UNUTKANLIK VE DUYARLILIK

Müslümanlık ibadetten ibaret değilse aynı şekilde erkeklik de genital organdan ibaret değildir. Maalesef toplumumuz ataerkil bir yapıda olduğu için erkeğin cinsel eylemleri gereğinden fazla abartılıyor. Hatta erkeğin cinsi münasebeti övgüler toplarken aynı eylem kadın tarafından gerçekleştirilse sövgüler birbirini kovalıyor. Durum böyle olunca da kadın-erkek eşitsizliği giderek artmakla kalmayıp, insanlığı ilgilendiren konularda bile peşin hükümlü yargılamalar yapılıyor. Son yıllarda basına yansıyan kadın cinayetleri ve kadına şiddet olaylarını dikkate alırsak durumun vahameti acı bir şekilde ortaya çıkıyor. Evli bir erkek yasak ilişki yaşadığı kadını canice öldürünce ‘’Kızın evli adamla ne işi var?’’ yorumu yapılırken ‘’Evli adamın bekar kızla ne işi var?’’ diye kimse sormuyor. Evine gitmek üzere otobüse binen genç bir hanım tecavüze uğrayıp katledilince kızın kıyafeti konuşulurken her ne hikmetse tecavüzcü katillerin ahlaksızlığına ve caniliğine değinilmiyor. Ne yazık ki son yıllarda benzer binlerce olaya seyirci kaldık. Evet sadece seyirci kaldık. Olay gerçekleştikten sonra birkaç gün sosyal medyadan yapılan tepki içerikli paylaşımların ötesine geçemedik. Evladını, eşini kaybeden aileler unutulmaz acılar yaşarken benzer olayları önlemek için dişe dokunur herhangi bir eylemde bulunmadık. Aksine yürekleri dağlayan vakalar arttıkça unutmayı alışkanlık haline getirdik. Tıpkı şehit haberleri sonrası terörü lanetledikten sonra yaşanan acıları unuttuğumuz gibi. Öte yandan ateş düştüğü yeri kor haline getirmeyi devam etti. Ateşin bir daha yanmaması için  tedbir almak, bilinçlenmek, kanunları doğru uygulayıp gerekli yasaları çıkarmak veya kitle iletişim araçlarıyla insanımızı bilgilendirmek yerine hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ettik.

    Toplumsal unutkanlık alışkanlığından kurtulup insani duyarlılığı düstur haline getirmeden hayatımızı idameye devam edersek insanlığın idamını izlememiz  kaçınılmaz gibi görünüyor.