Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşadığınız şehri en son ne zaman yürüdünüz...

Yaşadığınız şehri en son ne zaman yürüdünüz...
 

http://www.sekerclub.com


Yaşadığınız şehri en son ne zaman yürüdünüz?

Geçen Pazar dizlerimde derman kalmayana kadar adımladım ben...

Kalabalıkta tanıdık iki kişiyi gördüm...

Ortaokuldan sıra arkadaşım Orhan, eski işyerimden Turgay...

Orhan yaşlanmış, Turgay göbeği eritmiş...

Selamlaştık, ayaküstü konuşamadık bile...

Eskiden Bahçelievler’den Çorlu Lisesinin önüne gelene kadar ( On dakikalık yürüyüş mesafesi) en az yirmi tanıdığa rastlar, yarısı ile ayaküstü yarenlik ederdik...

Okul arkadaşları, mahalle arkadaşları, arkadaşların arkadaşları...

Havuzlardan Atatürk Meydanına doğru yürüyorum...

Cep telefonu satan dükkânlar, meyve sebze pazarları, kebapçılar, lahmacuncular yine cep telefonu satan dükkânlar, parça kontörler, yine meyve sebze pazarları...

Ne çok meyve, sebze pazarı var...

Bir tane ayakkabı tamircisi gördüm, terzi hiç yok!

Gezerken gözlerim açık berber arıyor, sakalım bir haftalık, çok berber dükkânı var ama Pazar günü hepsi kapalı!

Fazla değil, beş bilemedin altı ay öncesine kadar fırınlar da kapalı olurdu, cumartesi akşamüstleri insanlar savaşa hazırlanır gibi torba torba ekmek alırdı...

Aklıma gelmişken; mahallemizdeki adını anımsamadığım fırında askıda ekmek uygulaması hala devam ediyor...

***

Çorlu Belediye Başkan Vekili; Mehmet Bulut...

Ben Çorlu Lisesinin orta kısmını okurken O, Müdür Yardımcısıydı, odası da bizim sınıfın bitişiğindeydi...

Neden bilmem ön sırada oturan Uğur’la girdik birbirimize, tekmeler, yumruklar havada uçuşuyor, sıralar devriliyor...

Ayırmaya çalışan arkadaşlar yerlerine kaçışınca, öğretmenlerden birinin geldiğini anladık ama geç kaldık!

Müdür yardımcısı Mehmet Bulut’u fark edince dizlerimin bağı çözüldü...

Öğretmeni görünce ceketin önü iliklenirdi o zaman...

Düğme ile uğraşırken yanına çağırdı bizi...

Uğur ufak tefek olduğu için işçiliğe benden başladı...

Sağlı sollu bir eğitim, bir öğretim!

Feleğim şaştı!

Şimdi çayımı yudumlarken parmak hesabı yaptım, aradan tam yirmi beş yıl geçmiş...

İnsan öpüldüğünü unutmuyor tabi!

Geçenlerde benim köşe yazısı ile Mehmet Bulut’un resmi yan yana düşmüş bizim gazetede... O beni hatırlamaz... Ben O’nu hiç unutmam... Nasip işte!

“İnsan insana kavuşur” diyorlardı da inanmıyordum... Buyurun.

***

Tepe Ahmet’in kahvesinde soluklanmak niyeti ile içeri giriyorum...

İnanmayacaksınız koca kahvede oturmaya sandalye bulamıyorum...

Eskiden okey oynamaya gelirdik buraya, tanıdık bir yüz var mı diye bakıyorum, bulamayınca zaten yer de yok, çıkıyorum...

Cumhuriyet Fırını, kendimi bildim bileli var... Sahipleri değişti mi bilmem!

Çorlu’da çalışırken sabahları Meydan Börekçisinde buluşurduk mutlaka, koca bir su bardağı süt, yanına kıymalı börek, ardından günün ilk çayı ilk sigarası...

***

Liseli yıllarda Subay Ordu Evi’nin karşısında İlhan Arı’nın dükkânı vardı.

Cebimizde para olunca sosisli yer, portakal suyu içerdik...

Kapanınca, sosisliyi Kovboy Büfede yemeye başladık...

Gide gele Kubilay Ağabey ve Ercan’la arkadaş olduk...

Günün hangi saati giderseniz gidin kalabalık olur, yüzleri güler, sohbetleri çekilir...

Beyaz balina Aydın’ım da orada...

Hoş zargana gibi adam ama balinanın adı Aydın olunca!

***

Bak “Aydın” dedim de aklıma geldi...

Mustafa Budan, gözün aydın! Analı babalı büyüsün arkadaş...

Ufaklığın adını Faruk koymuşsun...

Her zaman söylerim akıllı adamsın sen... Çocuğa dedesinin adını koymak hem iyidir hem getirisi güzel olur, laf aramızda...

Ben de ufaklığı görmeye geleceğim ama altın fiyatlarının düşmesini bekliyorum. “Küçük altın” deyip geçme adı küçük meymenetsizin!

***

Stadyumun arkasından, kapalı spor salonuna doğru yürüyorum...

Pazar günleri, çardaklı çeşmeden doldurduğum bidonla çok su satıp, yolumu buldum buralarda...

Pet su icat edilene kadar işler iyiydi...(!)

Gürkan Uzun, Çorluspor’un kalecisi o zaman, ben arkasında top topluyorum...

Ercanlar, Erdallar...

Ben yaşlandım onlar hiç değişmedi...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..