Yargıtay ve kararları

Son günlerde saliverilen cinayet sanıklarınn işledikleri ifade edilen suçların normal bir insan vicdanının hazmedebileceği türden olmadığı aşıkardır. Ama bazı anormal psikolojilere sahip yetki sahiplerinin vicdanları doğal olarak çok rahat olsa gerek. 

Kendi ideolojilerini gerçekleştirmek için işgal ettikleri makam ve mevkileri fütursuzca (Pervasızca) kullanmakta hiçbir sakınca görmeyen kimi yetki sahiplerinin ülkeyi hangi badirelere taşıdıklarını herkes artık daha iyi görmektedir. 

Bahsettiğim bu makam ve mevki sahiplerinin çok önemli bir kısmı şu anda yargı önünde, bundan dolayı biraz mutluyum. Onların kimler olduğunu burada söylememe gerek yok. Herkesin onları çok iyi bilip tanıdığından eminim. 

Siz Cumhurbaşkanı olacaksınız, hükümetin yapmak istediği atamaları engelleme makamı gibi çalışacaksınız. Ondan sonra meydana gelen olumsuzluklardan da hükümeti sorumlu tutacaksınız. Yetmedi bir de hukukçu olduğunuzu söyleyeceksiniz. Böyle adamlar için Çavuşesko aklıma geliyor. 

Halkın refah ve mutluluğu için çalışmaya and içmiş kamu görevlilerinin bu görevlerini icra ederken duygusal davranma hakları yoktur. 

Kimi Hukukçularımızın bizatihi kendileri hukuku ayaklar altına alan kararlar vermeleri, verdikleri o kararları savunmaları, geniş halk kitlelerini çok büyük umutsuzluklara sevketmiştir. Bu konularda, Anayasa Mahkemesinin 367 kararı ve yargıtayın verdiği İlhan Cihaner kararları son birer örnektir. 

Yargıtay veya danıştay işine geldiği zaman anında karar verirken, başka bir kararı on yıl bekletiyor olması hangi argümanlarla savunulabilir.? Ben bilemiyorum ama kendilerinin bir hukuki gerekçeleri varsa kamoyu olarak onu da duymak isteriz. 

Bir vatandaş olarak, 2004 yılında Danıştay'da açmış olduğum bir dava yıl 2011 halen sonuçlanmadı. Davayı açtığım sırada ben devlet memuru idim şimdi emekliyim. Verilecek karar artık bir anlam taşmanın ötesine geçmiştir. Başörtüsü söz konusu olunca, hemen karar verebiliyorlar. 

Demek oluyor ki, bizim hukukumuzda kimi insanlar daha eşit, kimilerinin hakları daha önemli. Yapılanların anlamı budur. Varsa başka bir açıklaması bilen anlatsın bana da. 

Yargı organlarının başkanları, kamoyuna beyanat verip siyasi iktidarları suçluyorlar. O zaman buyursun siyaset yapsınlar. Bunun neresi tarafsızlık.? Hani yargı tarafsız olmalıydı.? 

Türkiye'de yargının büyük sorunları var, bu sorunları herkes biliyor. Büyük özverilerle canla başla çalışıp aldığı parayı fazlasıyla hak eden yargıçlarımız çoğunluktadır. Bundan eminim. Ama millete çektiren yargıçların da neler yaptıklarını ibretle hayretle ve dehşet içinde görmekteyiz. 

Bütün bu anlatmaya çalıştığım sıkıntıların sağlıklı bir idari denetimle tespit edilerek gerekçeleri ile birlikte siyasi iktidarlarlara rapor edilmesi, siysi iktidarın da bu sorunlara acilen derhel çözüm bulması ve bu konularda kamoyunda polemiklere meydan verilmemesi kanaatimce en doğru yol olacaktır.