Uyanma sanılan provakasyon

Gezi Park'ında ağaçlar kesiliyor, kestirmeyiz! Diyordunuz, mahkeme kararı durdurdu. Nerede sizin sağduyunuz?

Yeşil nöbet tutuyordunuz, direnişiniz için çevreyi tarumar ettiniz! Parkı ateşe verdiniz! Nerede sizin çevreciliğiniz?

Bu milleti uyandırır gibi yapıp uyutmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?

Hükümet ile halk arasındaki inatlaşma, protestodan provakasyona dönüştü, iş başladığı noktadan 365 derece saptırıldı, ey halk! Ne zaman at gözlüklerinizden kurtulacaksınız?

Polise müdahale için emir veren, verdiği emirden bihabermiş gibi "polis yanlış yaptı" diyerek siyaset oyunu oynuyor, farkına varacak mısınız?

Paçavrayı çıkarıp takım elbise giyince adam sayılan, mecliste koltuk verilen adam size asıl gazı veriyor, onu önder kabul etmeye devam mı edeceksiniz?

Medya Gezi Parkı'nı görmüyor diyorsunuz, siz klavye delikanlılığı yaparken paylaştığınız fotoğrafları, videoları gökten zembille mi indirdiler?

*

Bu kadar koyun psikolojisi ile hareket eden bir millet olduğumuzu düşünmüyordum. Fakat ne yazık ki koyun psikolojisine bağımlı hale gelmişiz. Eğer bir eylem nasıl başlar, neden başlar, protesto nasıl provakasyona dönüşür görmek istiyorsanız, yanınıza 3 – 5 arkadaşınızı alın, elinize Türk Bayrağı ile artık nerenin bilmem ne bayrağını almak istiyorsanız alın, kartonlardan dövizler hazırlayın. Yürümeye başlayın. Kızılay Meydanı'na geldiğinizde sizin o 3 – 5 kişilik küçük grubunuza yeni katılanlar ile kocaman bir eylemci topluluğu olmuşsunuz. İşte eylemler böyle doğuyor. Fakat dikkat edin, grubunuza katılanlar sizin protesto yürüyüşünüzü hangi yöne çekmek isterlerse gaza getirme hünerlerini göstererek çekiyor.

*

Gezi Parkı protestosu ilk sıraya taşındı listelerde. ABD direnişe destek veriyormuş. Sakın sizi birbirinize kırdırmak için olmasın? ABD ne zaman Türkiye'nin iyiliği için bir şeye destek verdi? Batıyı Mekke yapanlar, ABD'ye benzemek için elinden geleni ardına koymayanlar, bunu ne zaman görecekler?

*

Birleşince güç oluyoruz diyorsunuz. Evet milli birlik beraberlik, kardeşlik milli gücü getirir. Dağdan askerimize kurşun sıkan hainler, elini kolunu sallaya sallaya indiğinde nerdeydiniz?

Kaçakçılara mağdur muamelesi yapılıp, paçavra bayraklarla tabutları geçerken ve bu ailelere devlet bütçesinden tazminat ödenirken nerdeydiniz?

Van depreminde bölgeye yardım için giden askeri araca el yapımı bomba atıldığında nerdeydiniz?

Murat EMER – Alper ATTİLLA sorgulanırken nerdeydiniz?

Suriye her gün sınır bölgesini bombalarken niye savaşa hayır diye köşenize çekildiniz?

Milletvekillerine üstün haklar veren yasa jest hızıyla onaylandığında nerdeydiniz?

Onca şehit ailesi feryat ederken nerdeydiniz?

Abdullah Öcalan'ın her gün açıklamaları gazetede yer alıyor, lider kabul ediliyor, devlet İmralı'yla çözüm sürecine gidiyor! Teröristle barışılmak için çaba gösteriliyor! Çözüm süreci bebek katillerine bayram ettirecek, peki siz nerdeydiniz?

Başkanlık sistemi diyorlar, özentisi olduğum ABD'den bir almadığımız bu sistem kalmıştı, bu sistemi de getirmek için çabalıyorlar. Güneydoğu Anadolu'yu vermek için özerklikten bahsediyorlar.

Söyler misiniz, ülke lime lime edilirken, bizi bize kırdırmaya çalışırken, nerdeydiniz???

Birleşmek için ağaç kesilmesini mi beklediniz?

