Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '11

 
Kategori
Felsefe
 

Yağmur yağıyordu, felsefe yağmurda yürüyordu

Yağmur yağıyordu, felsefe yağmurda yürüyordu
 

Yağmurun felsefesi


İstanbul. Maltepe. Bir taksi. Takside bir yolcu.

Tanıştırayım: Ben!

Şoför, şu dinlediğin şarkı var ya.....Yağmur yağıyordu.....Yalnızdım. Şoförü geç. O kendi dünyasında. Yolda yağmur. İstanbul.

Şu köşede insem.

İnemem. Islanmaktan korkmam. Korkarım hasta olmaktan. Onun sonundan. Hey toprağın altındaki, yağmurla aran nasıl? Sen tanırsın yağmuru o günden. O gün ben.....

Yoldan gelenim.

Zor yola gidenim. Bu şoför, şu şarkıyı dinlemeseydi.....Ben bu ben olmayacaktım. Fena bir ben oldum. Şimdi beni kovamamam da....

Şarkıya eşlik ettim. Şarkıya eşlik etmek kadar kolay olmuyordu hayata eşlik etmek. Hayatın aldırdığı yok ama, ben aldırıyorum.

Alınıyorum yağmur böyle yağdıkça.

İyice ıslananlar daha rahat yaşıyorlar şoför kardeş. Duymuyor beni. Şarkı bitmiyor. İyice ıslanamamak acı. Bunu kafaya takmak daha salakça.

Geldik. İndim. İçeriye girdim. Herkes ve her yer süslüydü. Bir şeyler aldım. Sırada bekledim. Bir şeyler yedim. İçtim. Ruhum doymuyor. Camdan yağmuru seyrettim. Umrunda değilim.

1. Not: Bir yağmur, bir şarkı, bir de İstanbul nerelere taşıyor insanı?

2. Not:

O yolda

öylece

öylesine

günlerce gidebilirdim,

ama biliyordum,

bu yağmur

benden önce

çekip gidecekti,

hep gittiği gibi,

gitmese;

çünkü her gelişinde

bir başkası,

olmuyor,

olamıyorum.

Ş.Y.

 
Toplam blog
: 650
: 412
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

İzmir.  Aşk ve Şiir. Müzik. Kitap. Varlık ve Sözcükler ve .... ..