- Kategori
- Futbol
Trabzonspor; Şenol Güneş, Cenk Tosun ve Oğuzhan güzellemesini çökertti!.
Beşiktaş, geçen hafta Mersin’deydi.
Oğuzhan Özyakup, Mersin’de parladı; üç golün pasını verdi ya...
Cenk Tosun, yaşamında 3 gol birden attı ya...
Şenol Güneş, Cenk Tosun ve özellikle Oğuzhan’a bir övgü, bir övgü...
Şenol Güneş ne yapmış?
Bilic’in, geçen sezon pek yer vermediği Oğuzhan ve Cenk Tosun’u Süper Lig’in ilk maçında sahaya sürmüş; ikisi de, sonuca etki eden güzel bir oyun oynamış.
Sonra?
Gelsin, güzelleme yapmak!.
(“... herkes antrenördür ama Şenol hoca hem antrenör hem de öğretmendir. Oğuzhan Özyakup, öğretmeninden aldığı dersle fırtına gibi girdi maça... Üç golün asistiyle maça şık bir imza attı.”
“Oğuzhan Özyakup'u bugün ilk kez izleyen biri ‘Bu nasıl futbolcu, uzaydan mı geldi?’ derdi. Oğuzhan, Zinedine Zidane çalımları atıyor. Oğuzhan zeki bir oyuncu. Bu çocuk Barcelona'da oynasa sırıtmaz. Hatta Neymar'ın Messi'nin hoşuna gider”)
Yaratılan havanın, yapılan güzellemenin devamı:
Beşiktaş, Oğuzhan’ın harika oyunuyla Mersin İdmanyurdu’nu 5-2 yendi ya...
Oğuzhan, sanki tek sınavla Türkiye birincisi olmuş, onu da Şenol Güneş yetiştirmiş. Cenk Tosun da öyle, yaşamında attığı 3 golle, sanki Türkiye rekoru kırmış.
Yaratılan abartılı övgünün türküsü:
Şen ola Beşiktaş, şen ola!.
*****
Bir maça bakarak güzelleme yapmak ya da idam fermanı yazmak...
“Kantarın topuzu”nu kaçırmak...
Yok mudur bunun bir ölçüsü; ölçüsüzlük, bizim değişmez ölçümüz mü?
Bir futbolcu bir maçta iyi oynar, ötekinde sahada gezinir. Bunda şaşılacak, abartılacak, büyütülecek bir durum olmasa gerek.
Dün öyle, bugün böyle...
Mersin İdmanyurdu’nun yetersizliği nedeniyle coşan Beşiktaş, Trabzonspor’un akıllı oynaması ve dirençli olması karşısında bocaladı. Geçen maçta yere göğe sığdırılamayan Cen Tosun’la Oğuzhan, sahada yoktular. Bakarsınız bir başka maçta kendilerine gelirler.
Şimdi Şenol Güneş, Cem Tosun ve Oğuzhan’ı “övme yarışı”na girenler, bu kez ne diyecekler?
Yapılacak olan, ilkinin tersini yapmaksa, bu, haksızlıktır!
*****
Beşiktaş, Trabzonspor karşısında “ayar” tutturamadı.
Beşiktaş’ta beceriksizliğin, gevşekliğin yanında sorumsuzluk da vardı. Quaresma’nın sorumsuz davranması, takımını 10 kişi bırakmasına yol açtı.
Beceriksiz ise Gökhan Töre’ydi; Gökhan o fırsatı nasıl da tepti.
Trabzonspor, Quaresma atıldıktan sonra, orta alanı daha bir ele geçirdi, Beşiktaş kalesine daha çok gitmeye başladı. Özellikle Erkan Zengin, soyadına uygun bir oyun tutturdu.
Trabzonspor, 3 puanı “hane”sine yazdırarak İstanbul’dan dönüyor.
(Daha ikinci haftadayız. İlk maçlara bakarak, “şampiyon”u şimdiden ilan etmek, boş bir çabadır. Takımların kendilerine gelmesi için haftların geçmesi gerekiyor. İnişler çıkışlar, abartıdan uzak ele alınmalı.)
Son söz:
“Geçen maç ne kadar abartıldıysa, bu maçın da olumsuz bulunmasını doğru olarak değerlendirmiyorum.” (Şenol Güneş)
https://www.facebook.com/turgutcelik
https://twitter.com/#!/turgutcelik