YAŞ, neden kuru?

Bilinen bir fıkra vardır hani...

 

Horoz'a sormuşlar "Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan" diye. Horoz çok net cevap vermiş; "Benim o işlere aklım ermez, ben işime bakarım."

 

Yazının başlığı biraz bu soruya benzedi...

 

Yaş, kuru olur mu? Ya yaştır ya da kuru...

 

Konuyu açalım biraz...

 

Basın, 1 Ağustos tarihi itibariyle başlayan YAŞ (Yüksek Askeri Şura) toplantısı için "YAŞ, Kuru başladı" diye haber başlığı yapıyor, ben de oradan kopya çektim zaten...

 

Yaş ile kuru meselesini açacak olursak, eskiden toplantı masasının üzerinde ve herkesin önünde bir sürahi meyvesuyu, bir sürahi de su bulunurdu. Bu iktidar döneminde, geçen sen de bu sene de toplantı tarihi Ramazan ayı içine rastladığı ve iktidar partisi de toplantıya "Oruçlu" katıldığı için "İhtiyaç yok" diye düşünerek hiç bir yiyecek-içecek masalara konmamış...

 

Peki, içlerinden oruç tutmaya müsait olmayanlar varsa n'olacak? Mesela hasta filan olan varsa?!... Adamın o anda su ihtiyacı olursa...

 

Bazen memleketin yönetiminde, laiklik düşüncenin dışında değişik bir rejimin olduğunu düşüneceğimiz geliyor.

 

Tabi bu hal biraz komik, biraz da anlamlı...

 

Orayı geçelim, yaşına kurusuna bakmayalım. Bu iktidara "YAŞ toplantısında, masalarda neden içecek yok, herkes mi oruç tutuyor, yoksa içmemek zorunlu mu" diye sormak gerekir ki, sormayalım...

 

Ama şunu soralım...

 

Bu YAŞ toplantısı sonunda yapılacak terfi ve atamalar sonunda ortaya çıkacak tablo, bize neyi gösterecek?

 

Bakın bir şey anlatayım size...

 

Yanlış aklımda kalmadıysa olay, Halife Hz. Ömer zamanında olur...

 

Halife Hz. Ömer, bir savaş öncesinde Medine’den ayrılıp Basra ile Kûfe arasında bir yerde konaklayıp, ordu komutasını bizzat ele almak istediğine dair kararını camiye gidip, ileri gelen sahabeleri toplayarak onlara bildirdi. Sahabeler, bu karara olumlu bakarlar ve HZ. Ömer'i teşvik ederler. 

 

Aralarından sadece Hz. Ali itiraz ederek şöyle söyler: "Liderin konumu boncukları bir araya getiren iplik gibidir. Eğer iplik kırılırsa boncuklar dağılır ve sonra onları bir araya getirecek düzene sokmak mümkün olmaz."

 

İktidar, iktidara geldiği günden bu yana izliyoruz, sürekli tespih ipliğini kırmakta ve tespihin boncuklarını dağıtmaktadır.

 

Silahlı Kuvvetler, yani Ordu'da da komutanlar "Tespih ipliğine" benzer, bir kere kırmaya, dağıtmaya başladın mı, tespih tanelerini toplamak ve tekrar sağlam bir ipliğe dizmek için zamana ihtiyacın olur ki, o zamanı yeteri kadar bulamazsan, tespihi bir daha ipliğe dizemezsin. Onun içindir ki, özellikle "Ordu" içinde "Teamüller" denilen bir uygulama vardır. Bu öyle bir uygulamadır ki, tespihin ipliği bugüne kadar kopmamıştır. Bir kez Turgut Özal döneminde iplik zedelenmiş, ancak "Ordu" ipliğin kopmasına izin vermeden yenilemiştir.

 

YAŞ'ın kararlarını, muhtemelen Pazar veya Pazartesi günü öğreneceğiz. Bakalım tespih ne durumda olacak?

 

02 AĞUSTOS 2013

İBRAHİM PEKBAY