Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '11

 
Kategori
Mizah
 

Yarım kalan bir şeyler var

Dünyanın jandarması ABD, seçimleri %50'nin altında gibi düşük bir katılımla gerçekleştiriyor, sonra da, dünyaya demokrasi dersi vermeye kalkışıyor...

***

Parlamenter sayısının en az 500'un üstünde olan bir meclise, sadece 40 - 50 kişinin katılımıyla tüm insanlık tarihini ilgilendiren bir konuda - soykırım - karar alınıyor! (son örnek Fransa: Parlamento sayısı 547, soykırım kararı için katılan parlamenter sayısı 46, evet oyu 39, hayır oyu 7. Yesinler sizin demokrasi anlayışınızı!)...

***

İlkokulun 5’inci sınıfında, "evrim teorisi"ni anlatan bir öğretmen cezalandırılmiş....

* * *
Dünyada, uzun menzilli füzelerle karşılıklı binlerce atom bombasının patlatıldığı bir savaş çıkmış ve bir tek insan bile kalmamış yeryüzünde...

Gine’nin balta girmemiş ormanlarındaki bir ağaç dalının üstünde biri dişi, biri erkek 2 maymun; karşılıklı hüzünlü gözlerle birbirlerine bakıyorlarmış.

Sonunda erkek maymun, dişiye:
-"Yeniden başlasak mı, yoksa değmez mi," demiş...

***

Telefon" şiirini paylaşalım :
Ha?..
Ha!..
Ha, ha,
haa...

***

AB üyeliğine gönül vermekle, küreselleşme sürecini ön plana çıkarmanın "üniter bir devlet yapısını" hançerlemek demek olduğuna inanan ve "devlet" kavramının "hukuk" kavramından çok daha önemli olduğunu iddia eden, -bir ömür Hazine’den geçinmiş- emekli bir yorumcu; nasıl olmuşsa olmuş, müzisyenliğe de merak sardırmış.

Ve kendisine uygun bir çalgı bulmak için, müzik aletleri satan bir mağazaya gitmiş.
Her yer piyanolar, kemanlar, gitarlar, saksafonlar, viyolalar, bateriler, trompetlerle dolup dolup taşıyormuş.

Analizleri keskin yorumcu, mağazadaki tüm müzik aletlerini birkaç saat boyunca gözden geçirmiş.
Sonunda mağaza sahibi, ellerini ovuşturarak karşısına gelmiş:
- Herhalde, demiş; en sevdiğiniz müzik aletlerinden beğendikleriniz oldu, hangileri acaba?

Yorumcu:
- Şu duvarda asılı kırmızı flütle, şu pencerenin önündeki akordeonu çok sevdim; onları rica ediyorum, demiş.

Mağaza sahibi, yorumcunun işaret ettiği yönlere bakmış:
- Şey, demiş; yangın söndürme aletini alabilirsiniz tabii; ancak radyatör binaya aittir; maalesef onu sökemeyiz.
..

* * *

Bir akıl hastanesinde bir deli, ötekine saati sormuş.
Öteki de:
- 5 var, demiş.
- Kaça 5 var?
- Benim saatin akrebi yok, bilmiyorum.
..

***

Çocuk babasına sorar:
- Babacığım, annem ile nasıl evlendin?
Adam eşine döner:
- Görüyor musun bak, der; çocuk bile bir anlam veremiyor.

***

İşte o anlardan bir tanesi:
- Başarılı erkek kimdir?
- Karısının harcadığından daha çoğunu kazanan.
- Başarılı kadın kimdir?
- Öyle bir kocayı bulabilen...

* * *
Geçinemeyen bir ailede; kadının, yahut kocanın eşine serzenişi:
- Kaç zaman var ki bana sıcak bir şey söylemedin...
- Ya öyle mi; bak şimdi söylüyorum, cehennemlerde yanasın.

***

Çocukları olmayan bir aile, Çinli bir bebeği doğar doğmaz evlat edinmişler ve 2 yıl kadar sonra da Çince öğrenmek için özel bir kursa başvurmuşlar.
Kursun müdürü:
- Niye Çince öğrenmek istiyorsunuz, diye sormuş.
- Şey, demişler; 2 yıl kadar önce Çinli bir bebeği doğar doğmaz evlat edindik. Kendisi neredeyse konuşmaya başlayacak. Ne dediğini anlamak ve kendisiyle konuşabilmek için öğrenmek istiyoruz.

....Bir yerlerde bir eksiklik var ama, nerde?

Alaettin Morgül / 22.12.2012 

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..