Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '17

 
Kategori
Güncel
 

Uzak Gerçek

Uzak Gerçek
 

Bazen bir şeyler oluyor. Bizler öylece bakakalıyoruz. İlginç işler, ilginç ilişkiler ilginç bir dünyada yaşıyor ve sürekli birileri özellikle bizlerin doğru şeye odaklanmasını doğru soruları sormasını önlemek için sürekli yeni senaryolar uyduruyor duruyor. Hangi sektör mü,  hemen her sektörde aslında bu durum aynen bu şekilde devam ediyor. Bizler farkında olmuyoruz, bize benzemeyenlerin bizlere hükmettiğini…

Doğru soru nedir, bilmediğimizden midir?

“Akşama doğru güneş batmış, karanlık olmamıştı. Yolda dalgın, dalgın yürüyen biri önünde kaplumbağa görünümlü bir cisim gördü. Görüntüsü sevimli kendisi cansız gibiydi. Ayakları yok, ağzı vardı. Biz ona bir şey diyelim. Cisim olsun; Cisim dile geldi: “Görüyorum ki, benim hakkımda merak içindesin, hadi sen sor ben de cevap vereyim” Kişi tereddüt etse de sormaya başladı.

Sorular, sorular, sorular…

Denemeler, sınamalar derken kişinin de soracağı sorular bitti, ateşle suyla bildiği hemen her şeyle “bilgisince kendince” test etti.

Sonra soracakları bitti, cisim tekrar konuştu “Görüyorum ki, soracakların bitti. Bu zamana kadar edindiğin her türlü deneyi, bildiğin her soruyu sordun. Başka da sorun yok çünkü kişi bildiğini, bilebileceğini, algıladığını, algılayabileceğini sorar. Şimdi de ben senin sormadığın ama benim sana anlatacaklarımı dinle”

Anlattı, anlattı, gösterdi, örnek gösterdi…

Cisim tekrar söz aldı: “Ben bildiklerimi anlattım, sen bilmediklerini sordun ve ben de onların tamamına cevap verdim. Sanma ki, benimle ilgili her şeyi ben anlatabildim. Bazılarına dilim dönmedi, bazılarının da senin dilinde karşılığı yoktu. İfade edilemeyen şeyler yok demek değildir, anlatılamayanlar olmadığı için anlatılamıyor değildir, bin bir çeşit gülün bin bir çeşit kokusu vardır, anlatmakla koklamak aynı hazzı vermezse de kişi bildiklerini, bildiği, aklının erdiği şekliyle anlatır, gerçekte ben anlatacaklarımın yüzde onunu ve belki de sen sorabildiklerinin yüzde beşini sorabildin. İnsan bilmediği şeyi nasıl sorsun, benim gibi bir cisim, beni konuşturan, yapan, moleküllerime kadar tasarlayan gücü nasıl tasavvur etsin?”

Basit bir kurgu ile görülüyor ki; bilmediğimiz şeyleri sorma ve algılama hayal edebilme gücümüz yoktur. Çok soru sorabilmek için dahi çok şey bilmek gerekirken, çok soru sorabilmeyi hayal edemeyen, doğru soru ve doğru cevabı kontrol edip, bunların arasındaki farkı algılamaktan uzak bizleriz…

Aynaya bakarız, kendimizi görürüz. Aynada dahi sır varken, sır sırra vakıf olmak için uğraşanlar için dahi kimi zaman bilinir olmaktan uzaktır.

Görüyorum ki son günlerde insanlar otelde işlenen bir cinayet ve intiharla ilgili haber üstüne haber yapılıyor. Ölüm ölümdür, değerli addedilen insanlar ve haber değeri taşımayan insanların cenazeleri de mutlaka çok ilginç hikâyeleri de kendi çapında ilginç hikâyeleri gündeme getirir. O klâstaki bir otelde normalde silahla girmek, bir diğerinin elini kolunu sallayarak ve yalnız odaya gitmesi normalde alışılmış bir şey değildir. İlginç…

samanyolu ile ilgili görsel sonucu

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..