Vadinin sisleri Beşiktaş'a aralanıyor

Bir arkadaş grubu içinde kişilerin tavır ve tarzlarına bakarak hangi takımın taraftarı olduğunu büyük oranda tahmin edebilirsiniz. Çünkü futbol bir kültürdür, futbol bir sanattır ve futbol bir tarzdır. Beşiktaş taraftarı da futbol stadı dışında genelde sakin efendi ve mütevazi bir görüntü sergiler. Tabi tarihsel bir geçmişi vardır elbette ama çok gerilere gitmeden kısaca buna “Seba” kültürü demek doğru olacaktır.

Ayrıca bir futbol takımının taraftarına nasıl anlamlar yüklüyorsak renkleri içinde anlamlar yüklemek mümkündür. Örneğin Beşiktaşın renkleri olan siyah ve beyazı bilinçli taraftar hep en doğru şekilde anlamlandırmaya çalışmıştır, siyahı; yanlışlara, kötülüklere ve baskıya karşı kalkan, beyazı; olabildiğince özgür, boyun eğmezlik ve saflık olarak değerlendirmiştir. Ancak son yıllarda Beşiktaş beyazına karanlık ilişkilerin küllerini döken karakterler ortaya çıkmıştır. Hangi vadiden çıktıkları bilinmeyen bu karanlık karakterler kendi karanlıklarını Beşiktaş’ın siyahı ile karıştırmış olacaklarki kendilerini bu rengin içinde gizlemeye çalışmışlardır. Fakat her takımda olmayan bir özelliğin Beşiktaş’ta olduğunu göremeyecek kadar karanlıklara gömülmüş bu karakterlere şunu hatırlatmakta fayda vardır, Beşiktaş’ın bir de akı var, yani her lekeyi, leke sahibi görmese bile gözler önüne seren akı var. İşte bu özellik Beşiktaş’ı ve taraftarını farklı kılmaktadır. Bunun sembolü de “çarşıdır”. Çarşı siyahsa karşı beyazdır, karşı siyahsa çarşı beyazdır. Ama mutlaka ak zeminde kara lekeler ortaya dökülür. İşte bu nedenle geçmişte akı lekeleyenler bugün karanlıklar içinde yine ortaya çıkmış ve yine sigarasını yakmıştır. Çarşı haklıdır, çarşı beyazdır. Tıpkı Ertuğrul hoca gibi.

Lütfen ama lütfen karanlık güleç ve lümpen insanlar hangi vadiden geldiyseniz sisler arasında oraya dönün ve hangi eli öpüyorsanız o elin altında kalın ama kirli ellerinizi Beşiktaş’tan çekin. Saygılarımla