Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Valla aynen böyle oldu!!

Geçmişte başımdan geçen ilginç bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerle.
Çünkü bu konuda alınacak çok fazla ders olduğunu düşünüyorum!!
Samsun, Ankara otoyolundaki trafik tıkanıklığı uzun bir araç konvoyu oluşturmuştu.
Kısa bir süre sonra önümdeki araçların yolun sağ tarafındaki toprak yoldan ilerlemeye başladıklarını fark ettiğimde ise bir oh çekmiştim.
Ancak belli bir mesafeye ulaştıklarında aniden hızlanarak kaçarcasına gözden kaybolmaktaydılar.
Merak bu ya işte, ben hızımı artırmayarak olan biteni görmek isterken olayın tam ortasında buldum kendimi!

Birkaç kişi otomobilimin üzerine tırmanmış, cam sileceklerinden tutunarak bağırmaktaydılar.

Önünü kesin, bu da kaçabilir.

Vay şerefsizler!

Gencecik canlar gidiyor burada!!

Ambülans nerede kaldı yav?

Bırak şimdi ambülansı!

Hah işte bakın, bu araba station wagonmuş!

Hepsini de alır valla!

Bagajı açın, bagajı açın.

Arka koltukları adeta kırarcasına yatırarak tam dört yaralıyı arabamın bagajına istiflemişlerdi.

Çabuuuuk çabuuuuk, bak hala duruyor şerefsiiiiz!

Az daha bu da kaçacaktı!

Yür lan yürüüüü, son gaz basacaksın haaaa!

Gencecik canlar gidiyooooor!!

Yaralıları yerleştirmek sonrasında bagaj kapağını kapatmak isterlerken zorlayarak kırmışlardı.

Alalacele o vaziyette yola çıkmıştım.

O an ne olup bittiğini tam olarak anlayamamıştım ve panik içerisindeydim.

Dedikleri gibi son sürat yol almaktaydım, benim de yeni bir kaza olayına davetiye çıkarmam işten bile değildi.

Şehir merkezine girdiğim andan itibaren dörtlü flaşörleri yakmış, klakson çalarak hızla ilerlemeye çalışıyordum.

Ama ne mümkün!

Gelin arabası mı sandılar nedir, o trafik sıkışıklığında hiç kimse kılını kıpırdatmıyordu!

Bir süre sonra kornanın sesi kısıldı ve hiç sesi çıkmaz oldu.

Elim ayağıma dolaşmıştı.

Yola çıktığımdan beri ilk defa arkaya dönüp baktığımda yaralıların kıpırdadıklarını fark ettim.

Yarım saat kadar sonra nihayet bir büyük hastanenin acil servisine ulaşmıştım.

Yaralıların üst aramaları yapıldı ve olayı beni ilgilendirdiği kadarıyla anlattım.

Bilemediklerimi ertesi sabah polis raporlarından öğrenmiştim.

Hepsi aşırı derecede alkollüydü ve ifade verememişlerdi çünkü.

Kazanın oluşma sebebi ise iğrençti!

İki erkek ve iki kadın Bayındır barajında kafaları çekmişler bir güzel!

Ve sonrasında geçmişler doğan görünümlü hurda şahin’in direksiyonuna.

Ve aniden fırlamışlar arabaların jet hızıyla geçtiği oto yola.

Sonuç malüm!!


Haaa sahi, bir de olayın aileleri tarafından duyulmasını istemiyorlarmış.

Bu korkuyla kendilerinin hayatını kurtaran kişinin kim olduğunu araştırmak, yani bana teşekkür etmek gereği bile duymadılar..

.............


Böylesi olaylarla karşılaşırsanız, yanınızda mutlaka bir polis memuru yada bir şahit bulundurmaya çalışın..

Olaya müdahil olmasanız dahi, yaralılara yardım etmeniz size pahalıya malolabiliyor çünkü!

Yani bir anlam da, arabanıza aldığınız andan itibaren o kişilerin sahibi siz oluyorsunuz!

Hastaneye yetiştirmek, masrafları üstlenmek vs,vs..

Her şey bunlarla bitmiyor pek tabii ki, bir takım sorgulamalarada maruz kalalabiliyorsunuz!!

-Birlikte mi zıkkımlandınız?

-Sen mi çarptın?

-Yaralıları nereden aldın?

-Çantası yok muydu bunların?

-Peki cep telefonları….. ?


Öyle ya, sizin kim olduğunuzu kim nereden bilsin?

Yada gerçekte kazaya karışıp karışmadığınızı?


Yol güzergahınız üzerinde karşılaşabileceğiniz olası trafik kazalarında bu konu aklınızda bulunsun istedim..

Umarım olay tarihinden bu güne Trafik Kanunları ve hastanelerdeki acil hastaları karşılama uygulamaları değişmiştir..

Araştırmak ve şayet düzelmemişse bu sorunları acilen gündeme taşımak gerekiyor..

İnsan hayatı söz konusu çünkü, ihmale gelmez...







 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..