Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '10

 
Kategori
Eğitim
 

Üniversitede sıkıyönetim

Üniversitede sıkıyönetim
 

“İleri Demokrasi” ye kavuşan ülkemizde, daha neler göreceğiz acaba? 

İstanbul Üniversitesi'nin bazı fakülte girişlerine asılan kâğıtlarda “Önleme Araması Kararı” yazıldığı, Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün talep ettiği, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararına göre 1 Aralık 2010-30 Kasım 2011'e kadar bir yıl süreyle kişilerin, çanta, paket, poşet, araç ve özel kâğıtları aranacağı, aramanın sınırlarının ise bir hayli geniş olduğu, polisin isterse İstanbul Üniversitesi’nin Fatih sınırları içerisinde bulunan tüm fakülte, yüksekokul ve idari binalarının girişinde, hatta binalarının çevrelerinde, rektörlük talep ettiğinde de bina içlerinde arama yapabileceği medyada yer aldı. 

Şaka gibi geliyor ama şaka değil! 

İstanbul Üniversitesi’nin Fatih ilçesi sınırları içinde kalan bölümleri hatırladığım kadarıyla hemen hemen üniversitenin büyük bir bölümünü kapsıyor. Hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iletişim, eczacılık, kimya, edebiyat fakülteleri Fatih sınırları içinde bulunuyor. 

Bu bölümlerde öğrenim gören binlerce öğrenci var. 

“İleri Demokrasi” miz kendini korumak ve nimetlerini üniversite öğrencilerine yansıtabilmek için, belki de dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir karara imza attı. Artık günübirlik aramalar ve arama kararları yetmiyor ki, yıllık arama kararları alınabiliyor. Bu karar düpedüz insan haklarına aykırı. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 12. Maddesinde “Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da yazışmasına keyfi olarak karışılamaz, onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da saldırılara karşı yasa tarafından korunma hakkı vardır.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, 1 yıl boyunca, her gün aramaya maruz kalan öğrencilerin özel yaşamına müdahale edilmiş olmaktadır. Hukukumuzda, suçu önlemek ve suçluyu yakalamak amaçlı arama kararları alınabilmektedir. Ancak bu kararlar 1 yıl gibi uzun bir süre ve geniş bir coğrafyayı kapsayan nitelikte olmamaktadır. Bu kararla, 1 yıl boyunca, İstanbul Üniversitesi’nde “sıkıyönetim” ilan edilmiş olmaktadır. 

Temel insan haklarına, kişisel özgürlüklere, insanların vücut bütünlüğüne, seyahat özgürlüğüne, özel hayatın gizliliği ilkesine bariz bir şekilde aykırı görünen bu karar ancak “İleri Demokrasi” ye geçmiş ülkelerde görülebilecek nitelikte bir karardır. 

Karara ilk tepki, sorunun muhatabı olan öğrencilerden geldi. Böyle bir tepkinin gösterilmesi demokrasi adına çok olumludur. Özellikle, uygulamadan mağdur olacak öğrencilerin ilk günden sokağa çıkması, kararı alan ve uygulayanlar açısından, bu kararın kolay kolay uygulanamayacağını göstermiş olmalıdır. 

Emekçi sınıfların, aleyhlerine alınan onlarca karara rağmen kıllarını kıpırdatmadığı bu günlerde, omlet yapmak yerine, gereken yerlere yumurta atan gençleri, sıkıyönetimi andıran bu karara karşı da gösterdikleri tepkiden dolayı kutlamak istiyorum. 

Bir yandan, ülkemizde hayvancılığın, özellikle kümes hayvancılığının gelişkin olduğu, bu sektörde yumurta üretiminin artarak devam ettiği, üretilen yumurtaların hem gereken yerlere atılacak kadar fazla, hem de omlet yapılıp yenilecek kadar lezzetli olduğunu gençlere bildirmek, bir yandan da, gençlerin yaratıcılığına güvenerek, belki yumurtaya ihtiyaç kalmayacak başka bir yaratıcı eylem türünü ortaya çıkaracaklarını düşünüyorum. 

Ne de olsa gençler, bu yaratıcılıkları ve enerjileriyle içten içe yanmakta olan bu toplumun kıvılcımı olmaya adaylar. 

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..