*

Emir demiri keser, diye bir atasözü vardır, bilmem bilir misiniz? Veya bilmek ister misiniz? Polis diye yerden yere vurduğunuz, "Polis dövüyor, biber gazı atıyor, gözaltına alıyor, TOMA müdahale ediyor, polisin attığı gazlar vatandaşı yaralıyor.." söylemleriyle karaladığınız polisler aslında sadece emir doğrultusunda hareket ediyor. Siz ise polisin biber gazını hobi olarak attığını, gözaltına alırken güç kullanmak zorunda kaldığında bunu sırf eğlence olsun diye yaptığını, TOMA'nın şehir turu atarken size rastladığını ve "Dur şunları iki ıslatıyım." dediğini düşünüyorsunuz. Harikasınız! Bağcıyı dövmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Siz hala masallara inanacak yaşta mısınız?

Takım tutar gibi parti tutmayın. Siyasilerin şakşakçısı olmayın. Hakkınızı aramak istiyorsanız, tonlarca yol var. Hak hukuk, polise taş atarak, polisi karalayarak sağlanmaz.

Gaz sıkan polisler yargılanmalı demişler. Peki polise taş atan, taş atmakla kalmayıp eline ne geçerse atan eylemcilere ne yapılmalı? Barışcıl göstericilermiş. İki gece yeşil nöbeti adı altında nöbet tuttunuz parkta yattınız sonra da o parkı ateşe verdiniz diye barışcıl gösteri düzenlediğinizi mi sanıyorsunuz? Bu yalana inanmamızı mı bekliyorsunuz?

*

Bunu asla anlamak, kabul etmek istemiyorsunuz fakat ben yine de anlatayım.

Polis çete üyesi değildir. Polis emir doğrultusunda görev yapar. Emirde denilmeyen hiç bir şeyi polis yapmaz!

*

Eğer siz gaz sıkan polisler yargılansın diyorsanız ben daha doğrusunu göstereyim. Emri veren yargılanmalı.

Bir sorunu çözmek istiyorsanız pınarın başına gideceksiniz. Sorunlar ortasından değil pınarın başından hallolur. Polis burada piyondur, pınarın başı emri veren kişidir!

Gaz sıkılması konusunda bir yanlış görüyorsanız, pınarın başına gideceksiniz, onu yargılasınlar diye çabalayacaksınız.

Neden biliyor musunuz?

Yarın o gaz sıkan polisler yargılansa ve istediğiniz gibi görevden alınsalar, başka bir eylemde başka polisler üzerinize gaz sıkacaklar.

Sorunun kökten çözümü emri veren de... Bunu asla unutmayın, kulağınıza küpe edin.

*

Sizin 4 gündür yerden yere vurduğunuz, onurunuz şerefiniz varsa istifa ediniz dediğiniz polis kimdir?

-Ülkede güvenliği sağlamak, suçu önlemek ve olayları aydınlatmak için bir adım öne atmış kişidir.

-Güvenlik, sağlık, esenlik ve genel ahlaka bekçilik etmek için seçilmiş kişidir.

-Emir-komuta, amir-memur ilişkisi içinde görevini yerine getirmeye çalışan kişidir.

-Can ve mal güvenliğini koruyan kimi zaman bu uğurda canını bile hiçe sayan kişidir.

-İmdat diyeni duyduğunda ilk koşan kişidir.

-Her zaman güven uyandıran kişidir, yol tarifi konusunda bile güvenilen kişidir.

Peki vatandaşa(!) göre polis kimdir?

-Polis döver.

-Polis biber gazı sıkar.

-Polis her zaman suçludur.

-Polis hükümetin askeridir.

-Polis kötü polis seni ön kapıdan içeri alırsa arkadan cenazen çıkar ya da faili meçhule uğrarsın.

-Polis mafyanın resmi halidir.

"Halk için emniyet, adalet için hizmet" sloganı ile görev başı yapan polise bu karalamaları yakıştıranlara inşallah çocuğunuz polis olur, diyorum. Bakalım o zaman ne diyeceksiniz, ne yapacaksınız?

*

Sayın siyasetçiler, ununuzu elediniz eleğinizi astınız.Polisin yaptığını yanlış buluyorum diyerek, bir kenara çekileceğinizi polisin müdahalesi hakkında en ufak bilgi sahibi olmadığınızı anlatsanız da biz anlamayız.

Polis yanlış yaptı, diyen siyaset adamları bir cevap bekliyorum: Polis müdahale emrini babasından mı aldı?