Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşarken ölenler

Yaşarken ölenler
 

Rüşvet versem iki kızımı öldürebilir misin?

60’lı yılların ikinci yarısı Almanya Devleti yoğun bir şekilde Türk işçisi talep etmektedir. Anadolu’nun köylerinden Almanya’ya işçi olarak gitmek isteyen çok istekli bulunmaktadır. . Yine adı bende saklı bir köyde çobanlık yapan Ahmet, Almanya’ya gitmek üzere müracaat eder. Talebine olumlu yanıt gelir. Ahmet çok sevinir bu işe hemen ilçeye gidip sağlık kontrolünden geçer. Çok sigara içtiğinden akciğeri lekeli çıkmasın diye süt veya ayran içmesini salık verirler o da buna uyarak bolca ayran içer ve röntgen filmlerinde ciğerleri sapa sağlam çıkar. Birinci engeli başarı ile geçmiştir.

Ancak Almanya’ya işçi olarak gitmenin en önemli koşullarında birisi de en fazla 4 çocuk sahibi olmanız gerekiyor. Oysa bizim çoban Ahmet’in 6 tane çocuğu vardır. Buna bir çözüm bulması gerekmektedir. Biraz düşündükten sonra çözümünü bulur da. Fazla olan iki çocuğunu öldürmesi gerekiyordu. Komşu köyden İbrahim Bey ilçenin nüfus müdürüdür. Babasını nüfus müdürü İbrahim Bey kırmazdı. O nedenle babasını da yanına alarak ilçeye Nüfus müdürü İbrahim bey’in yanına giderler. İbrahim Bey’e durumu anlatırlar, mutlaka Almanya’ya gitmesi gerektiğini, oysa iki çocuğunun fazla olması nedeniyle bunun mümkün olamayacağını anlatırlar. Almanya’ya gitmesi demek hayatının kurtulması demekti. Ahmet Bey’in babası nüfus müdürü İbrahim Bey’den en küçük torunları olan ÖZLEM ve SILAY’ı öldü göstererek nüfus kayıtlarından silmesini rica eder. Bunan karşılığında 2. 000 . -TL. para verebilecekleri söyler. Nüfus müdürü Ahmet Bey’in bu istemini yerine getirerek iki çocuğu öldü gösterip nüfus kütüğünden siler. Bunu 2000 TL. için değil, salt Ahmet Bey’in geleceğini düşündüğü için yapmıştır.

Ahmet Bey artık Almanya’ya gitmiştir. Ne iş yaptığı önemli değil. İyi para kazanmaktadır. Aradan iki yıl geçmiştir. Hiç izne gelmemiş, eşi ve akrabaları ile mektuplaşarak haberleşmektedir. Postacı mektupları biriktirerek haftada bir gün köye getirmektedir. Postacının köye geleceği gün, oğulları askerde olanlar, çocukları yakınları dışarıda olanlar dört gözle postacının yolunu gözlerdi. İşte böyle bir günde Ahmet’ten babasına bir mektup gelir. Babasının okuması yazması olmaması nedeniyle, kahvede bulunan öğretmene mektubu okutur.

Ahmet Bey, mektubunun başlangıcında hal hatır sorup eşe dosta selam yazmış.

Daha sonra; “ Değerli babacığım, biliyorsun ki, ben Almanya’ya gelirken 6 çocuğumun olması nedeniyle gelmem olanaklı değildi. Sağolsun Nüfus Müdürü İbrahim Bey’e 2000 TL. vererek, Özlem ile Sılay’ı öldü gösterip nüfus kütüklerini sildirmiştik. Babacığım Almanya’da devlet işçilere çok çocuk parası ödüyor. Şimdi senden bir isteğim daha var; Nüfus Müdürü İbrahim Bey’e yeniden git benim selamımı söyle ve 5000 TL ver, öldürmüş olduğu iki kızımı yeniden diriltiversin. ”Babası hemen ertesi gün İbrahim Bey’e giderek durumu anlatır. Gerekli olan 5000 TL. yi vererek daha önce öldürmüş olduğu Özlem ile Sılayı canlandırır. Tüm bunları Sadece Ahmet Bey için yapmıştır. Yani insanlık adına yapmıştır. Bizim Nüfus Müdürü İbrahim Bey aslında çok iyi bir insandır. İş bitiricidir.

Bilmem anlatabildim mi?

 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..