Van Persie, 90’da kafayı vurdu ve “geciken gol”...

Bu kadar transfer, Süper Lig için yapıldıysa, lüks değil mi?

Bu soruyu sormak için uygun ortamı bekleyen çok/tur!. Soru, özellikle dün ya da bir hafta sonra sorulabilirdi.

(Bir gün, bakarsınız, kılıçları bileyenler, bir başka durumda ortaya çıkarlar. Kusur bulmalar, burun kıvırmalar... başını alır gider. Nasıl olsa, kimilerinin ağızlarından çıkan, yazılarında yer alanlar, “analiz”, “şok yorum”, “kehanet” gibi etiketlerle sağda solda başköşelerde yer bulur.)

Transfer, “lüks” olmaktan, Avrupa’da ses getirecek, teklemeden gidişlerle çıkar ancak. Avrupa yolunda “ilk”inden eli boş dönen Fenerbahçe, “makas değiştirerek” ikinci yola girdi. İkincisinde otoyol lüksü yok. Yine de, bu yoldaki ilk engeli aşarak yola koyulmak iyi.

“Komşu”, Avrupa düşünülerek yapılan transferle güçlenen, bununla birlikte yenilenen Fenerbahçe karşısında elinden geleni yapmaya çalıştı. İşine yarayacak skoru tam almaya yetti derken, gülen, Van Persie’nin kafa vuruşuyla konuk oldu.

*****

Futbolseverler, hemen gol atılsın, sonuç alınsın isterler.

Beklenti büyük, kadro da öyle düşünmeye uygun olunca, isteyenler, bir ölçüde haksız değiller. Yakalanan fırsatlar, futbolun süsü, futbolseverleri coşturan “gıda” olan golü getirmeyince, yakınmaların olması doğal.

Yeni bir takım. Üstelik yabancılardan kurulu, ilk bakışta yerlilerin neredeyse olmadığı bir onbir... Eldeki kadro, çok şeyler yapacak güçte, ama Avrupa yolunda gruplara kalmak için yol çok kısa...

Dün maçın “ilk ayağı”, haftaya perşembe “ikinci ayağı”...

Rakip Atromitos, küçümseyenleri mahcup edebilir.

Özellikle kaleci Gorbunov, Fenerbahçe’nin yakaladığı fırsatlarda gol/lere  engel oldu. Maçın “tam kahramanı” olmak üzereyken, Van Persie’nin kafayla vurduğu topa engel olamadı.

*****

Fenerbahçe, ne zaman kendine gelecek?

Rahat bir maç izleme, taraftarın beklentiden öte hakkı. Lig’de neyse de, Avrupa yolunda beklemeye ne sabır ne zaman var.

Fenerbahçe, haftaya Atromitos’u mutlaka saf dışı bırakmalı. Çünkü “güç dengesi” yanında, skor da kendinden yana. Sonra, grup maçlarına gelindiğinde “oturmuş takım” olmak zorunda.

Futbolcuların bu maçta, beceriksizlikten, işi ağırdan almalarından  kaynaklanan eksiklikleri üzerinde tek tek durulabilir. Söylenecek tek şey, kimi futbolcuların kendilerine bir an önce gelmeleri...

Gol atması için umut bağlanan, ayağa gelen fırsatlardan hiç değilse birini gole çevirmeli. Görevi gol atılmasını önlemek olanlar da, adamını etkisiz kılmalı.

*****

Herkesin birbirine soracağı soru şu:

Fenerbahçe’yi beğendin mi?

Siyasetçi gibi bir yanıt verilirse:

Fenerbahçe, bir önceki maça göre, oturuyor görüntüsü veriyor. Ancak, “zamana gereksinim var”a sığınmadan, bir an önce ayağa kalkılması gerekiyor.

Son söz:

Önümüzdeki maça, toplumdaki gerilimin tribünlere yansımayacağı haftalara bakalım.
 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com