Yaşlılık

Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde... 

Sorun bu zaten ...Yaşamayı anlamaya başladığında kimbilir yaş nerelerde olur? 

Yaşlı insanların yüzündeki kırışıklarda ne anılar, yorgun gözlerde ne fotoğraf kareleri gizlidir. Sarf edilen sözlerin içerdiği anlamlar kaç derin tecrübenin izlerini taşır. 

Yolda bazen elele yürüyen yaşlı bir çift görürüm. Ben de öyle olabilmek isterim. Devrilen yıllara hayatın getirdiği onca karmaşaya rağmen bir arada kalabilmeyi başarmış nice fırtınalar atlatmış bu insanlara gıpta etmemek elde mi? 

Hayatın bütün gerçeklerini sukunetle kabul etmişliklerindeki güzellik ve huzur insanı sarıp sarmalar. İnsanda koruma ihtiyacı doğuran kırılgan naif güçsüz hallerinin aksine onları dimdik ayakta tutan bir ruh yapısına sahiptirler. 

Bir reklam filmi vardı. Çopçorak bir arazinin ortasında küçüçük bir çocuk ve dede… Çocuk “dede gözlerin ıslanmış” diyordu . Dede de “yağmurdandır evlat yağmurdan” diye cevap veriyordu. O bastonuna yaslanarak zor yürüyen köylü amca kapkara çatlak patlak elleri ve kurumuş yüzünde derin izlerle çatlayan toprağa duyduğu üzüntüyü böyle dile getiriyordu. Seslendirme de olaya ayrı bir boyut katıyordu. Bu manzara benim yıllardır hafızamdan silinmedi. Aklıma geldikçe içim bir burkulur. 

Yaşlıları hep çok sevdim. Zannetmeyin yaşlılığa yaklaştıkça böyle oldum. Asla. 

Tunalı Hilmi de bir teyze cevşen satar . Beli bükülmüş.Yerle 90 derecelik açı yapıyor. Gözlüklerinin camları kapkalın. Başın da tülbent, lahana gibi kat kat giysi giymiş. Elbise hırka yelek Allah ne verdiyse üstünde. Ayaklarında da çok çorap var herhalde. Çünkü ayakları 50 numara görünüyor. Üstüne de bir lastik giymiş. Ah canım diyor acıyorsun. İçin paramparça oluyor. Benim kızımla arkadaşı da onu görünce aynı hislere kapılmışlar . Hadi yardım olsun bir tane de biz alalım demişler. Ve de 5 TL uzatmışlar. Kadın parayı almamış “10 ver” demiş. Ay çocuklar gülsün mü kızsın mı bilememişler. Çünkü 5TL bile fazla o küçücük şeye kadın 10 ver diyor. Neyse yine de kıyamayıp 10 TL vermişler ama teyzenin adını da “lanet teyze” koymuşlar. 

Her yaşlı sevilmeli aksi olsun nemrut olsun nur yüzlü olsun nasıl olursa olsun? Hani çocukları da severiz ya ayırt etmeden . İşte aynen öyle . Yaşlanınca da insan çocuk gibi olmuyor mu ?