Ve Semih'le yarı finaldeyiz...

Bugünkü gazeteler, sanki final maçı oynarmış gibi süslenmişti.. Oysa çeyrek finaldeydik ve Hırvatistan'ı yenersek yarı finale kalacaktık.

Heyecanlıydık, umutluyduk... Ama maça başladığımızda yarı finali hak edecek bir görüntü de çizmiyorduk.

İlk 15 dakikayı atlattıktan sonra biraz dengeyi sağlar gibi olduk.

Biz rakip sahaya girdiğimizde karşımızda etten bir duvar örülüyordu. Ama onlar iki pasla bizim ceza sahasına kolayca geliyorlar, fakat son vuruşu bir türlü yapamıyorlardı.

Direkten dönen müthiş bir şut dışında Hırvat forvetine "beceriksizlerdi" diyebiliriz.

İlerleyen dakikalarda doğrusu maçı hak eden bir takım çıkmamıştı ortaya... Golü bulan yarı finale gidecek gibiydi.

Doksan dakikayı böyle tamamladık.

Uzatmalarda gole yaklaşan biz olduk ama, aynı beceriksizlik bizim de peşimizdeydi.

Nöbetçi golcümüz Semih, kafa toplarında rakiplerini bir türlü aşamadı. Artık beraberliğe razıydık ve sonucu penaltıların tayin edeceği kesin gibiydi...

İşte bu duygular içindeyken 119. dakikada beklenmedik golü yedik.

Sanıyorum hepimizin ümitleri o an tükendi. Maçın 90 dakika olduğunu çok konuşmuştuk ama, 120 dakikayı pek telaffuz etmemiştik.

Biz izleyiciler sanki son dakikada gelen bu yenilgiyi kabullenmiş gibiydik. Hırvatlar da bu iş artık bitti diyorlardı.

İşte ne olduysa tam hakem düdüğünü çalacağı zaman oldu. Futbolcularımız mücadeleyi bırakmamışlardı.

Ve ortalanan toplara kafayla çıkıp golü bulamayan Semih, kaderimizi değiştiren atışını yaptı ve 120 artı 2'de eşitliği sağladı.

Hiç umulmayacak zamanda penaltılara kaldık.

Usta oyuncu Nihat'ın son dakikalarda oyundan çıkmasıyla penaltı atacak adamımız da azalmıştı. Hırvatlar ise sanki daha şanslı görünüyorlardı.

Ancak ilk Hırvat oyuncu topu avuta atınca ümitlerimiz arttı.

Arda ilk atışını gol yapınca, morallerimiz de yükseldi.

İkinci Hırvat oyuncunun golüne, Semih de aynı güzellikle cevap verince, şansımız çoğalır gibi oldu.

Üçüncü Hırvat oyuncu da topu dışarı gönderince Hamit'in golü sonucu belli eder gibiydi.

Son sözü Rüştü söyledi ve kaptan Hırvat oyuncunun atışının gol olmasını önleyerek zaferi ilan etti.

Bunların hepsini beraberce gördük, izledik, yaşadık... Ben boşuna niye anlatıyorum ki...

Tarihe not düşmek için anlatıyorum... Yıllar sonra çocuklarımız da torunlarımız da bu coşkuyu yaşasın diye anlatıyorum... Sevincimi ifade etmek için anlatıyorum.

*****

Bütün futbolcularımızı kutluyorum. Bir ara Sabri üstüste hatalar yapmıştı ama, sonradan bunu telafi edecek hareketler de yaptı.

Demek ki bundan sonra, hakem düdüğünü çalıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.

*****

...Ve Semih'le yarı finaldeyiz. Eğer sarı kart cezası olmayan yürekten inanmış 11 futbolcu bulabilirsek, bu takım yarı finalde Almanya'ya da kolay kolay teslim olmaz gibi sevgili dostlar...

Kazanmak güzel, mutlu olmak güzel... Tebrikler çocuklar ve hepinize sonsuz teşekkürler....