Usta

İlk öğretimden sonra, orta öğretime başlasanız, yedi yılda, orta öğretimi bitirip, neredeyse dört yıllık bir ünüversiteden de diploma alır duruma gelirsiniz. Yani, kariyer sahibi olmanıza ramak kalır. Diyelim ki, okumadınız. Babanız sizi, bir esnafın yanına çırak verdi. Yedi yılda, kalfalığı bitirip, usta pozsyonuna erişebilirsiniz, yeteneğiniz varsa?

AKP, iktidara geldiğinden bu yana, yedi yıl geçti. Ne diploma alabildiler, ne de çıraklıktan çıkabildiler.

Yedi yılda, kendiliğinden olanlar ve muhalefetin desteği ile bitirilenler hariç, hiç bir olumlu vaka görülmedi. 1980 darbesinden sonra, insanları siyasetten izole edenler, bu günlere gelmemizin, hazırlayıcısı oldular. Son iki genel seçimin ve bir de yerel seçimin seçmeni de, seçileni de, acemi. Yedi yılda, işini, aşını, eşini kaybeden vatandaş, neredeyse, ayağındaki donu da kaybeder durumda. AKP güdümlü yapılan anketler, onları hala önde gösteriyor. Bu demektir ki, bu gün, bir seçim daha olsa, seçmen, donunu kaybetmek pahasına, yine onları mı seçecek.

Bu günlerde adalet, yani yargıya güveniniz var mı? İktidarın kendisi güvenmiyor ve durmadan müdahalede bulunma çabası içinde. biz nasıl güvenebiliriz?

Kalkınabildk mi? İktidara yakın planlar, arşı aladalar, vatandaş sürünüyor. Onlarda baktılar ki, ne kalkına bildik, ne de adalet var. Partilerinin ismini bir çırpıda değiştirdiler. Adaleti ve kalkınmayı, bir kenara itip, AK oldular, yani aklandılar. Onlar aklanınca, biz de pakladık.

Okumayınca, bakırcının yanına çırak verilen çocuk, bir hafta sonra:
-Ana ben artık işe gitmiyorum.
-Niye ki oğul?
-Ana ben usta oldum
-Nasıl oldun oğlum?
-Bak ana, bakırı ezerler, ederler yassı, yanlarını kıvırırlar ederler tepsi.

Kürt açılımını, aniden ortaya seren AKP lilerde de, böyle bir ustalık mı oluştu acaba? Onlarda işi öğrendiler demek.