Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '22

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Umut'a sesleniş...

Yaşamı doyasıya yaşamak ve Hayatımı en iyi ve en güzel şekilde yaşamak benim, onun, bunun, şunun, hepimizin hakkıdır! 
 
                                                                              Umut’a sesleniş...
Umut biliyor musun sende! Günümüz dünyasının içinde olarak yaşadığım şu hayatın düzenini, ölçüsünü, raconunu, karmaşasını, telaşını ve belirsizliğini hiç sevmiyorum. Bu değersiz hayatı sonuçta ben seçmedim. Bütün bu nedenlerden dolayı ve ne durumda olursam ve yaparsam yapayım, bana insanlar tarafından uygun görülen ve yaşam diye dikte edilen bu anlamdan yoksun hayatı iyisi ve kötüsüyle toptan reddediyor, doğru bulmuyor, hayır diyorum. Aslında sürüncemede bir öyle bir böyle giden bu kör ve topal hayatı yaşamak zorunda kalışım, beni yerle yeksan ediyor, an be an öldürüyor düşünce ve hissiyatını taşıyorum. Umut duyuyor musun sesimi? 
 
Benim sevdiklerim, beğendiğim şeyler, ret veya kabul ettiklerim ve hatta kim olduğum meselesi gerçekten kimin umurunda? Ya bir Birey olmam, farklı olduğumu söylemem, her şeyde bilinçli ve duyarlı hareket ettiğimi kabul etmem ve herkes için bir hayat yaşadığım söylemem kocaman bir yalan değil mi, sence de Umut!
 
Çağın hızına, toplumun sonsuz tüketim alışkanlıklarına ve yaşam biçimine fakat yalnızca maddiyatın değil ama maneviyatın da kaybedilmesine insani değerlerin yok sayılmasına hayat tarzının sürekli değişmesine, istikrarın yitirilmesine, sosyal, siyasal, iktisadi alanda ilişkilerin ve tarihin içinden süzülerek bugüne kadar gelen sanat, felsefe ve bilime olan inancın ve bağlılığın anlamının buharlaşmasına ve de insani her şeyin bir bir terkedilmesine isyanım var Umut!
 
Peki her şeyi  harcarken neyi üretiyoruz Umut! Yaşamak için yeni kimlikler ediniyoruz. Sonra yıkıyor yeniden yeni kimlikler inşa ediyoruz. Sonrası hiçlik ve düzensiz kimliklerin yarattığı yeni insan tipleri yaratıyoruz. Yani Umut!  kleptomanlar (çalma hastalığı), anoreksikler (yiyememe), 
bulimikler (yediklerini kusarak çıkaranlar), alışveriş kolikler, geç modern dönemin 
kültürel kimlikleri olarak karşımıza çıkıyor. 
 
Sonuç olarak ta, tüketim kültürümüz insanların hayat tarzına her alanda nüfuz eden dolayısıyla benliğini, kimliğini yeniden şekillendiren bir süreç olarak karşımızda duruyor.
 
Tüketildikçe yeniden inşa edilen kültürün en önemli etkileyicileri; Moda, popüler kültür, boş zaman etkinlikleri, kü-reselleşme, sosyal sınıf, materyalist düşünce anlayışları, reklamlar ve en etkileme gücü en fazla olan 
Medya sektörü. 
 
Yerel özellikler taşıyan kültürel olguların tüketim argümanı haline dönüştüğü popüler kültürü de hiç sevmiyor ve beğenmiyorum Umut! Nihayet popüler kültür, ucuza mal ettiğimiz,  kolaylıkla eriştiğimiz nesneler ve bize çok daha iyi bir yaşam sürelim diye her yerden sürekli sunuluyor. 
 
Oysa ki, popüler yaşam tarzı bizi kendine bağımlı kılan, niteliksizleştiren, karşılıklı kamplara bölen ve arabesk yaşam tarzını sürekli dayatan alt kültür bir kimliksizleştirme süreci oluyor Umut! 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 643
: 67
Kayıt tarihi
: 20.02.17
 
 

Eğitim Durumu Halkla İlişkiler Yüksek Lisansı İsletme Fakültesi Sosyoloji Bölümü Gazeteci ..