- Kategori
- Bilişim
Yasaklarımız, youtube ve demokrasimiz
drbennet
Teknoloji diye diye bilgisayarı ve arkasından interneti de getirdik ülkemize.
Herkesin ağzında, “yaşasın bilişim teknolojisi.”
“Türkiye çağ atlıyor”
Oh! Ne iyi, ne ala. İnternetimiz; evlerimizde, cafe’lerde, kütüphanelerde, okullarda, işyerlerimizde, koltuğumuzda, kucağımızda.
Yaşasın, bilişim teknolojisi!
Ne iyi ne ala.
Tuşa bir dokunuyorsunuz dünya avucunuzda.
Peki, ülkemizde, tuşa dokununca dünya avucunuza geliyor mu?
Bakalım; En başta youtube sansürlü, yasaklı.
Youtube denince, çoğumuzun aklına porno geliyor, seks geliyor. Çünkü aklımız fikrimiz oralarda.
İki Amerikan’dan hediye edilen Owen Lattimore’un High Tartary isimli kitabı okuyup bitirdikten sonra yazarını yakından tanımak istedim. Onu tanıyanlar, dünyaca önemini iyi bilirler. Bilgilerin yanı sıra, siyah beyaz çekilmiş kitabın yazarı ile yapılan röportajlara rastladım. Heyecanlandım, çünkü kitap beni sarmıştı.1930’ların Doğusu, şimdiki Türki Cumhuriyetleri, Sovyetler, Çin, Moğolistan’ın o zamanki siyasi ve sosyal yaşamları. Kitabın yazarını daha yakından tanımak için, bastım tuşa, ne mümkün, yassak!
İnternete, okulda, okul şarkılarına giriyorsunuz, şarkının, türkünün içinde, kara listeye dahil bir heceli bir kelime dahi olsa önünüze perde çekiliyor, yassak!
Bir zaman Wordpress’i de yasaklamıştık.
Öğrencilerinize yine okulda düzeylerine ve eğitime uygun bir film izletmek istiyorsunuz, konuşmalarda yine o kahrolası ses veya hecelerden varsa, kalın perdeler, perdeler, yassak!
Ara sıra, Milliyet Blog’dan yazılarıma boş zamanımda okulda göz atarım, yazıların sağ cenahında damgalanmış yassaklar karşıma çıkar. Oysa, özellikle öğretmenlere yönelik ne güzel yazılar var . Mutlaka orada da bir iki muzur sözcük yüzünden filtrelenmiş. Sitede koca koca bloglar damgalanmış fişlenmiş.Yassak olmasa da sakıncalı gösteriliyor.
Gelelim demokrasi ve özgürlüklere,
Oh! Ne ala, ne güzel.
Hüseyin Seyfi