Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '22

 
Kategori
Siyaset
 

Ukrayna-Rusya barışı

Minsk II barış fırsatıydı, gerçekleşmedi.  Almanya ve Fransa’nın çabasıyla geliştirilen, Şansölye Merkel’in taraflar arasında imzalatmayı başardığı 5 Eylül 2014’ Minsk II antlaşması özünde ateşkes olan, Luhansk ve Donetzk bölgesine Ukrayna’nın yerel yönetim imkânı tanımasını önermekteydi. Ukrayna’nın NATO’ya girişini önlemek isteyen Rusya bu antlaşmayı kabul etmişti. Ukrayna bu antlaşmayı yürürlüğe koysaydı, muhtemelen bağımsızlık ve egemenliği devam edecekti. Ukraynalı aşırı milliyetçiler 8 yıl boyunca bu antlaşmaya karşı çıkmış ve parlamentoda kanunlaşıp, uygulanmasını engellemiş ve etnik Ruslara baskıda bulunmuştur. Antlaşma uygulansaydı muhtemelen Ukrayna 24 Şubat’ta işgale uğramayacak, Doğu Avrupa’daki kısa (1,000km’ye kadar) ve orta (2,200km’ye kadar) menzilli füzelerin sınırlanması ve NATO’nun genişlemesi konusu ABD-Rusya meselesi olarak kalacak ve çözüm için ileride fırsatlar aranabilecekti.

Rusya, Ukraynayı Minsk II’yi uygulaması ve tarafsız kalması için 2021 yılından itibaren Ukrayna sınırında yaptığı tatbikatlarla zorladı. Rusya’nın isteklerinde kararlı olduğunu ve bölgede oluşacak bir savaşın Avrupa’yı savaş alanı yapacağını gören Macron ve Olaf Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasını önlemek için Putin’le görüştü ve çözüm için müzakereleri önerdi. Rusya sorunun çözümü için yaptığı barışçı çabaların karşılığını 2014’den beri sekiz yıldır göremediğini, bu yüzden artık fiili tedbir almakta serbest olacağını açıkladı. Rusya isteklerini belirtti. (1) NATO kendisine tehdit olmamalı, (2) Ukrayna tarafsız kalmalıdır. Rusyanın yazılı cevap isteği, önce askerini çek sonra konuşalım cevabını aldı. Rusya,  ABD/Batı davranışını Rus ihtiyacına ciddi olarak cevap vermeyen, zaman kazanmaya dayalı, sorunun önemini azaltan tepkiler olarak yorumladı.

24 Şubat 2022’de başlayan savaş sürmektedir. Ukrayna Rusya savaşı 29 Eylül 2022 itibariyle yedi ayı geçmiş ve devam etmektedir.Rusya’nın Kievi kuşatıp, Zelensky’nin kaçması, kukla bir Hükümet kurması veya Kiev’i işgal etmesi planı gerçekleşmemiştir. Özellikle Amerikan istihbaratı ve silah yardımı, önceden alınan savaş eğitimi Ukrayna ordusunun beklenenin üstünde bir direniş göstermesine, Ukrayna halkının özgüveninin artmasına yol açmıştır. Ukrayna’nın ilan ettiği seferberlik ile 600-700 bin arası bir kuvvet oluşturulmuştur. Rusya’nın Odesa’yı alıp Ukrayna’nın Karadenize açılmasını engelleme çabası gerçekleşmemiştir.                                                                                                                                   Rusya ise yedi ay içinde ağır silah, malzeme ve asker kayıpları vermesine rağmen  Luhansk, Donetsk, Zaporijya, Mariyopol, Herson bölgelerini işgal etmiştir. Ukrayna’nın Azak denizi irtibatı kesilmiştir. Bu bölgelerin yapılan referanduma dayanarak 30 Eylül 2022‘de Putin tarafından Rusya Federasyonu toprağı olarak ilan edileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca, Rusya, aldığı topraklarda savunmasını güçlendirmek için kısmi seferberlik ilan ederek, 300 bin asker toplamaktadır.

Topraklarının %15’i işgal altında olan Ukrayna ise Eylül ayında doğuda ve güneyde 3,000 km²kadar toprağını taarruzla, örneğin İzyum, Kupiansk şehirleri, kurtardığını belirtmektedir. Ukrayna, silah ve cephanesi olur ve ekonomik yardım alırsa topraklarını, Kırım dahil, kurtaracağını iddia etmektedir.   Rusya ise Nazi baskısı altında inleyen Luhansk ve Donetsk’deki etnik Rusları kurtardığını, Rus operasyonları karşısında sadece Ukrayna değil ABD ve NATO ile mücadele ettiğini söylemektedir.Yaptırımları israrla takip eden, Ukrayna’yı destekleyen başkan Biden’ın amacı 8 Kasım 2022’de yapılacak seçimleri kazanmaktır. Biden, yardım karşılığında Ukrayna’nın direnmesini, savaşmasını istemekte, Rusya’yı işgalci olarak nitelemektedir. Ancak, Ukrayna ağır hasara uğramıştır.

Referandum sonrası  Rusya barış şartlarını söyleyebilir. "(1) Ukrayna nötr kalsın, (2) Doğu Avrupa’da silahsızlanma olsun, (3) Etnik Rus bölgeleri artık Rus vatanıdır saldırıya şiddetle cevap veririz" söylemiyle barış çağrısı yapabilir. Böyle bir çağrı olursa Ukrayna ve ABD,  Rusya’nın işgal ettiği topraklardan çekilmezse barış yapmayız diyebilir. Bu durumda saldırgan olduğu söylenen Rusya bir avantaj elde edebilir. Kışın ısınma ve enerji derdinde olan AB ülkelerini düşünmeye sevk edebilir. Esasen Almanya, Fransa; ABD baskısına evet yerine Putin’e “Ukrayna’yı NATO’ya kabul etmeyeceğiz” diyebilselerdi belki de 24 Şubat işgalini önleyebilirlerdi.

Son söz, olanları gördükten sonra eleştirmek kolaydır. Bunun farkındayım ama barış da gereklidir. Kış gelince taraflar barış olasılıklarını ve şartlarını daha çok düşünecektir. 

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..