Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Üretmeyen mutlu olamaz

Hayatım boyunca gördüğüm kadarıyla üretmeyen çalışmayan mutlu olamıyor. Boşanma davası açmak isteyen bir kadınla yapılan söyleşiyi, sizinle paylaşmak istiyorum:

Soru: Neden boşanmak istiyorsunuz sorununuz nedir?

Cevap: Eşimi çok sevmeme rağmen boşanmak istiyorum.

Soru: Hem eşiniz çok sevdiğiniz söylüyorsunuz hem de boşanmak istiyorsunuz. Bu bir çelişki değil mi?

Cevap: Ben iki fakülte bitirdim. Ama çalışmama izin vermiyor.

Soru: Neden çalışmak istiyorsunuz? Maddi sıkıntınız mı var.

Cevap: Hayır maddi durumumuz çok iyi. Eşim de çok cömert. Her yıl arabamı değiştirebiliyorum... Lüks bir evde oturuyoruz. Evde onlarca yardımcım var.

Soru: O hâlde neden çalışmak istiyorsunuz?

Cevap: İnsan para için çalışmaz. Çalışmayan mutlu olamaz.

Soru: Eşiniz çalışmanıza neden izin vermiyor?

Cevap: “Yeterince paramız var çalışıp da ne yapacaksın?” "Gez eğlen” diyor.

Soru: Hiç çalışmadınız mı?

Cevap: Evlenmeden önce uzun süre çalıştım. Ama evlendikten sonra eşim bana “Çalışmana gerek yok. Çok zenginiz. Çalışıp da ne yapacaksın?” dedi. Bu bana başlangıçta çok cazip geldi. Hiçbir hedefim olmadan evde oturmaya başlayınca çalışmamanın insanı ne kadar mutsuz ettiğini anladım.

Çalışmadan mutlu olamayacağımı eşime anlatmaya çalıştım. O da başlangıçta makul karşılar gibi davrandı. Ama hangi işe başlasam, bir süre sonra patron beni işten çıkartıyordu. Bunu eşimden kaynaklandığını geç anladım. Defalarca iş değiştirmek zorunda kaldım. Meğer eşim çalıştığım iş yerlerini arayıp beni işten çıkartmalarını istiyormuş.

Soru: Bu kadar rahat koşulları, olanakları ve sevdiğiniz eşinizi sadece çalışabilmek için mi bırakacaksınız?

Cevap: Evet. Her gün kâbuslarla uyanıyorum. Sabahları kendime “Bugün ne yapacağım?” sorusunun yanıtı sadece alışveriş yapmak ve eğlenmek oluyor. Böyle bir hayat çekilmez.

Ben evlenmeden önce çok daha mutluydum. Çünkü sabahları heyecanla uyanıp işime gidiyordum. Her gün yeni bir şey üretiyordum. İşimle ilgili ideallerim ve hedeflerim vardı.

Yorulunca dinlenme anlam kazanıyordu. Devamlı dinlenmek zorunda kalmak ne kadar zormuş. İnsanın dinlenmekten yorulacağı aklıma gelmezdi. Devamlı dinlenmek beni yoruyor. Yarına dair hiçbir hedefim ve amacım yok.

Sabah uyandığımda akşam olmasını, akşam olduğunda sabah olmasını istiyorum. Ama saatler geçmek bilmiyor. Sürekli kaygı ve endişe üretiyorum. Ne akşam oluyor ne de sabah. Daha önce olaylara hep olumlu bakarken şimdi her şeyin en olumsuz sonucunu düşünüyorum. Her şeyden korkuyorum. Mutsuzum.

Hayatımdaki diğer bir olumsuzluk giderek tembelleşiyorum. Bu nedenle kilo da almaya başladım. Sağlığım bozuluyor.

Soru: Peki bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Cevap: Eşimi çok sevmeme rağmen boşanıp çalışmak istiyorum. Üretmeden mutluluk olmuyormuş. Bunu yaşayarak öğrendim.

Soru: Bu düşüncelerinizi kendisine anlatınız mı?

Cevap: Anlattım, ama gülüp geçiyor.

***

Bu röportajda geçen olayın benzerini defalarca gördüm.

Anladım ki insanların çalışmadan üretmeden mutlu olması olanaksız. Bu doğanın kanununa da aykırı... Doğada hareketsiz kalan hiçbir canlı yok. Çiçekten böceğe sürekli bir dinamizm var. Ve her şey, bir amaç içinde akıp gidiyor. Hedefi olmayan hiçbir canlı yok.

Sabahları uyandığınızda, kendinize sorduğunuz soruların yanıtları, mutluluğunuzun ve huzurunuzun veya mutsuzluğunuzun nedenidir.

Çalışmayan insan mutlu olamaz. Bu bölümü eşinin çalışmasına engel olanların dikkatle okumalarını öneriyorum. Çünkü tek kişilik mutluluk olmaz.

(Bu yazı “Mutlu Olmak İçin Evliliğin Şifreleri” adlı kitabımdan alınmıştır.)

***

Değerli okurlarım, sağlıklı ve mutlu kalın.

Cengiz Hortoğlu

 hortogludorduncubakis@gmail.com

http://twitter.com/cengizhortoglu

 

 
Toplam blog
: 924
: 4123
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

CENGİZ HORTOĞLU Cengiz Hortoğlu Gaziantep'te doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest a..