Unuttunuz mu?

Sosyal demokratlar, sosyal demokratları boğuyorlar. Sonra oturup, ağlaşıyorlar. Daha sonra, kafa patlatıp, "sola çıkış" arıyorlar.

Solumuzun, hali perişan durumu, solumuzun, hali perişan, aydınlarının ve ne yazacaklarına bir türlü karar veremeyen, yazarlarının eseridir. Sabah erken kalkan, kaleme sarılıp, CHP ve Baykal, diye başlıyor, ver yansın ediyor. Eleştiri başka, kötülemek başka. Solun, cevval yazarları, kötülükçü. Her şeyin en iyisini onlar biliyor. En iyisini yapacak, siyaset adamını da, bu yüzden bulamıyorlar. Bu yüzden, Baykal, şamar oğlanı.

Bunca yanlışa rağmen, sağ tarafın yazarlarında, Recep Tayyip Erdoğanı eleştiren varmı? Aksine, R.T.E, onların Süper Man'i. Solun, aydın yazarlarına göre, Baykal, beceriksiz, aksi ve sinirli. Karşısına çıkanı, ezip geçen, despot biri. Siz Baykalı böyle lanse edince, sağdakiler de, üstüne KDV koyup, piyasaya sürüyorlar. Talep ortada. En fazla%21.

Sol, R.T.E yi, Baykalı kötüledikleri kadar, kötüleyemiyorlar. Ekmek kapısı, elden gider, endişesi var. Doğan Yayıncılığın başına gelenler ortada. Baykaldan yana, böyle bir korkuları yok. Vur abalıya, stres at. Başbakanın iftar yemeğinde, cümbür cemaat, medyamız, arz-ı endam eylemişti. Sağ taraftakileri bilmem, sol taraftakiler, lokmaları nasıl yuttular, merak ediyorum. Ben o davete gitmez, o lokmaları da yutmazdım. O yemeğin ardından, ertesi sabah, kalemler yine Baykal için çalıştı. Baykal şu sıralar, açılıma katkı vermeyen, tu kaka biri.

Ben, bu konularda, sizin kadar çok şey bilmiyorum. Ama, diyorum ki: Zaman çok geçmeden, tarzınızı değiştirin. Baykalın da, bu ülke için yapacağı, hem de, çok iyi yapacağı şeyler vardır. Baykal, Atatürk'ün kurduğu, CUMHURİYET HALK PARTİSİ nin genel başkanıdır. Seçimle bu göreve getirilmiştir. Sahip çıkın. Daha iyisi, yine seçimle gelecektir. Bu değişim, atama ile olmayacaktır. Önemli olan, partidir, partinin programıdır. Bu ülkeye, bu ülkenin, aydınlık geleceğine yazık etmeyin. Ben, gazetelerin, meşin çanta arasında, sokaklarda satıldığı günleri özlüyorum. Gazeteyi elime alınca, önce köşe yazılarını okuduğum günleri özlüyorum. Korkmadan, yürekleri ile yazanları özlüyorum. Siz, siz özlemiyor musunuz. Sol, o zamanlar, işte bundan yükselişteydi. Kimse, yalı da evim, emirgan sırtlarında villam, altımda lüx arabam olsun, sevdasında değildi. Medya tekelleri yoktu. Matbaalar, kurşun ve mürekkep kokardı. Gazete baskıdan çıkınca, koklanır, okşanır, heyecan duyulurdu. Unuttunuz mu o günleri? O günlerde sol, işte bundan yükselişteydi. Unuttunuz mu?