Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '06

 
Kategori
Bilim
 

Yapay zeka

‘Yapay zeka’ dediğimizde, bilgisayarların insan kadar bellek ve bilinç taşımaları kastediliyor.

İnsan türü, yazıyı ve matematiği icat ettiğinde, dışsal bellekler, dolayısıyla yapay zekalar icat etmişti bile. O nedenle yapay zekanın başlangıcı 1950’ler, yani 2. Sanayileşme başlangıcı değl, taa yazının başlangıcı kabul edilse gerek.

Bilgisayarlar ilk yapıldığında kullanılan delgili kartlar, aslında İngiltere’de dokuma tezgahlarında desen belirleyici olarak çok önceden kullanılıyorlardı.

İlk hesap makinesi ise, mekanik olarak Babbage tarafından tasarlanmıştı.

Tüm bunlar birikti birikti ve bilgisayarlar ortaya çıkarıldı.

İlk bilgisayarımsı nesne 2. Dünya Savaşı’nda şifreleri çözmek için tasarlandı.

Hemen hiç kimse, bilgisayarların bugünkü durumuna, yani 1 milyar kişinin kullanımına ulaşacağına ve masa üstüne sığacağına inanmıyordu.

İlk elektronik cep hesap makinesi 1970’lerde piyasaya sürüldü. Bunlar tüm hesapları insanlardan üssel katlarca hızlı ve kesin sonuçlu yapıyorlardı.

Sonra bilgisayarlar her 18 ayda bir kapasitesini 2’ye katlamaya başladı. Günümüzde yavaş yavaş sınıra gelindeğini düşünenler de var, yeni icatlarla yeni sıçramaların geleceğini savunanlar da.

İlk otomatın taa milattan önce yapıldığı düşünülürse, kestirimlerde ısrarcı olmanın gereksizliği anlaşılır.

Gelelim zekaya: Zekanın ne olduğu çok tartışmalı. Bildiğimiz 5 duyu-dilin (görsel, işitsel, motor, sözel, kimyasal) herhangi birini göreli iyi kullananlara ‘zeki’ diyoruz. Kimileri ortalama bir insanın ayırdedemediği sesleri ayırt ediyor, kimileri bir matematik denklemi tasarlıyor.

Bugünkü yapay zekalar bunlardan herhangi birini dahi bir insandan daha iyi yapabilir durumda, örneğin uzun yıllar bir bilgisayarın dünya şampiyonunu yenemeyeceği söylenen ve şimdilerde çoktan yenmiş olan satrançta. O nedenle, son kale olarak bilinç bırakıldı ama bilincin ne olduğu konusunda da ortak payda yok.

Bilgisayarlar, tıpkı kitaplar gibi, insandan daha iyi işleyen bir bellek durumu yaratıyor. Bir insanın 100 milyon kitabı belleğine alması şimdilik mümkün değil.

Geriye, kromozomların limit sonsuz maddeyi katlaması ve yeniden üretmesi ama kendilerinin çok küçük birimler olması gibi, zekayı dış belleklerden bilgi deşifre eden ve çok küçük hacimlere sığdıran bir sürece dönüştürmek kalıyor.

Giderek, organik nöron devreleriyle, dijital elektronik devrelerin melezlenmesine doğru yol alınıyor. Bunun ana amacı, şimdilik tamir edilemez görünen insan beynini inorganik olarak tamir etmek, çünkü yaşlılığın en önemli sorunu beynin fonksiyonlarını yitirmesi.

Bugün internetin bilinci yok ama epeyi milyar insanın da tam bilinci olduğu söylenemez, herşeyden önce okumazyazmaz on milyonlarca kişi var, onlara günümüz anlamıyla ‘homo sapiens sapiens’ demek oldukça zor.

Yapay zekaların ‘Neuromancer’deki gibi sonsuz büyüklükte olmaları şu anki teknolojiyle mümkün değil ama insanlar daha Ay’a gitmek mümkün olmadığında bil, e Ay’a gitmeyi tasarlıyorlardı ve bilimkurguda tasarlanan hemen herşey er veya geç gerçekleşmiş durumda.

Yapay zekada yazılım olarak varılan en yeni durum, ‘hakia.com’un ‘google’dan farklı olarak anlam taraması yapabilir olması ve çeviri programları.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..