Yabancı ülke mallarını boykot etmek gerçekçi bir çözüm değildir

Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de zaman zaman yabancı bir ülke ile ilişkiler gerildiğinde o ülkenin olduğu söylenen mallara ambargo gündeme gelir. Örneğin 2011 yılının  Aralık ayında Fransız Senatosu’nun Ermeni katliamı olmamıştır demeyi suç sayacak kanun tasarısnı onaylaması gündeme gelince Türkiye’de kıyamet kopmuş ve Fransız menşeili malları boykot etme çağrıları yapılmıştı. Neyseki kanun tasarısı Fransız Senatosundan geçmemiş ve ortalık durulmuştu.

Aynı şekilde yıllar önce Fransızlar Pasifik Okyanusunda nükleer bomba denemeleri yaptığında Avustralya'da Fransız Şarabı icmeyin propagandası başlamıştı. Bu tür boykotlar kızgınlıkla birkaç gün sürer ve unutulur. Hiçbir faydası da yoktur. Tarihte birçok ülke birbirlerinin mallarının ithaline ambargo koymuştur. Bu ambargolar sadece ihraç edene değil ithal edene de zarar verir. Küreselleşmenin gittikçe yaygınlaştığı son yıllarda sanayi mallarının üretiminin birçok aşamasında çeşitli ülkelerin malları olabilir. Bunları ayıklamak öyle kolay değildir. Ayıklasanız hemen yerine koyamazsınız. Birçok ürün yıllardır çok ulusludur. Herbir parçası başka ülkeden gelmiştir. İçinden cımbızla yabancı menşeili olan parçaları mı ayıklayacağız? Örneğin bir uçağın üretiminde herbir parça onu en ucuz ve kaliteli üreten ülkeden getirtilerek monte edilir. Fransız uçağı aslında herbir parçası farklı bir ülkeden gelmiş çok uluslu bir uçaktır. Türkiye’de Renault Fransız otomobilidir diye boykot edilmesi sadece Fransa’ya değil Türkiye’de Renault üretim ve satışında çalışan binlerce Türk’ü işsiz bırakır. Gerçekçi olalım. Yabancı dediğimiz mallar aslında çok ulusludur ambargolar çözüm değildir ve birkaç gün icinde unutulur. Uzun sürerse ambargoyu yapan ülke ve onun işçi ve mühendislerine de zarar verir.

Rasih Bensan 19  Aralık 2012