Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '09

 
Kategori
Deneme
 

Vera

Dinle neyden kim hikayet etmede,

Ayrılıklardan şikayet etmede.

(Mevlana Celaleddin Rumi)

Bu bir sır. Bu “gerçek teslimiyetin” sırrı. “Ben” in, “Ego” nun tüm saçaklarından, kalbin tüm korku ve saplantılarından sorgusuz, sualsiz, beklentisiz geçmenin; vazgeçmenin sırrı. Gözünü bu sırra diken biri için ise; kaçınılmaz bir yolculuk...

Elif Şafak’ ın “Aşk” ı; “Aşkın elifi”nden bahsettiği yeni kitabı; Mevlana’ nın Şems-i Tebrizi ile tanıştıktan sonraki hayatının bir kesitinden esinlenerek kurgulanmış. Kitapta, elbette, başlı başına bir dünya ve o dünya içinde hayat bulan karakterlere ait bir çok dünyalar var. Kitabın edebi yönü, dili, samimiyeti vs. tartışılabilir ama, konusu düşünce dünyamın bütün dikkatini bir kez daha tasavvuf inancına ve o inancın üstüne oturduğu felsefeye çekti.

Mevlana Celaleddin Rumi, Anadolu’ da yaşamış olan en büyük tasavvuf düşünürlerinden biri. Dev eseri “Mesnevi”, yazıldığından bu yana, her çağda insanlara hitap ve hizmet diyor.

Kimileri için, İslam inancının gerçek, saf haliyken; kimileri için bir “karma felsefe” tasavvuf. Belki de; insanların din, yaratılış, doğru, yanlış, günah, sevap, doğum, ölüm gibi meseleleri anlama ve kavramalarında bir yardımcı… Ama derin, bıraktığınızda kendinizi kapısından içeri; sonsuza kadar gidebileceğiniz kadar derin hem de...

“Hakikat”a erebilmesi için bazı kapılardan geçmesi gerek tasavvuf ehlinin… “Bir”lik bilincine varabilmesi için, “Bir”liğin içinde, özünde eriyip kaybolabilmesi için… Bunlar: 1- Şeriat, 2- Tarikat, 3- Marifet, 4- Hakikat kapıları.

Bu 4 kapı hususunu açıklayan bir kısas vardır. Rivayet odur ki, öğrencilerinden biri bir gün Mevlana'ya sormuş:

"Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim şekilde anlatır mısınız?"

Mevlana cevap vermiş: "Bak, karşı medresede dersini çalışan, hepsi rahlelerine eğilmiş, dört kişi var. Şimdi git bunların hepsinin ensesine sırayla birer tokat at, sonra gel sana anlatayım."

Öğrenci gitmiş birincinin ensesine bir tokat atmış. Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve aynı şiddette bir tokatla öğrenciyi yere yıkmış. Neye uğradığını şaşıran öğrenci, Mevlana’ya olan sonsuz inancından dolayı devam etmiş, ikinciye de bir tokat atmış. O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış, tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş. Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış, üçüncü söyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş. Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmaya devam etmiş. Daha sonra öğrenci geri dönmüş, olanları anlatmış. Mevlana: "İşte sana istediğin açıklama” demiş “Birinci; şeriat kapısını geçememiş biriydi. Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti. İkinci; tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı, tam tokadı iade edecekti ki tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi: "Sana kötülük yapana bile iyilik yap". Onun için döndü, oturdu. Üçüncü; marifet kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek Yaratan’ dan geldiğini bilir, inanır. Sadece, Yaratan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye merakından söyle bir dönüp baktı. Dördüncü; hakikat kapısını da geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir, onun için dönüp bakmadı bile...”

Tasavvuf işte böyle bir felsefe, bir umman. İçinde kaybolmaktan imtina etmeyeceklerin, buna gönlü olanların dalması gereken, geçilmesi zor, “çileli” bir umman. Ama sonu; “Hakikat”.

Yazılması gereken, yazılabilecek çok şey var ama, ben yazıyı Elif Şafak’ın “Aşk” ından bir alıntıyla bitirmek istiyorum. Diyor ki kitap, bir sufinin ağzından, sabretmekle ilgili olarak 104. sayfasında: “Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmaktır. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir.”

Siz bugüne kadar hiç, dikene bakıp gülü tahayyül ettiniz mi?

Gülle dikenin “Bir” olduğunu bile bile hem de…

* : Vera: Günahtan sakınmak, kötülükten hassasiyetle kaçınmak demektir.

D. Dara KILINÇ

ddarakilinc@hotmail.com

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..