Yağ hücrelerimiz nasıl oluşuyor?

Vücu yağ dokularımızın gerçekleri

Çoğu zaman önemsediğimiz büyük dertlerin arasına girebiliyorlar. Güne güzel başlamak için giymeyi planladığımız en güzel elbisemizin içine girmemizi engelleyebiliyorlar. Kimi zaman sağlığımızı bile tehdit edebiliyorlar. Bazen de ‘nerede o eski güzelim halim’ dedirtip, aynanın karşısında memnuniyetsiz bir suratla nostalji yapmamamızı sağlayabiliyorlar. Yağ hücrelerimiz yani yağ dokularımız özellikle biz bayanların kabusu olmak yada olmamak konusunda her zaman kırmızı ince bir çizgi olacak.

Peki, çoğu zaman aramızın iyi olmadığı yağ hücrelerimiz nasıl oluşuyorlar?

Basitçe açıklandığında şunu söyleyebiliriz. Yediğimiz yiyeceklerle gereksinimden fazla tüketilen yağlar ve proteinler yağ hücrelerine yani yağ dokularına dönüşürler. Karbonhidratların durumu ise biraz daha farklı. Onlar fazla alındığında kaslarda ve karaciğerde depolanıyorlar. Eğer bütün bu depolar dolduğu halde hala fazlası tüketilmeye devam ediyorsa yağ hücrelerine dönüşüyorlar.

Aslında her sağlıklı bedende bulunmaları gerekiyor. Çünkü vücut fonksiyonları için kilit roller oynayabiliyorlar.

İlk dünyaya geldiğimizde yağ oranımız % 12, sonraki 6 ayda % 30’a yükseliyor. Yürümeye başladığımızda ise % 18’e düşüyor. Ergenlikle birlikte yağ birikimimiz artıyor. Büyümeyi tamamlayıp ergen bir birey olunduğunda ise kadın erkek arasındaki oran % 5 ile 12 arasında farklılaşıyor. Ama her iki cinste de 35 yaştan sonra 50-60 yaşa kadar her yıl 0.2-0.8 yağ ağırlığı kazanıyor, kaslar zayıflıyor. Kilo aynı kalsa bile yağ hücreleri arttığı için vücut yoğunluğu azalıyor ve vücut hacmi genişliyor.

Gelelim efsanevi iddiaya. Kas ve yağ birbirine dönüşür mü? Cevap net. HAYIR! Çünkü kas bir doku, yağ ise bir madde. Böyle bir dönüşüm fizyolojik olarak o yüzden mümkün değil. Yani sporla yağlarımızı kaslarımıza dönüştürmeye çalışmak gerçekleştiremediğimiz bir şey olsa da, spor yapmamız için psikolojik bir destek olabilir.