Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

Yaşam Boyu Gazetecilik Başarı Ödülü Mete Akyol'un

Yaşam Boyu Gazetecilik Başarı Ödülü Mete Akyol'un
 

Bugün gazetelerden birinde okuduğum bir haber beni çok duygulandırdı. Haberde değerli gazetecimiz Sayın Mete Akyol'a ilk röportajının yayınlanışının 60. yılında  'Yaşam boyu gazetecilik Başarı Ödülü 'verildiği yazıyordu. Ankara Gazateciler Cemiyeti tarafından verilen bu ödüle layık görülen değerli gazetecimiz meslek yaşamına 1951 yılında başlamış ve bir çok gazetelerde görev aldıktan sonra halen Bütün Dünya Dergisi'nde, Radyo Başkent'te, ve Kanal B de yönetici olarak görev yapmaktadır. Sayın Akyol'un gazeteciliği, eserleri konusu bir çoğumuz tarafından çok iyi bilinmektedir.

Ben bugün bu yazımda Mete Akyol bey'in benim  ve keman sanatçısı kızım Burcu Göker için ne denli değerli olduğunu paylaşmak istiyorum.

Yıl 2005. Burcu Amerika'da Şikago'da Lawrence Üniversite'de Klasik Müzik eğitimine devam ediyor bir yandan da ülkesinde bir konser vermek için çırpınıp duruyor. Başvurduğu bütün mercilerden olumlu cevap alamayan Burcu ülkesinde müzikseverlere  müziği ile ulaşamadığı için üzgün. İşte böyle günlerden birinde keman kutusunda daima taşıdığı Bütün Dünya Dergisi'nde yazılarından tanıdığı Mete Akyol'a bir mesaj yazarak konser isteğini dile getiriyor. Keman kutusunda daima taışıdığı dedim. Ana dilini unutmamak için yabancı ülkelerde daima Türkçe yayınları takip eden Burcu Bütün Dünya Dergisi'ni keman kutusundan hiç eksik etmiyor. Taşıması kolay, keman kutusuna sığan. Okuması zevkli bu dergi ona gurbet günlerinde en iyi arkadaş oluyor.

Burcu'nun Mete Bey'e yazdığı mesaj kısa sürede cevaplanıyor. Mete Bey kalbı ülke sevgisi ile dolu bu genç Türk kızının feryadına sessiz kalamıyor ve Burcu piyanisti ile bir kaç gün sonra Başkent Üniversite'sinde gerçekleşecek İsmet Inonu Sempozyumu'nda bir konser vermeye davet ediliyor.

Burcu Göker ve Eric Jenkins 20 Aralık 2005 de Başkent Ünivesitesi Prof.Dr.İhsan Doğramacı Konferans Salonunda Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü anısına düzenlenen Panelde verecekleri resital için üç gün öncesinde Türkiye'ye geldiler.. Burcu ve Eric Ankara'ya hareket etmeden bir gün önce Bütün Dünya Dergisi'nin İstanbul bürosunu ziyaretlerinde Mete Akyol Beyonlara 1928 tarihli bir gazete verdi. Gazetede İlk Cumhurbaşkanımız Atatürk'ün İstiklal Marşımızın bestecisi Ekrem Zeki Ün'e okullarda, askeri kışlalarda  yeni Türk alfabesini öğretmek amacı ile bir Harfler Marşı besteleme görevi verdiği ve böyle bir beste olduğu yazıyordu. Ayrıca aynı gazete bu marşın notalarını da veriyordu. Sadece Burcu değil bu yaşımızda biz de ilk defa böyle bir marşın ismini duyuyorduk. Burcu ve Eric bütün gece çalışarak bu marşın gazetedeki notasından yararlanarak  marşı piyano ve kemana uyarladılar. Marş çok hüzünlü idi. Eric harflerin okularda öğretilmesi amacı ile bestelenen bu marşın daha neşeli olması gerektiğini söyledi. Burcu ise Eric'e bu parçada çok zor, çok kutsal ve çok meşru bir savaş sonrası ülkesini yeniden yapılandıran bir ulusun acılarının dile getirildiğini ve bu sebepten bu kadar acıklı olduğunu söyledi. Bu marş büyük imkansızlıklar içinde kalbinde sadece sonsuz bir vatan sevgisi ile bağımsızlığına kavuşan binlerce, yüzbinlerce insanın haykırışı idi sanki. Burcu  bestelenişinden 77 yıl sonra Başkent Üniversitesi'nde bu marşı çalarken gerçekte ülkesine olan vefa borcunun bir kısmını ödüyordu.

