Ulaştırmada sessiz sedasız büyük gelişmeler yaşanıyor...

Örneğin Karadeniz Teknik üniversitesi Fizik Bölümü saatte 586 km hıza ulaşan ve rayların 2 cm üzerinde gidebilen manyetik raylı bir trenin prototipini yapmış ve TUBİTAK da projeyi 2023 vizyonuna koyarak 2 milyon liralık kaynak tahsis etmiş. İşte ülkemizdeki bilim adamları böyle somut projelere imza atabilmeli. KTÜ Fizik Bölümünü tebrik ediyorum. Darısı diğer Fizik Bölümlerimizin başına.

 

Yine bir başka haber, Haliç'e yüzer otobüs getirilmesi ile ilgili. Haliç'in iki yakası Amfibi model otobüs ile bir birine bağlanacakmış. Karadan suya girerken tekerleklerini toplayan ve gemi halini alan otobüs, Ağustos ayında hizmete sunulacakmış. Umarım, bu proje de lafta kalmaz. Bir ara da İstanbul'a teleferik ile mini metro ve fünikülerler geliyor diye haberler yapılmıştı ama hala daha bir gelişme olmadı. Yüzer otobüs olursa ve tutarsa belki boğaz köprüleri trafiği de hafifleyebilir.

 

Bugün gazetelerde olan bir başka haber ise Teknolojisi ve üretimi DMA - Derindere Motorlu Araçlar’a ait tek şarj ile 280 km giden elektrikli araçların satış ve kiralamaya sunulması ile ilgili. Bu araçlar 120 milyara satılıyormuş,3-4 yılda masrafını çıkarıyormuş ve İstanbul-Ankara arasını 3 TL'ye alabiliyormuş. Ortaya somut bir örnek konulması güzel ancak bu elektrikli araçların pratik şarj olayını da çözmek lazım. Örneğin yarım saatte şarz olabilmeli. Yoksa Ankara'dan yola çıkan elektrikli araba kullanan birileri, yolda saatlerce şarj yapmayı beklemez. Bu araçlar kanımca ilk etapta şehir içinde etkin bir şekilde kullanılabilir. Daha sonra da geliştirilebilirler.

 

Bir başka haber, Bursa’da bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin danışmanlığında üretilen Türkiye’nin ilk yerli tramvayını, Burulaş sahasındaki test pistinde incelemesi. Bu da ülkemiz için gurur verici bir gelişme. Türkiye kendi tramvay'ını yapabilmeli. Ülke kaynakları dışarıya gitmemeli, kaynaklar ülke içinde değerlenmeli. İlerisi için bence bu olay müthiş bir motivasyon kaynağı olacaktır.

 

Yine bir başka haber Türk tersane sektörü ile ilgili. Yük ve ticaret gemilerinin ardından ilk yerli araştırma gemisinin inşaasında sona yaklaşılmış. 45 metre uzunluğunda, 9 metre genişliğindeki 13 milyon 800 bin TL’ye mal olan TÜBİTAK Marmara’  adlı yerli araştırma gemisi 17 Şubat’ta denize indirilecekmiş.  Daha geçen hafta "Polarcus" adında dünyanın en iyi sismik araştırma gemisini de almıştık. Bu gemiye "Barbaros" adı verilecek ve göreve çıkacak diye söylendi. Bunlar deniz araştırmaları ve denizlerimizin etkin kullanımı açısından son derece önemli gelişmeler.

 

Son haber ise TCV otobüsleri ile ilgili. Açıkçası böyle bir otobüs markası olduğunu bilmiyordum. TCV, Türkiye'nin yüzde yüz yerli sermayeli otobüs üreticisiymiş. TCV, yeni 12 metrelik KARAT, tam alçak tabanlı, CNG (sıkıştırılmış doğalgazlı) motorlu, 24 adet yeni otobüsü, İstanbul Otobüs A.Ş’ye özel bir törenle teslim etmiş. Bu da harika bir haber. Otobüs ihtiyacı ülkede hiç bitmeyecek bir ihtiyaç. Bunun da yerli kaynaklardan tedariği ülke ekonomisini daha da geliştirecektir.

 

Dediğim gibi bu kadar güzel ulaştırma haberlerine bir günde rastlamak şahane. Dilerim bu yakalanan ivme artarak devam eder ve ülkemiz daha çok yerli imkanları değerlendirir ve daha da güçlenir.