Yaşasın halkların kardeşliği

Çoook eskilerde bir köy varmış o köyün adı Kerzemetz miş sonra Tatalet olmuş şimdiki adı Baltalı. İşte ben 1961 yılının son ayında o köyde dünyaya gözlerimi açmışım, o köydeki yaşamım altı ay kadar sürmüş ağır kış koşularında bronşit olmuşum, ailem İzmir'e yerleşmiş.

Oradaki köyümü birkaç defa ziyaret etme şansını yakalamıştım. Ülkemizin en uç sınır noktası olan köyümüz Kafkasya bölgesinin tüm özelliklerini güzelliklerini taşıyan farklı bir yerleşkesi. Köyümüz 1800'lü yılların sonuna kadar biz yerli Türklere Acemlere Ermeni , Gürcü, ve malakan Ruslara ev sahipliği yaptığını o günleri yaşamış büyüklerimizden bizzat dinlemiştim. Dedem Fettullah koyun çobanlığı yaparmış hatta yaylım yerleri bugünkü Gürcistan sınırı içinde kalan Agara /Dıgıra köylerinin yaylalarında Gürcü Tuşlarla birlikte yaylım yaparlar, Acemler Tarla tapanla uğraşırken Rus malakanlar Köyün değirmenlerini işletirler Ermenilerde Yapı işleri ile uğraşırlarmış kardeş kardeş yaşarlarmış taki 1800'lü yılların sonuna dek. O günlerde yayılan ulusal bağımsızlık hareketleri dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Kafkasları da sarmış hatta bu iç savaşta dedemi bir ermeninin saklayıp kurtardığını da duymuştum.

İç savaşların sonunda verilen kurtuluş mücadelesi kazanılan zafer sonrasında Türkiye Cumhuriyeti kurulur, Doğu sınırımızın belirlenmesi konusunda Sovyetlerle referandum yolu seçilir ve bizim köyümüz referandumda ikiye bölünür yarısı Türkiye'de kalmayı diğer yarısı Sovyetlerde kalmayı seçer Keldağından süzülen karsularının geçtiği Çolo deresinin suyu Kerzemetzi ikiye böler. Lenin'in ölümüyle iktidara gelen Stalin bir gün Kerzemetzi ablukaya alır ve cemselere doldurulan Kerzemetzliler uzun bir yolculuğa çıkarlar yolun sonunda hayatta kalanlar Sibirya'da zorunlu iskana tabi tutulurlar.Olay Kerzemetzle sınırlı kalmaz Ahıska ve çevresinden kura nehri boyunca uzanarak Karabağ bölgesinde yaşayan tüm Yerli Türkleri sürgüne göndererek Gürcistan'da etnik temizlik yapar bugün topraklarından koparılmış milyonlarca Ahıska Türkü nün farklı Coğrafyalarda yaşadığını duyuyoruz.

Bu anlatılanların hepsi bir hikaye bir masal gibi gelip geçiyor gözlerimin önünden dedem İzmir'de öldüğünde henüz on yaşımdaydım dedemse yüz yaşındaydı Amcamın hanımı dedemin ölümünün ardından hemen ona ait ne varsa yakıp yok etmenin telaşı içindeydi valizinin içinden çıkan eski Rus paraları Acem manatları hepsi ateşe verilmişti. Kafkasların o yüce dağlarının da dillendirdiği dilsiz kavalı da ateşin içinde yanıyordu.

Yapmış olduğum sporun birgün beni dedelerimin at sırtında cirit attığı Kafkasya'nın Cennet bahçelerine uçuracağının hayalini bile kuramayacağım bir günde Rastov'dan Grozni'ye uçurdu Grozni hava alanına indiğimizde aldığım koku tanıdık bir kokuydu bizim Keldağ ın yaylasında açan çiceklerin kokusuydu bu koku .1988'in Temmuzuydu on beş gün boyunca Groznide bizi salona taşıyacak olan şoför, çok iyi deneçek kadar güzel Türkçe konuşan Karabağlı Ermeni Hazeyandı.Grozni insanıyla doğasıyla bana tanıdık bir yer gibiydi antrenman sonrası yenen yemekler tamamen kendi öz kültürümü yansıtıyordu hele kahvaltıda masaya konan bal sanki benim doğduğum köyden servis yapılmış gibi, ızgara etin yanına konan Rokaya benzer otu çözemedim o da bizim yarpuz otuna benziyordu.Ayrılış vakti geldiğinde, Hazeyan bizi hava alanına getirdi vedalaşırken ağladığını gördüm neden ağladığını sordum eskiyi hatırladığını Çocukluğunda Karabağ da hep Türklerle birlikte yaşadığını onlarla aynı sofrayı paylaştığını anımsadığını bugün sanki kardeşlerimden ayrılıyormuş gibi geldi bana dedi. O an duygu dolu anlardı, yaşandı ve ayrıldık.

Kafkaslar farklı coğrafyası farklı kültürel yapısıyla insanları oraya çeken bir merkez. Moskova da herhangi bir Rus vatandaşına sorsanız nerde yaşamak istersin diye? İlk seçeneği inanın Kafkasya olacaktır Sovyet döneminde Polit büronun içtiği suya kadar herşeylerinin kafkasyadan geldiği söylenir.

Çar dönemini incelediğinizde göreceksiniz Kafkaslara ne kadar değer verdiklerini, Tolstoy'un Hacı Murat'ını okuduğunuzda bile kafkaslardaki panaromayı daha iyi görme şansını yakalarsınız.

Kafkaslarda Çeçenler /inguşlar/Dağistanlı Lezgiler/Osetler/Ahıska Türkleri/Acem Türkleri/Gürçü/Ermeni/Tuşlar/Terekemeler/Karapapaklar/Abhazlar/malakanlar. Belki unuttuğum başka milletlerde vardır bilemiyorum ama bildiğim bir Abhaz hikayesi var. Hikayede Tanrı toprakları milletlere dağıtıken Abhazlar bunu duymamışlar gecikmeli olarak Tanrı'nın huzuruna çıkmışlar bizim yerimiz nere olacak diye sormuşlar. Tanrı kendime bir yer ayırmıştım orayı size vereyim der ve bu günkü Abhazyayı verir.

Kısacası bu hikayedeki gibi Kafkaslar Tanrının kendine ayıracağı kadar güzel. Bu Cennete tüm dünya sahip çıkmalı ne Rus nede ABD bombalarına maruz kalmamalı.

Milliyetçilik akımları, ABD/AB ve Rusya nın oyunları sonunda o koskoca imparatorluk coğrafyasından elimizde kalan son parçadır TÜRKİYE gözümüzü açalım oyunlara kanmayalım Atamın dediği gibi Yurtta Barış Dünyada Barış Yaşasın Tüm Halkların Kardeşliği.