Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Klinik Psikolog Serhat Damar

http://blog.milliyet.com.tr/serhatdamar

06 Ocak '15

 
Kategori
Psikoloji
 

Yalnızlık neden Allah'a mahsustur?

Yalnızlık neden Allah'a mahsustur?
 

Yalnızlıkla ve tek başına olmayla ilgili söylenmiş en bilinen sözlerden biri "Yalnızlık Allah'a mahsustur" sözüdür. Peki bu söz ne kadar gerçekçi? Yalnızlık gerçekten de dayanılmaz bir hal alabilir mi, yoksa biz insanlar yalnızken yaşadığımız hisleri biraz abartıyor muyuz?
 
Yalnızlık psikolojisi, her insanın zaman zaman “kendimi yalnız hissediyorum” diyerek yaşadığı ve başaçıkabildiği basit bir durum gibi görülür. Geçici bir yalnızlık bize rahatsızlık vermez. Peki uzun süren, hatta hiç bitmeyecek gibi gelen bir yalnızlık için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz? İnsana acı veren ve uzun süre iyileşmeyen kronik hastalıklar gibi bir yalnızlık hissi var ki, aynı şeyi bunun için söyleyebilmek zor.
 
Kalabalık şehirlerde, kalabalık insan topluluklarında yaşıyoruz. Çoğumuzun facebook listesi onlarca, bazılarımızınki yüzlerce arkadaşla dolu. Teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde, kime ulaşmak istesek, kimle konuşmak istesek kolayca ulaşıyor, konuşuyoruz.
 
Kimimiz bekar ama yanında dostları, arkadaşları, akrabaları var. Kimimiz evli, kimimizin çocukları var. Yanımızdaki onca insana rağmen neden bazılarımız yalnızlık hissiyle kavrulup acı çekiyor?
 
Çünkü yalnızlık hissi, insanın kendi içinde yaşadığı bir histir, bir ruh halidir. Yanında, yöresinde, etrafında çok sayıda insanın bulunması, bazılarımızın içindeki derin yalnızlık hissini değiştirmiyor.
 
Yazımın başından bu yana ele aldığım bu yalnızlık ve toplumdan izole olma hissini insanın bir sevgilisi ya da eşinin olmaması nedeniyle hissettiği olumsuz duygular olarak düşünmeyin.
 
Bahsettiğim yalnızlık hissi, bulunduğu çevrelerdeki diğer insanlardan izole olma hissidir. Kişinin aklından sıkça “Bir başımayım, kimsem yok ve kendimi yalnız hissediyorum”, “Hiç kimse benim ne olduğumu bilmiyor”, “İnsanlar beni hiç tanımıyor” gibi olumsuz düşünceler geçer ve kişi bunlara inanır. Bunların tümü aslında kişinin kendi düşünceleri ve kendi algısıdır. Çevresindeki insanlar onu, onun kendisini algıladığından çok daha iyi ve yakın bulmaktadır.
 
Yalnızlık ve izolasyon hissi insan için önemli bir stres kaynağı olduğu için, bazılarının sağlığına ciddi ölçüde zarar vermektedir. Yalnızlık ve izolasyon hislerini yoğun ve uzun süreli hisseden insanlar depresyona girerler, sağlığa zararlı alışkanlıklar olan sigara ve alkolü yüksek miktarlarda tüketirler. Aslında bu insanlar, yalnızlık ve izolasyon hissinin açtığı yaraları sigara içerek ve alkol tüketerek iyileştirmeye çalışırlar ancak bu işe yaramaz.
 
Yalnızlık psikolojisinin ve hislerinin bir insanın dış görünümüyle de, sosyal becerileriyle de ilgisi bulunmamaktadır. TV ve gazetelerde, mesleki başarıların, sosyalliğin zirvesindeki insanların intihar haberleri yayımlanıyor. Bu insanların bir kısmı, kendilerini ve yaşamlarını anlattıkları videolar bırakıyorlar. Bıraktıkları videolar değerlendirildiğinde, bu insanların önemli bir bölümünün başarılı, yakışıklı, güzel, sağlıklı, sosyal, arkadaşları, çevreleri, aileleri olan insanlar oldukları gerçeğiyle bir kez daha karşılaşıyoruz.
 
Yalnızlık hissi, insanın içini acıtan, ruhunu kanatan bir histir. Bu his bazı zamanlar şiddetini artırarak insanın kendisini tümüyle çaresiz ve perişan hissetmesine neden olur. “Tek ve yapayalnızım” “Kimse beni ve hislerimi bilmiyor” düşüncelerinin sesi yükselir. Böyle zamanlarda yalnız insanların çektiği sıkıntı ve acı daha da artmaktadır.
 
Yarattığı tüm acı ve sıkıntılara rağmen, aslında yalnızlık hissi terapilerle ortadan kaldırılabilen bir durumdur. Tümüyle içsel bir algıya bağlı olarak oluşması nedeniyle, terapiyle yalnızlık ve izolasyon hissi yenilebilmektedir.
 
İnsanın ait olma, diğerleriyle bir arada olma, diğerleri tarafından anlaşılma ve diğer insanlara yakınlaşma gibi evrensel ihtiyaçları vardır. Yalnızlık ve izolasyon hisleri ise, bu ihtiyaçların giderilmesini engeller. Yalnızlık biz insanların bazen dayanabildiği, bazense bizi perişan eden bir histir.
 
Siz de “kendimi yalnız hissediyorum” diyorsanız şunu kendinize hatırlatın: Yalnızlık psikolojisinden kurtulmayı başaran insanlar bunu profesyonel yardım alarak gerçekleştiriyor. Yalnız hissetmek ve yalnızlık hissinin gölgesinde yaşamak zorunda değilsiniz.
 
Toplam blog
: 2
: 397
Kayıt tarihi
: 03.01.15
 
 

Klinik Psikolog Serhat Damar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Psikoloji Bölümü 2002 mezunudu..