Ürolog doktor bayandan çok temiz futbol dersleri

Futbolda değişim, sadece hani o herkesin kolayca biliverdiği, nüfusa kayıtlı olduğu yeri ve kimlik numarasını bilmediği halde 4-4-2’yi, 3-5-2’yi kendi adı gibi bildiği (!...) teknik boyutlarda olmamıştır. Herkesin “kendisini bilmek zorunda hissetmesi” gibi bir değişime de uğramıştır. Bu öyle bir değişimdir ki, “ayağına top değmemişler” derken, sadece erkekleri kastetmek değişime ayak uyduramamak olur. Beş yıl öncesine kadar “ayağına top değmemişler” denildiği zaman, sadece “erkekler” anlaşılırdı. Şimdi devir değişti. “Ayağına top değmemişler”in içine bayanlar da girdi. Aman yanlış anlaşılmasın, “bayanları” bu çağdaş ortamda futbolun içine sokmamak gibi bir derdimiz yok. Cinsiyet farkını hiçbir zaman hiçbir konu için gündeme getirmeyiz. Hele Atatürk’ümüzün Cumhuriyeti’nde ve görüşlerinde, bayanları dışlamak olası değildir.

Ancak, ülkemizin en aydın ve en kültürlü kesimde bile, genel anlayışımız ve kendimize özel sosyal bakışımız nedeniyle, bayanların halâ yapamadıkları meslekler var. Örneğin, ülkemizde kaç tane “ürolog doktor bayan” var, biliyor muyuz? Kesin rakam bilmediğim için burada yazmıyorum. Yakın doktor arkadaşlarımdan duyduğumu da belgesi olmadığı için yazmıyorum ancak, ben şimdiye kadar bayandan ürolog doktor hiç görmedim. Siz gördünüz mü?

Tıp eğitimi almış aydın ve çağdaş bir bayan doktor, hiçbir zaman “üroloji” ihtisası seçmiyor. Yasak olmadığı halde, “seçemezsin” denilmediği halde seçmiyor. Şaşırtıcı değil mi? İşte bu, ülkemizin genel kültürü ve sosyal bakış özelliğinden dolayı ülkemizde “ürolog bayan doktor” olmuyor. Olanların da sayısı söz edilecek kadar değil, bu yüzden sözü edilmiyor. Ne kadar eğitimli olsan da, aydın olsan da olmuyor. Ama erkek doktorlar “jinekoloji” ihtisasını seçiyorlar.

“Bayanlar futbolu niye seçiyorlar?” demiyorum, “ayağına top değmemiş ama, 4-4-2’yle 3-5-2’yi bilen bayanlar”dan bahsediyorum. Dünyada erkeklerin oynadığı futbol kadar olmasa da bayanların da futbol oynadığını biliyoruz. Turnuvalar, dünya şampiyonlukları düzenleniyor. Sembolik ve çok az sayıda kulübü olan bayan futbolumuzda daha emekleme devresindeyiz. Oynayan bayanımız az, ama 4-4-2’yi ve 3-5-2’yi bilen bayan yazarlarımız medyada, televizyonlarda boy göstermeye başladı. Batı’da ürolog bayan doktor da var futbol yazarı da var. Ama olsun, ürolog bayan doktorlarımız yok ama, bayan futbol yazarlarımız var. Bakın bu da bir değişim.

4-4-2’de ve 3-5-2’de var olmak, modernliğin çarpıtılmasıyla, ben de varım diyebilmek, ne feminizm ile ne de cinsiyet eşitliği ile açıklanır. Bu haz’dan herkesin yararlanması lâzımdır. Bu tüketim cennetinde futbolda sadece erkekler değil, bayanlar da olmalıdır. İster ayağına top değsin, ister değmesin (!....).