İyi günde kötü günde

Referandum öncesi propaganda söylemlerinde Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli Başbakan'a "İmralı canisi ile görüştün, görüşüyorsun" benzeri laflar edince Başbakan Erdoğan da cevap olarak; "Görüşmedim, görüştüğümü ispatlasınlar görevimden istifa ederim" mealında karşılıklı sözler edilmişti hatırlayacaksınız..

Sonradan Öcalan ile MİT elemanları görüşmüş ve rutin olarak görüşmelere devam edildiği anlaşılmıştı..

WikiLeaks raporunda Tayyip Bey'in İsviçre'de 8 ayrı bankada hesabı bulunduğu şeklindeki haberi kamuoyuna duyurulunca muhalefet liderleri konunun üzerine gidip Tayyip Bey'den açıklama istemişler ve cevap olarak Başbakan; "İsviçre bankalarında bir kuruş param yok, ispatlasınlar görevimden istifa ederim" şeklinde söylemlerini sürdürmeye devam ediyor..

"İyi günde ve kötü günde"... diye söz verilen evliliklerde Bayan Erdoğan ne güne duruyor? Sözü edilen bankalarda Tayyip Bey'in değil de Emine hanım'ın üzerine hesap açılmış olamaz mı?

Tıpkı İmralı iddiasında olduğu gibi, "Başbakan direkt olarak kendisi değil, MİT görüşmüş, görüşüyor.. İsviçre bankalarındaki hesaplar da Tayyip Bey'in üzerinde değil, Emine hanımın üzerinde olabilir".. şeklinde yorumlanabilir..

WikiLeaks kafaları bulandırıyor bulandırmasına da Erdoğan'ın seçim meydanlarında nasıl kafaları bulandıracağını hepimiz bekliyoruz..

Seçmenlere Adalet diyecek, hak-hukuk diyecek, kul hakkı diyecek seçimleri alacak..

Erdoğan'ı bundan böyle politika konuşmalarında İslam felsefesini tercüme edip Cumhuriyet ile sık-sık pekiştirirse şaşırmayalım..

Seçim meydanlarında vaaz dönemi başlayacak..