Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '17

 
Kategori
Uzay
 

Uzay ve uzay teknolojisi

Uzay ve uzay teknolojisi
 

uzay teknolojisi


    Uzay için de bulunduğumuz sınırlarını bilemediğimiz ve tahminlerde bulunduğumuz karmaşık bir yapıdır. Bizleri de kapsayan evrensel bir kümedir. Dünyanın yüzeyinde yaşayan canlılar olarak var olduğumuz zamandan beri sürekli ilgimizi çekmiştir. Eski medeniyetlerde güneş,ay ve sirius takım yıldızları kutsal görülmüştür. Uzaya olan ilgi insanoğlu geliştikçe gerilememiş daha ileri düzeye erişmiştir. Amerika’nın Ay’a astronot indirmesiyle teknolojik liderliği tescillenmiştir. Uzay teknolojisi dünyanın kutup ülkelerinin göstergesi olmuştur. Ayrıca gelişmiş ülkelerin yarış arenası olmuştur.

      Sovyet Rusya ve Amerika’nın yarışına başta Avrupa uzay ajansı ile Avrupalı devletler olmak üzere, Çin, Hindistan ve Japonya da katılmıştır.

   Peki günümüz de uzay teknolojisi ne düzeydedir ? Neler planlanmaktadır ?

   Bildiğiniz gibi Amerika’nın Ay’a astronot indirmesinden sonra hiçbir insan uzayda bir gezegene, uyduya veya meteora ayak basmamıştır. Ay’a insanoğlunun bir kez ayak basması ve bir daha oraya gitmemesi bir çok komplo teorisinin doğmasına sebep olmuştur. Ay’ın karanlık yüzünün Dünya’dan gözükmemesi, Amerika ve Rusya’nın Ay yüzeyinde nükleer bomba denemeleri, bir patlama sonrasında Ay’ın tüm yüzeyinde depremlerin oluşması ve benzeri bir çok enteresan durum Ay’ın gizemli bir hale bürünmesine sebep olmuştur.

   Günümüzde Asgardia, Mars’ta ve Ay’da koloni, uzay madenciliği, meteor çapalama yöntemiyle seyahat ve benzeri bir çok plan bulunmaktadır. Günümüz devini belirleyecek olan ana faktörün Mars’a başarılı bir şekilde insan yollamak olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple Çin ve Amerika arasında çetin bir yarış yaşanmaktadır.

   Peki niçin Mars? Aslında bunun bir çok sebebi bulunmaktadır. Öncelikle dünyamıza en yakın gezegen Mars’tır. Ayrıca Mars’ın yaşam koşullarına en uygun gezegen olduğu düşünülmektedir. Mars yüzeyinde robotların yaptığı çalışmalar Mars’ın daha önce yaşama elverişli bir gezegen olduğunu göstermektedir. Mars eldeki verilere göre geçmiş dönemde okyanuslar, akarsular ve bitki örtüsünun olduğu bir yüzeye sahipti. Ancak büyük bir felaket sonucu Mars yüzeyinin kuraklaşıp atmosferi incelmiştir. Bu konuda birçok teori bulunmaktadır. En çok üzerin de durulan teori ise Mars’ta yaşanan nükleer bir savaşın böyle bir duruma sebep olacağıdır.

   Mars’a ulaşmak için bir çok yöntem planlanmıştır. Bu yöntemin en yapılabilir olanıysa Mars ve Dünya arasına yakıt ikmal deposu görevi gören uyduların yerleştirilmesidir. Mars ve Dünya arasından geçen meteorlara çapa atılarak ilerlemeyse planlardan bir diğeridir. Ancak her türlü planda ortaya çıkan sonuç ilk yolcuların geri dönüş haklarının bulunamayacağıdır.

   Başarılı bir yolculuk gerçekleştiğini düşünürsek, Mars’ta kolonileşmek çok düşük bir ihtimaldir. Çünkü şuana kadar yapılan çalışmalarda Mars koşullarında sadece patates yetiştirilmesi gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple Dünya da sert iklim koşullarına dayanabilen bakterilerin Mars yüzeyine bırakılarak organikleştirme çalışmasında bulunulması ya da nükleer bombalarla Mars yüzeyinde atmosfer oluşturma çabalarında bulunulması planları yapılmaktadir. Ayrıca bu olumsuzluklara ek bir diğer zorluksa kolonileşme için gerekli olan yapılaşmanın zorluğudur. Camekan bir alan da yapay atmosfer oluşturulduğunu düşünürsek malzemenin Mars yüzeyine başarılı bir şekilde indirilme ihtimali çok düşüktür. Ayrıca Mars’ın ani değişen hava koşulları ve sert rüzgarları yapılaşmanın insanlar tarafından gerçekleştirilmesi ihtimalini düşürmektedir.

