Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yargı nereye gidiyor ?

Yargı nereye gidiyor ?
 

Adalet tanrıçasının gözleri açılıyor mu yoksa?

Yargı yürütmenin emrine mi giriyor?

Toplam yargıç ve savcı kadrosunun yüzde kırkına eşit olan 4062 adet kadro , Adalet Bakanlığınca yapılan mülakat sınavı ile doldurulacak !

Üstelik, yapılacak mülakat sınavına yargı yolu kapalı !

Yargıda kadrolaşma ve AKP' leşme demek olan yasa, Yüksek yargı organlarının, Baroların, Yüksek Hakimler ve Savcılar Kurulunun, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) görüşlerini almaya bile gerek duyulmadan , yangından mal kaçırır gibi çıkarılmaya hazırlanıyor.

Kısa bir süre önce Danıştay’da iptal davası konusu olan yönetmelik aynen üstelik daha da fazlası ile apar topar, kamu oyu tartışmasına açılmadan yasa haline getiriliyor.

BAĞIMSIZ YARGI GÜCÜ, yürütmenin emrine veriliyor böylece.

5 yıl avukatlık yapan hukukçular, ÖSYM tarafından hazırlanan yazılı sınava tabi olmadan ; sadece Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak mülakat sınavı ile hakim ve savcı olarak atanabilecekler !

Bu , çok kısa bir süre içinde yargı kadrolarının kendi yandaşlarınca doldurulması demek.

Oysa uluslararası kriterlere ve tüm demokratik anayasalarda yer alan hükümlere göre YARGI BAĞIMSIZDIR. Siyasi kriterlere göre ayrım yapılamaz. Yargıçları seçen mercii , mutlaka hükümetten bağımsız olmalıdır.

Teklif yasalaştığı takdirde, evvelce yönetmelik nedeniyle Yargının ve Danıştayın dava ve denetimine açık olan yol böylece kapatılıyor. Yani mülakatı kazanamayan kişi, sınavın ve sınav kurulunun hukuka aykırılığı, haksızlığı, eşitsizliği, bağımsızlık ilkesini zedelemesi gerekçeleri ile idari yargıda dava açamıyacak, bundan böyle.

Bu tavır, Danıştayın hukukun üstünlüğünü önde tutan kararlarına karşı açılmış bir bayrak aynı zamanda.

İdarenin-yürütmenin hiçbir eylem ve işlemi , yargı denetimi dışında olamazken TAKKİYE yolu ile , idarenin işlemleri hukuk denetimine kapatılıyor !

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ , KUVVETLER AYRILIĞI ilkeleri ayaklar altında !

Üstelik evvelce yönetmelikte yer alan “ yetenek, kültür ve çağdaş yaşam anlayışı “ kriterleri yeni tekliften çıkarılmış !

Bu tavır, “cinsel ilişkiyi reddeden karısını öldüren kocaya, haksız tahrik hükümlerini uygulayan “ zihniyetin kadrolaşması demek ! (Yıl :2007 ' de verilen, Yargıtayında onadığı bir kararın gerekçesinden)

Üstelik Yeni Türk Ceza Yasasında , evlilik içi tecavüz suç sayılırken hemde …

Bu tavır “ karındır, döversin de seversin “ de , diyen zihniyetin , karısını öldüresiye döven potansiyel kocaları , bu kez de öldürmeleri için ortalığa salıvermek demek !

Bu tavır ; “ Karının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin “ diyen zihniyetlerin kadınları , beş parasız sokak ortasında bırakan adaletsiz kararlarının yolunun açılması demek !” ( Yıl :1986 Kocasının dövdüğü kadının açmış olduğu boşanma davasını bu gerekçeyle reddeden Yargıç , şikayet edilir. Yüksek Hakimler ve Savcılar kurulu, karar gerekçesini çağdışı bulur ve yargıça YER DEĞİŞTİRME cezası uygular )

Bu tavır , “ Fahişeye tecavüzü , indirim nedeni “ saymanın yolunun tekrar açılması demek !

Bu tavır, siyasilere gebe kalmak demek !

Varlık nedeni siyasilerin iki dudağı arasında olan bir yargıç , önüne gelen bir davada nasıl bağımsız karar verebilir ?

Gözleri açılan Adalet Tanrıçası ; çıplak güç karşısında adil olabilir mi ?

Avrupa Birliği mi ?

Hadi canım sende…

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..