Yaratıcılık ve Neil Gaiman

Bana bazen “Hikâye ve romanlarınızdaki konuları nereden buluyorsunuz?” diye soruyorlar.
Size şöyle tarif edeyim. Kendi kendinize bazı basit sorular sorarak, ortaya birçok fikir çıkartabilmek sanıldığından daha kolaydır.

- Bu soruların belki de en önemlisi “Farz edelim ki“ dir.
* Farz edelim ki bir sabah uyandığınızda kanatlarınız olduğunu gördünüz.
* Farz edelim ki kız kardeşiniz bir fareye dönüştü.
* Farz edelim ki okuldaki öğretmeninizin, sizlerden birini okul döneminin sonunda yemeyi planladığını öğrendiniz ve bunun kim olduğunu bilmiyorsunuz…

- Diğer önemli bir soru, “Keşke“ dir.
* Keşke gerçek hayat Hollywood müzikallerindeki gibi olsaydı.
* Keşke kendimi bir düğme kadar küçültebilseydim.
* Keşke bir hayalet ev ödevimi yapabilseydi.

- Diğer sorular:
- “Acaba?“ * Acaba kız arkadaşım yalnız başına kalsaydı ne yapardı?
- “Eğer gerçekleşseydi“ * Eğer telefonlar kendi kendilerine konuşmaya başlasalardı?
- “İlginç olmaz mıydı?“ * Dünya kediler tarafından yönetilmeye başlasaydı?

Bir de şu açıdan bakmak lazım, bazen bir fikir;
- Bir insandır... (Büyü öğrenmek isteyen bir çocuk.)
- Bir yerdir...  (Zamanın sonunda, oradaki tek yer olarak bir şato.)
- Bir resimdir… (Boş çerçevelerle dolu karanlık bir odada bulunan bir kadın.)

Bazen de yeni fikirler, daha önce birlikte olmamış iki şeyin, bir araya gelmesiyle oluşur…
(Eğer kurt adam tarafından ısırılmış bir insan bir kurta dönüşüyorsa, bir kurt adam tarafından ısırılan bir süs balığı ya da bir iskemle ne olurdu?)

Bütün kurgular, bir hayal etme sürecinden ibarettir. Ne yazarsanız yazın, hangi tür veya ortam için olursa olsun, yapmanız gereken şudur: Yazdıklarınız; inanılır, enteresan ve yeni olmalıdır.

İşte bu soruları kendinize sorduktan ve hayal etme sürecini başlattıktan sonra da yapmanız gereken oturup bir kelime, bir cümle derken bitinceye kadar yazmaktır, gittiği yere kadar...

Bazen ilk düşündüğünüz tarzda bir şey ortaya çıkmayabilir, bazen de tamamıyla başarısız olabilirsiniz, yazdıklarınızı yırtar atar ve yeniden de başlayabilirsiniz, bu sizi yıldırmasın. Hepimiz bu yollardan geçtik… Sonuçta ben de, bu fikirler ve onları kağıda döküp, hikaye haline getirebilme yeteneğim sayesinde bir yazar olabildim. Artık sabahları erken kalkıp, bir trende tanımadığım insanlarla sevmediğim bir işe gitmeme lüksüm var…

Benim kafamdaki cehennem ise, boş bir kağıt veya ekrandır…
(Neil Gaiman: 1960 doğumlu İngiliz bilim-kurgu ve fantazya yazarıdır. Dünya fantezi edebiyat ödülü almış ilk çizgi-roman olan Sandman serisinin yaratıcısıdır. Tanınan eserleri arasında Amerikan Tanrıları, Yıldız tozu, Coraline, Terry Pratchett ile birlikte yazdıkları Kıyamet Gösterisi, Anansi Çocukları, Mezarlık kitabı, Yolun sonundaki okyanus gibi eserler bulunmaktadır. Yazdığı türlerde dönemin en yaratıcı yazarlarından biri olarak tanınmaktadır.)