- Kategori
- Şiir
Vurmasa Saat
nicedir, yüreğimde palazlanan
amansız bir yangın
karanlığın içinde kör arayışı
kalemin anlatamadığı ölü sözcükler
içimden dışıma taşamayanı
kimse bilmez benden gayrı
bilmediğiniz dünyalarda
verilen kavgalar gibi
dev suskunlukları
berbat yarım kalmışlıkları
yoksunluklarının acısıyla boğuşarak
içlerinde, ateşten yeşeren nefretleri
ihtiyar yüzlerinde tüten, derin acılarıyla
o n l a r
sığındıkları kuytularda
aynı karanlığa uyananlar
kül rengi ölümün kokusu artlarında
yaşamla ölümün aralığı
kapanır tek solukla
kocaman gidişler
küçücük kalışlar kalır arkalarında
ve devam eden
unutulan hayatlarıyla
o n l a r bilmediklerimiz
dinle çocuk
seni anlatamadığımdan utancım büyük
oyalayacak sözüm de kalmadı artık
anne yüreğimle öpsem
içinde sızlayan yerleri
senin için bir masal yazabilsem
sussa acıklı şarkılar
kovsam karabasanlarını
yanmayan bakışların ışığını yaksam
gecikmiş bir çocukluğu yaşatsam sana
sen bana misketlerini versen
ben sana balonlarımı
masal bu ya
bir iyilik meleği
baştan ayağa rengârenk giydirse
bayrama çıksak seninle
sen bir ucundan
ben bir ucundan tutsam
yarısı senin olsa, yarısı benim
sallasak birlikte kan kırmızı bayrağı
onikiyi vurmasa saat
çamurlara belenmesen bir daha
30 Nisan 2011
Hâdiye Kaptan
- c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir