Vücudumuz vitamin ister!

Vitaminler hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinlerde bulunan organik bileşiklerdir. Vücudumuzda vitamin depoları bulunmadığından besinlerle dengeli ve yeterli miktarda almamız hayati fonksiyonlarımızı sürdürmemiz ve sağlıklı olabilmemiz için elzemdir.

25 yaşında hücre yenilenmesini tamamlayan bedenimiz, her geçen yıl yaşlılığa giden bir sürece girer. Dolayısıyla yaş ile vitamin gereksinmesi arasında çok önemli bir bağ vardır. Özellikle 30’lu yaşlardan sonra sağlıklı bir beden, cilt ve ruh için beslenmemize dikkat ederek yaşam kalitemizi artırmak bizim elimizdedir.

CİLDİMİZ BAHANE;

VİTAMİNLER ŞAHANE !!!

Vitaminlerin antioksidan etkilerinden; cilde direk uygulanan kozmetik ürünlerinde uzun süredir yararlanılmaktadır. Ancak bu her zaman yeterli olmamaktadır. Sağlıklı bir cilt için; yeterli biçimde nemlendirilmiş sağlıklı bir epiderm ve dengeli beslenme vazgeçilmez faktörlerdir.

Vitamin A › Karaciğerde az da olsa depo edilen yağda eriyen vitaminlerden biridir. Retinoid adı verilen sentetik vitamin A bileşikleri cilde doğrudan uygulanarak akne, kırışıklık veya fazla güneşlenmekten oluşan rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Yaşlanmayı geciktirici etkisiyle genç ve pürüzsüz bir cilt için gereklidir.

ü Kayısı, kuşkonmaz, maydanoz, ıspanak, havuç, kereviz, marul, portakal, erik ve domates A vitamininden zengin besinlerdir.

B grubu vitaminleri:

Bu gruptaki tüm vitaminler suda çözünür özelliktedir. B grubu vitaminlerinin aşırı alımı toksik bir etki oluşturmaz ve fazlalığı idrarla vücuttan uzaklaştırılır. Bu gruptaki vitaminler vücuttaki çeşitli enzimatik reaksiyonlarda katalizör görevi görürler.

Vitamin B0 › karbonhidrat metabolizması için gerekli olan bir vitamindir. Eksikliğinde vücutta yorgunluk ve kas kasılmaları meydana gelir.

ü En çok; buğday, kepek, bira mayası, koyun ve sığır eti, yumurta ve sütte bulunur.

Vitamin B² › özellikle dudak ve göz çevresindeki yara ve çatlakların riboflavin (B²) eksikliğinden meydana gelir. Yeterli alımında cildin kuruyup, çatlaması engellenir.

ü Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, süt, yumurta, fındık ve mercimekte bol miktarda riboflavin bulunur.

Vitamin B³ › damarların esnekliği ve cildin sağlığını koruyucu bir fonksiyonu vardır. Niasin (B³) eksikliğinde çeşitli cilt lezyonları ile karakterize bir hastalık olan dermatit görülür.

ü Bira mayası, kepek, yer fıstığı, sakatatlar, baklagiller, un, süt, portakal, hurma niasinden zengindir.

Vitamin B5 › pantotenik asit de denilen vitamin B5; hücreleri, dokuları ve organları biyolojik açıdan korur. Sebum üretimini dengeleyerek cildin ve saçların aşırı yağlanmasını engeller. Eksikliği yorgunluğa, uykusuzluğa, sindirim sorunlarına neden olur.

ü En iyi kaynakları arasında; karaciğer, kırmızı etler, tavuk, yumurta ve ekmek sayılabilir.

Vitamin B6 › B6 vitamini (piridoksin), ergenlik sivilcelerini ve egzamayı azaltır. Eksikliğinde ağız çevresinde ve gözlerde egzama meydana gelir.

ü Karaciğer, böbrek, kırmızı etler, balık, yumurta ve ekmek B6’ dan zengindir.

Vitamin C › vitamin C cildi her türlü mikroba karşı koruyan, gençlik iksiri görevi de gören çok güçlü bir antioksidan vitamindir. Cildi alerjiye karşı koruyucu etkisiyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez öğesi olmuştur. Cildin elastikiyetini sağlayan kollajen proteininin yapımında rol alır.Organların genç kalmasına yardımcı olarak daha sağlıklı ve dinç olmada etkilidir.

ü Siyah üzüm, narenciye (portakal vb.), çilek, kavun, karpuz, yeşil biber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye C vitamininden zengin başlıca besinler olarak sayılabilir.

Vitamin D › güneş vitamini olarak da bilinen vitamin D;ultraviyole ışıkla deri yoluyla sentezlenen tek vitamindir. Vücudun ihtiyacı olan vitamin gereksinmesinin karşılanması için, 15 dakika doğrudan güneş ışığına maruz kalmak yeterlidir. Bir miktarı A vitamini gibi karaciğerde depo edilir.D vitamini kalsiyum ve fosfor emilimini artırmasının yanı sıra cildi soğuk havalara karşı korur ve metabolizmayı canlandırır.

ü Güneş ışınlarının haricinde D vitamini kaynağı olarak; balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzelerdir.

Vitamin E › E vitamini güçlü antioksidan özelliği ile gerçek bir serbest radikal avcısıdır. Serbest radikaller normal oksijen alışverişi sırasında oluşur. Sigara, solunan zehirli gazlar, alkol tüketimi, zararlı güneş ışınları gibi dış etmenlerle; 40’lı yaşlardan itibaren vücudumuzda radikal oluşumu doruk noktaya ulaşır. E vitamininin yaşlanmayı geciktirmesinin yanı sıra; cilt yüzeyinde ve cilt altındaki dokularda katalizör olması sayesinde metabolizmayı canlandırma ve kan dolaşımını olumlu etkileme özelliği de vardır. Cildin doğal yağını koruyarak, canlılığının devamlılığını sağlar.

ü Buğday, tohumlu besinler, soya fasulyesi yağı, arı sütü, ceviz, koyu yeşil yapraklı sebzeler (marul, tere vb.) ve mısır yağı vitamin E’ den zengindir.

Diyet ve beslenme alışkanlıkları, bağışıklık sistemi yanıtının gücünü belirleyen anahtar faktörlerdir. İklim, toprak, ürünün ham ya da olgun oluşu, ürün toplama yöntemleri, taşıma ve depolama, besinleri hazırlama ve pişirme yöntemleri gibi sayılabilecek birçok faktör besinlerde vitamin- mineral kaybına neden olabilir. Kayıpları en aza indirerek besinlerden maksimum fayda sağlayarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmek elimizdedir.

Sağlıkla kalın…

Dyt. İrem KAYA