Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '13

 
Kategori
Eğitim
 

Üniversiteler, bahane üretme merkezi!

Ülkemizde üniversite sayısı gittikçe artıyor ve her şehre bir üniversite kurma girişimi de başarıyla sonuç vermeye başladı.

Bununla ilgili eleştiriler de yok değil. Gecekondu tarzında tabela üniversitesi falan diyenler var.

Haksız da sayılmazlar bir yere kadar ama uzun vadede düşünecek olursak, üniversitelerin kurulduğu şehirlere kattığı değer yadsınamaz.

Siyasi oy kaygılarıyla küçük küçük ilçelerin il yapılmasının hiçbir faydası görülmemiştir ama üniversiteler öyle değil.

Ülkemizde üniversite algısı biraz da ‘yüksek liseyi’ anımsatsa da, yükseköğretime ayrılan bütçede ciddi iyileştirmeler yapılırsa olumlu değişiklikler olacaktır. Mesela bir devlet üniversitemizin uzaya uydu göndermesi azımsanacak bir olay değildir.

Güzel işler yapılırken;

Öğrenci harçlarının kaldırılması –bana göre siyasi oy kaygısı ile kaldırıldı- ve bunun üniversitelerimiz için ciddi maddi kayba neden olması.

Her şeyin bir bedelinin mutlaka olması gerekirken, üniversite okuyup da, okuduğu için iş bulma, memur olma şansı yakalayan herkes o bedeli ödemeliydi.

Bedeli ödeyemeyecek olanlara da devlet gerekli desteği sağlamalı, durumu iyi olmayan öğrencileri mağdur etmemeliydi.

Ders kitaplarının ücretsiz olması da buna benziyor biraz. Elinde son model cep telefonu olan öğrenciye ücretsiz ders kitabı dağıtmak, adalet ilkesine uygun düşen bir uygulama değil.

Bu harçlardan elde edilecek gelirle üniversitelerimiz daha nitelikli hale getirilebilirdi. İletişim çağında hala marka olmuş üniversiteler bile teknolojiyi gerektiği gibi kullanamıyor. Devlet yetkililerinin bu konuya el atmaları, konuyla ilgilenmeleri gerekmektedir.

Bunun yanı sıra eğitim elemanlarının da yeterli donanıma sahip olması için gerekli adımların atılmasını düşünüyorum.

Herkes maddi imkânların yeterli olmadığından, bu yüzden araştırma yapamadıklarından falan yakınıyor. Kime sorsan sorunun maddi olduğunu düşünüyor.

Asgari ücretle geçinen de parasızlıktan şikâyetçi, profesörler de.

Kime ne kadar maaş verirsen ver mutlaka geçinemiyordur. Kendisini geliştirmek için illa ki devletin ücretsiz imkânlar sunmasını bekliyor.

Hiç kimse bulunduğu konumdan memnun değil. Öğrenciler hocaları, hocalar üniversite yöneticilerini, üniversite yöneticileri devleti eleştiriyor. Devlet yönetenler de aldığı maaşla motive olmayı beceremeyen herkesi eleştiriyor haklı olarak.

Ben inanıyorum ki, şu anki alınan maaşın üçte ikisi kadar maaş alsalar ve her sene yaptıkları işe göre, yaptıkları araştırmaya göre, sözleşmesi yenilense akademisyenlerin ve öğretmenlerin, şimdiki halimizden en az beş kat daha iyi gelişiriz üniversiteler ve ülke olarak.

Ülkemizde üstün zekâlı milyonlarca genç beyin varken, bu beyinlerin körelmesini sağlayan herkesin yediği lokma haramdır.

En kaliteli parçaları birleştirip uçak yapamayan mühendisler yoksa o kaliteli parçalar da paslanmaya mahkûmdur.

mustafasus@hotmail.com

www.mustafasus.com

 
Toplam blog
: 394
: 178
Kayıt tarihi
: 17.09.09
 
 

Bir kurumda yönetici olarak çalışmaktayım, 1974 Kayseri doğumluyum. Son demine varmadan hayatın h..