı UĞUR'lu olsun bize ve tüm Türkiye'ye!
Her ne kadar iddiası yok ya da eksiklerle geldiler denilse de CSKA-Moskovalılar çok dirençli oynadılar. Hele Caner bir havalarda. İkinciyarı teknik direktör onu oyundan alınca sevindim, sarıkartı da vardı zaten. Bu arada bir gözümde ekranın üst köşesindeki İNTER-PSV maç göstergesinde. İnter de zorlandı sanırım, uzunca bir süre 0-0 durdu orada. Gerçi o sonuca güvenip de maçı bırakmak olmazdı, maç 90 dakika ve düdük çalınıncaya kadar herşey garanti değil.
Baştan sona üstün oynadık denilebilir, istatistikler de öyleydi. Tribünler bir dakika bile durmadı, coştukça coştular.
Lugano, Selçuk, Alex, Uğur, Gökhan diğerlerinden bir adım önde idi. Semih çok gergindi, Deivid ise relaks, Kazım da öyle. (Bu arada ilkyarı Alex çiklet çiğniyordu.) R. Carlos iyi olmasına rağmen istediğimiz görüntüde değildi. Aurelio da silik durdu sahada. Önemli olan net skorlu bir başarı, tertemiz ve baştan beri gelen bir zafer öyküsü. Emin adımlarla ve planlara uygun bir şekilde kazanılmış bir başarı. En iyi 16 takım arasına girdi Fenerbahçe. Bu yetmiyor bize, biliyoruz.
Ben inanıyorum ki, bu takım yarıfinal oynayacak! Bu rüya değil! Bir de Porto çıkarsa karşımıza Beşiktaş'ın intikamını da alırız.
Bu güzel galibiyet candan kutluyorum!
Resim alıntıdır:
http://www.fenerbahce.com/haberler/26104.php
Biz de erken geçtik ekran karşısına. Maç başladı, ilk 15 dakika çok disiplinli ve güzel oynadılar, gol pozisyonu bile bulduk, bir ara tempo düştü ve CSKA'lılar atak yapmaya başladılar derken, 30. dakikada bir karambolde EDU kendi kalemize yolladı topu. Edu'nun bu CSKA maçlarındaki şanssızlığına ne demeli? İlk maçta da onun hatasıyla iki gol yemiştik. Üzüntüsü ekrana yansıdı.
Umudumu hiç yitirmedim, erken gol yemek avantaj olur her zaman, nitekim başka bir Brezilyalı, iki dakika sonra arkadaşını ve bizi üzüntüden kurtardı ve yeniden Fenerbahçe üstünlüğü sağladı. Alex uzaktan muhteşem bir gol attı. Maçın kırılma noktası bu işte, dakika 32.
Her maçta bir yıldızımız doğuyor, bu maçta doğan yıldız Uğur Boral oldu. İlkyarı biterken çok güzel bir gol attı. İkici yarıda bir topu da kale direğinden döndü. Ve skoru belirleyen 3. golü de Uğur attı.
Avrupa yolu hayırlı UĞUR'lu olsun bize ve tüm Türkiye'ye!
Her ne kadar iddiası yok ya da eksiklerle geldiler denilse de CSKA-Moskovalılar çok dirençli oynadılar. Hele Caner bir havalarda. İkinciyarı teknik direktör onu oyundan alınca sevindim, sarıkartı da vardı zaten. Bu arada bir gözümde ekranın üst köşesindeki İNTER-PSV maç göstergesinde. İnter de zorlandı sanırım, uzunca bir süre 0-0 durdu orada. Gerçi o sonuca güvenip de maçı bırakmak olmazdı, maç 90 dakika ve düdük çalınıncaya kadar herşey garanti değil.
Baştan sona üstün oynadık denilebilir, istatistikler de öyleydi. Tribünler bir dakika bile durmadı, coştukça coştular.
Lugano, Selçuk, Alex, Uğur, Gökhan diğerlerinden bir adım önde idi. Semih çok gergindi, Deivid ise relaks, Kazım da öyle. (Bu arada ilkyarı Alex çiklet çiğniyordu.) R. Carlos iyi olmasına rağmen istediğimiz görüntüde değildi. Aurelio da silik durdu sahada. Önemli olan net skorlu bir başarı, tertemiz ve baştan beri gelen bir zafer öyküsü. Emin adımlarla ve planlara uygun bir şekilde kazanılmış bir başarı. En iyi 16 takım arasına girdi Fenerbahçe. Bu yetmiyor bize, biliyoruz.
Ben inanıyorum ki, bu takım yarıfinal oynayacak! Bu rüya değil! Bir de Porto çıkarsa karşımıza Beşiktaş'ın intikamını da alırız.
Bu güzel galibiyet candan kutluyorum!
Resim alıntıdır:
http://www.fenerbahce.com/haberler/26104.php
- Toplam blog
- : 480
- : 2046
- Kayıt tarihi
- : 27.03.07
Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..