   Bir diğer alternatif kolonileşme; Ay’da koloni. Avrupa uzay ajansının yakın zamanda gerçekleştirmeyi hedefledikleri planlardan birisidir. Avrupa uzay ajansının uydularında bir çok tarım ve hayvan yetiştirme deneyi gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Ay yüzeyine gidiş dönüşün yapılabilmesini sağlayacak teknolojinin varlığı, daha önce insanoğlunun Ay’a ayak basmasının verdiği deneyim ve yıllardır robotların Ay yüzeyinde yaptığı çalışmalar, Ay’da kolonileşmeyi daha olası kılmaktadır. Gıda desteği sağlanması gibi avantajları da bulunmaktadır.

   Asgardia; Uzay ülkesi. Dünya atmosferinin üst katmanlarında yani uzayda yapılacak olan büyük yaşam alanıdır. Planlanan yaşam alanının parça parça atmosfer katmanına taşınması ve orada birleştirilmesiyle oluşacak bu ülke şuan da 100000 kişilik nüfusu hedeflemektedir. Konumlanacağı alan sabit olmamakla birlikte tüm ülkelerin üzerinde geçecek olan bu ülke istihbarat ve devletlerin güvenliği açısından tehdit yaratmaktadır. Ancak Asgardia’nın ana fikri Dünya’ya çarpacak meteorları engellemektir. Bir çok ülkeden vatandaşlık kabul eden bu ülkeye, Türkiye’den de bir çok insan başvuruda bulunmuştur. Tarımın ve hayvancılığın uzayda yapılacağı Asgardia meteor engelleme görevinde bulunacak olması sebebiyle silahlı kuvvetlere de sahip olacaktır. Uzayda füze sistemi günümüz silahlı kuvvetlerinde bulunan bir silah değildir. Ancak bu sisteme sahip olacak bir ülke yer yüzünde ki bir çok ülkenin güvenliğine tehdit oluşturmaktadır.

  Uzay da kolonileşme dışında bir çok bilimsel çalışmada yapılmaktadır. Bunlardan en yakın zamanda gerçekleştirileni ise Nasa’nın ikiz astronot kardeşler üzerinde yaptığı deneydir. Deney kapsamın da ikiz kardeşlerden birisi bir istasyon için de 12 ay bekledi. Uzaya çıkmadan önce ikiziyle birlikte tüm değerleri alınarak kayıt edilmiştir. Amaç uzayın insan vücuduna etkisinin gözlemlenmesidir. Bir yılın sonunda uzaydan inen ikizin Dünya’da ki ikizine göre daha az yıprandığı, dna’sının mutasyona uğrayarak uzaya uyum sağladığını ve boyunun uzadığını gözlemlemişlerdir. Zamanın göreceliğinin ve yer çekiminin yıpratıcı etkisinin açıkça gözlemlendiği bu araştırma bir çok teorinin doğmasına ve doğrulanmasına sebep olmuştur.

  Yapılması planlanan çalışmalardan en popüler birkaçı; insanlık verilerinin ve dna bilgilerinin altın bir plağa işlenerek uzaya fırlatılması, uzay madenciliği, uzaya iletişim için sinyal yollanması projeleridir.

  Yeni keşfedilen yaşama elverişli gezegenler, güneş sisteminde ki sürprizler gibi sürekli gelişen uzay bilimi bizleri şaşırtmakta ve hayran bırakmaktadır. Ülke olarak uydu yapımı ve Türk uzay ajansı kurumu gibi planlarımız bulunmaktadır. Gelişen teknolojiyi takip etmekteyiz. Teknoloji üreten bir yapıya ulaşmak yegane amacımız olmalıdır. Bilişim ve teknoloji alanında yapılan yatırımları ve  faaliyetleri göz önün de bulundurursak geçte olsa sağlam adımlarla ilerlemeye başlamaktayız….

Saygılarımla,                                                                                                                   Berkant USLAN 

 
Toplam blog
: 14
: 273
Kayıt tarihi
: 20.04.17
 
 

Lisans dönemimde üç okul kulübünde aktif rol aldım. Bir kulüpte denetim kurulu üyeliğinde bulundu..