Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşamı idrak etmek…

Yaşamı idrak etmek…
 

En çok yakındığımız konular:

“Koca gün geçiverdi”

“Bir yıl nasılda anlamadan geçmiş”

“Şu yaşa geldim, bir şey anlamadım”

Karşımızdakini anlamaya çalışmazsak, kendimizi anlamaya çalışmazsak, hayatı anlamaya çalışmazsak olacağı bu. Örneğin:

"Fiziki sakatlıklar hemen dikkatimizi çeker. Mesela topallayan bir bacağı asla
gözden kaçırmayız, ancak topallayan yürekleri de asla fark etmeyiz!

Herkese bir soru sormak istiyorum: Bir kör, sağır, ya da tekerlekli
sandalyeye mahkûm bir engelli gördüğümüzde içimizden geçen ilk duygu nedir?..

Acırız... İçin için "vah vah" çeker, "zavallı" gibisinden mırıldanırız.

Halbuki bizden beklenen "acıma" değil, "anlama." Fakatheyhat: Kendini anlamayan
başkasını nasıl anlasın.

Biz ne kendimizi anlıyoruz, ne de birbirimizi. Bu yüzden hayat gitgide
anlamsızlaşıyor. Çünkü sadece zorluklarını, olumsuzluklarını, kirli yanlarını
yaşıyoruz. Oysa hayatta bir sürü güzellik de var: Mesela güller açıyor, çocuklar
gülümsüyor, yıldızlar göz kırpıyor, yağmur yağıyor, güneş doğuyor.

Hayatın kışı ayrı, yazı ayrı güzel; denizin durgunu farklı, dalgalısı farklı güzel. Ancak bu güzellikleri fark edebilmek için görebilmek lazım.

Şayet görmüyorsak, bir anlamda görme engelli sayılmaz mıyız?

Kuşların rengi ve ahengi, uçuşu da, ötüşü deayrıdır... Yazın ayrı, kışın ayrı öter kuşlar. Ama her sabah kuş orkestrasının ahenkli ritmiyle uyanmak sadece duymayı bilenlere mahsus bir imtiyazdır... Yazık ki çoğumuz kuşları duymuyoruz...

Kuşları duymadığımız gibi, eşimizi ve çocuklarımızı da (dinlemiyoruz ki) duymuyoruz...

Bir anlamda işitme engelli sayılmaz mıyız?

Sevmekten korkuyoruz. Sevsek bile bunu saklıyoruz...

Annemiz, babamız, eşimiz ve çocuklarımız onları ne kadar sevdiğimizi bilmiyorlar, çünkü sevgimizi söylemeyi zaaf sayıyoruz.

Bir anlamda sevgi engelli sayılmaz mıyız?

Sevdiklerimizin gönlünü alacak güzel sözler söylemiyoruz...

Bir anlamda konuşma engelli sayılmaz mıyız?

Elimizdeki güzelliklerle zenginlikleri farketmediğimiz için, mutluluğu uzaklarda arıyoruz...

Bir anlamda zeka engelli sayılmaz mıyız?

Sevgilerimizle birlikte kızgınlıklarımızı, küskünlüklerimizi de saklıyor,

duygularımızı salt kendi içimizde yaşıyoruz. Bunu izah için de "kolkırılır yen
içinde kalır" diyoruz. (Kol kırılıp yen içinde kaldıkça, kemik yanlış kaynıyor,
böylece bir uzvumuz daha çarpılıyor)

Bir anlamda cesaret engelli sayılmaz mıyız?

Farklı inanan, farklı düşünen, farklıgiyinen, farklı yaşayan insanları kabullenemiyor, sosyal hayattan dışlamaya kalkışıyoruz...

Bir anlamda saygı engelli sayılmaz mıyız?

Ve hep yakınıyor, sadece şikâyet ediyoruz:

Yani şükür engelliyiz!

Bu anlamda engelli sayımız yedi buçuk milyondeğil, belki de yetmiş buçuk milyon!..

Yaşamı idrak etmeden yaşayıp gidiyoruzişte!" (alıntı)

Hepimizin yaşamı anlaması dileğimleyeni yılınızı kutlarım.

Esen kalın…

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..