Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '11

 
Kategori
Spor
 

Yaşa Varol kaf sin kaf, Karşıyakamız 100. Yılını Kutlamaya başlıyor

Yaşa Varol kaf sin kaf, Karşıyakamız 100. Yılını Kutlamaya başlıyor
 

Bugün Karşıyakamızın gözbebeği, Karşıyaka Spor Kulubü'nün 99. yılını kutluyoruz. Yeşil-kırmızı sevda 99. yılını tamamlayıp 100. yılına girdi. İçinde aşk olan tek takım olan kArŞıyaKa 'nın nasıl kurulduğunu kulubümüzün sitesinde de yayınladığı şekilde kulubümüzün kurucusu Kadızade Zühtü Işıl'ın anılarından aktarıyorum.

Kulübümüzün ilk kurucularından ünlü Kuvayı Milliye kahramanı Kadızade Zühtü Işıl`ın anılarından öğrendiğimize göre, takımımızı kurmak için bir zeytin ağacı altında karar veren gençler; Yunan, Rum, İngiliz, ve Ermeni takımlarına karşı mücadele etmek için ant içmişlerdi. 1900 yılında yabancı egemenliğinde bir sömürge kenti gibi olan İzmir`de Türk gençlerinin futbol kulüplerinde milli örgütlenme yapmak istemeleri Karşıyaka Spor Kulübü`nü doğurdu.

İzmir futbol ligi, bu azgın yabancıların takımları ile doluydu. Panianios, Apollon, Pelops, Evangelidis, İskoç, Karakoviri, Midilli karması gibi Rum Yunan-İngiliz ve Ermeni karışımı takımlar ile İtalyan Garibaldi takımı başa güreşiyordu. İzmir`i daha sonra Yunanlılara satacak olan Başpapaz Hrisostomos, her maça gelip, Rum takımlarını takdis ediyor, rahipleriyle beraber tirübünlere ilahiler okuyordu.

İşte böyle bir ortamdı, Türkleri de futbol kulübü kurmaya iten. İki büyük reaksiyon doğdu. Birincisi 1912`de Karşıyaka`da Karşıyaka Spor Kulübü`nün doğuşu, ikinciside Türklük için er meydanına atılmış yüce hareketlerdi.

Kurucumuz Kadızade Zühtü Işıl anlatıyor:

"Kaf Sin Kaf`ın kurulduğu tarih 1912`dir. Evvela o günün Karşıyaka`sını anlatmaya çalışacağım. 1908 Meşrutiyet İnkilabı olduğu zamanda bizim nesil 10-15 yaşında idi. Hürriyet, Adalet, Musavat, Uhuvvet, diye dört inanç doğmuştu... İttihat-ı Terakki Fırkası Hürriyeti ilan ettiği o gün bizler de "Yaşasın Hürriyet" diye bu heyecanlı günleri alkışlamıştık.

Memleket bizimdi, fakat hakim olan Türkten başkalarıydı. Ticareti, sanayi herşeyi Türk`ten başkaları için bir nimetti. Hürriyet ilanı ile "Türküz "diye övünmek ihtiyacını yavaş yavaş duymaya başladık, her sahada duyulan bu ihtiyaçlar bizi sporda örgütlenmeye itti.

İşte bu atmosfer içinde bizler, 10-15 yaşlarında çocuklukla gençlik arasında bocalayan bir nesildik. Spor ruhu o zaman bizlerde tedrici uyanmaya başladı. Ve bu tahayyül ettiğimiz spor, o güne kadar Türk olmayanların sanki inhisarında idi.

İzmir`de Rumların Panyanios, Apollon ve bir çok kulüpleri vardı. Bornava`da da İngilizler`in kendi aralarında bir toplulukları mevcuttu. O tarihte bizde aramızda para toplayarak top aldık. Kısa pantolonlarla o günün sahası olan Osmanpaşa Camii`nin yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık.

Bu arsa şimdiki, çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı Alaybey`de diğer tarafı Karşıyaka`da olan geniş bir bahçe idi, sahibi de Omiros isminde Rus asıllı ve eşi İngiliz olan Karşıyakalı bir kişi idi. Cami ve mektep arasında halen duvarla hudutlu bu bahçenin arasındaki geniş saha bizim futbol sahamız olmuştu."

"Aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. Ağabeyim Kadızade Raşit, teyzezadem Süreyya İplikçi, ben, Refil Civelek, Osman Nuri, Örnekköylü Hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde bizde bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. İçimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı.

Bize, muhitimizden çığ gibi gençlik katıldı. Kendi aramızda bir takım yapmıştık. 2-3 ay sonrada bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. Bu bizim için bir özlem olmuştu. İttihat-ı Terakki Cemiyeti`ne müracaat ettik, bizi himayenize alınız bir kulüp teşkil edelim daha verimli çalışmak arzusundayız dedik. Olumlu karşıladılar, size bir oda tahsis edelim burada teşkilatlanın, bu külübü vilayete müracaat ile tescil edebiliriz dediler.

Bu büyük bir ümit olmuştu. Haftanın birkaç gününde akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. Onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. Bir müddet sonra vilayete müracaatla hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüz "Karşıyaka Mumaresei Bedeniye Kulübü" ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. Karşıyaka Spor Külübü, artık doğmuştu.

Tarih, 1 Kasım 1328 yani 1912 idi..."

Karşıyaka taraftar grubu Çarşı'nın yazdığı tribünlerde söylediğimiz marşımızı da sizinle paylaşayım.

Yıl 1912,
Memlekette savaş günleri,
Başkaldırdı boyun eğmedi,
KARŞIYAKA gençleri ..

Zühtü Bey ve Arkadaşları,
Yaktılar bu meşaleyi,
Rengimiz Yeşil kan Kımızı,
Adımız KARŞIYAKALI ..

Övünürüz tarihimizle,
Binlerce şehit dedemizle,
Boyun eğmeyiz hiç kimseye,
Ay - Yıldız var göğsümüzde ..

Karşıyakalı olunur,
Karşıyakalı doğulur,
Karşıyaka aşk bir kara sevda,
KARŞIYAKA BİR TUTKUDUR

Karşıyakalılar olarak kulübümüzün 100.yılına girmesinin heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. İlk olarak kurucularımıza ve bugüne kadar yesil-kırmızı renkler için ter akıtan, mücadele eden tüm sporcularımıza, yağmur, çamur, sıcak, soğuk, uzak yakın demeden her zaman yesil-kırmızı sevdanın peşinden giden tüm Karşıyakalılara sonsuz teşekkürler...

Kaf Kaf Kaf  Sin Sin Sin  Kaf Sin Kaf Sin Kaf

 
Toplam blog
: 161
: 1259
Kayıt tarihi
: 03.05.11
 
 

İzmir Karşıyaka'da yaşıyor Maliye mezunu http://www.karsiyakahaber.com/ yazarı   ..