Wikileaks Kriptolarına yazar yorumu!

3 Aralık 2010, Radikal Gazetesi ve Cengiz Çandar'ın WikiLeaks Türkiye'ye yaradı yazısından Erdoğan ile ilgili bir bölüm;

Erdoğan ile ilgili olarak tümüyle 'duyum üzerine' kanıtsız- belgesiz biçimde eski Amerikan Büyükelçisi Eric Edelman'ın bir telgrafının üzerine CHP siyasi akıl yoksunu olarak atladı. Bazı gazeteler bunu 'haber haberdir' gerekçesine sığınarak manşete taşıdı. Ne oldu?

Erdoğan ancak masum insanların bulunabileceği bir öfke enerjisiyle '' Benim, İsviçre bankalarında Allah'ın bir kuruşu bile param yok'' diye haykırarak öyle bir gürlediki, bunun bir 'iftira' olduğuna inanmayan herhalde kalmamıştır.

Cengiz Candar'ın düşüncesinden, ülkede kim güçlüyse, kimin sesi gür çıkıyorsa masum, kimin sesi cılız ve güçsüzse suçlu olduğunumu anlamamız gerekiyor.

Anayasa değişiklikleriyle hani; ileri Demokrasiye geçiyorduk, hukukun herkese eşit mesafede olması sağlanacaktı. Vesayet hukuku ortadan kalkacaktı. Hukukun üstünlüğü ilkesini yokmu sayacağız?

Sayın Başbakan'ın hesabı vardır veya yoktur, yok diyorsa yoktur, onu tartışmıyorum. Bu ülkede imzasız ihbar mektuplarıyla onlarca insanın tutuklanıp ceza evlerine konduğunu, taraf olan gazetelerin yayınladığı duyumlara, hedef gösterilen akademisyenlere, derneklere yapılan baskınların neticesinde, hapse atılarak, içeride aylarca mahkemeye çıkmayı bekliyenlerin çığlıklarına, haykırmalarına ne diyeceğiz.

Ortada süper güç, ABD, büyükelçisi Eric Edelman'ın imzasını taşıyan bir belge var, bu belgeye dayanarak muhalefet partisinin bir açıklama beklemesi doğal değilmidir? Muhalefet partisinin sormasına bile gerek kalmadan bizzat Başbakan'ın hesabı olmadığına dair yazıların İsviçre Banka'larından aldırılıp seçmenine açıklama yapması daha uygun düşerdi.

Bu kadarda polemiğe gerek kalmazdı.