Konser günü Burcu ülkesinde ilk defa konser vereceği, Eric ise uzun zamandır Burcu'dan dinlediği Kurtuluş Savaşı'nın bu büyük kahramanı için konser vereceğinden  çok heyecanlı idi. Burcu  Panel öncesi Eric'le sahneye davet edildiğinde salonda daha önce sadece ismini duyduğu büyüklerini gördüğünde adeta bir sınava girmiş gibi heyecanlanmıştı. Acaba ülkesinin istediği gibi Batılı değer ölçülerinde bir sanatçı olabilmişmiydi. Konser sırasında seçtiği ve yorumladığı eserleri tek tek izah eden Burcu aldığı büyük takdirin farkındaydı. Konserin sonunda kendi bestesi olan Kurtuluş savaşını anlatan eserini çalarken Burcu Amerika'da keman eğitimi sürdüren bir klasik müzikçi değildi. O anda Erzurum'da kar altında kağnısı ile cepheye mühimmmat taşıyan Nene Hatun, Ege'de savaşan bir kadın neferdi. Eserin sonu İstiklal marşı ile bitiyordu. Kurtuluşun sonunda İstiklal marşı ile ayağa kalkan salondaki genç, yaşlı bütün dinleyiciler hem ağlıyorlar hem de büyük bir coşku ile alkışlıyorlardı. O anda gözyaşlarım arasından bir şey gördüm. İstiklal Marşı çalarken Eric de pianosunun yanında ayağa hazırola kalkmıştı. Siyah smokin içinde uzun boyu ve mağrur duruşu ile Eric harika görünüyordu. Birden gurur duydum. Burcu  Eric'e Kurtuluş savaşını ne kadar güzel anlatmıştı ki o da bizimle aynı duyguları paylaşıyordu. Böyle çocuklara sahip olmak ne büyük bir mutluluktu. Burcu ve Eric Türkiye'deki ilk konserleri sonrası Ankara'da bulundukları iki gün içinde Anıtkabire yaptıkları ziyareti hala büyük bir onurla hatırlıyorlar. Daha sonra Türkiye'de bir çok konser veren Burcu ve Eric için onlara ilk konser fırsatını veren Başkent Üniversitesi'nin ve Mete Akyol'un değeri unutulmaz.

 Anlattığım bu olayda benim için çok öenemli bir nokta daha var. Gerçekleştiği zaman Türk basınında fazla yer verilmeyen bu konser haberi daha  sonra Amerika Wiskonsin Eyaleti Appletonda ayın top haberi seçildi. Başkent Üniversitesi, İsmet Inonu ve Mete Akyol'u ismen tanımayan yüzlerce , binlerce kişi bu haberi okudular ve en çok okunan haber oldu.

Sanırım Sayın Mete Akyol'un bugünkü başarı haberinin beni neden bu kadar çok duygulandırdığını anlamışınızdır.

İyi gazeteci, değerli bir yazar olmasının yanısıra Atatürkçü kişiliği, insaniyeti, yardım severliği, sevgisi  ile daima akıllarımızda kalan Sayın Mete Akyol'a uzun yıllar sağlıklı bir meslek yaşamı diliyoruz. Sizi çok seviyoruz Mete Akyol.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..