Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '12

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Yataktaki en büyük kabus;ten uyuşmazlığı

Yataktaki en büyük kabus;ten uyuşmazlığı
 

milliyet foto galeri


"Görünüşte, bütün sözcükler gibi, yalnızca masum bir sözcüktür: Ten. Hem bir arzu, hem bir yasak nesnesi olarak değer kazandığı çağrışım tarihiyle birlikte, birdenbire üzerinde nice iktidar çatışmasının yaşandığı bir mücadele alanı kavramı oluverir. Kendi halinde masum bir sözcükken, ansızın egemen olduğu söylemin günah nesnesi de olur." ( M. Mungan)

Ten ve ben içiçe geçmiştir farkında olmasakta. Günümüzde adına konulan isimlerin, cinsel arsızlığı çağrıştırdığı düşünülürse; uyuşma ve uyuşamama durumlarında aranılan, hazdan başka birşey değildir.

Fazla derine inmeden açıklamalı, bu ten uyuşması ve uyuşamaması durumlarını. Malum elentriğimizin oluşması için tensel cilveleşmeyi sığ sularda yapmalıyız ki; derinlere gittikçe boğulmayalım!

Aşkımız, sevgimiz bir ömür bizi götürür sevdanın yollarında; hatta beraber yürürüz biz bu yollarda, üstüne üstlük beraber ıslanırız yağan yağmurda. Fakat dokunulduğu anda ıyyygggghh o da ne; zıt kutupların birbirini itmesi gibi acayip bir frekans karışıklığı söz konusu olabilir. İçinde o kadar aşk tomurcukları büyüt, sevgi çiçekleri yeşert kokladığın anda püfff, sihir bozulsun.

Yine her işin ehli olan ve "Araştırma konularından birini seç ve ahkam kes uzmanlarından" biri: Bu tensel uyum sağlayamama durumu üzerine kafa yormuş ve sebebi; kokuya bağlamış.

Evet, beden kokusu. Herşey iyi güzel giderken, geleceğe dair ateşli zamanlar hayal ederken, karşı cinsin kokusunu duyduğunuz zaman nokta koyuluyormuş. Şimdi behey insan evladı, "Göz dediğin şeyin önemini kavramadan, burnunun hakimiyetine girmenin neresi doğru" diyeceğiz, giysilerimize o kadar para döktüğümüz aklımıza gelecek. Oysa satışı güzel yapabilmek için, ne kadar taban tepmiştik vitrinlerin önünde. Soyunma kabinleri içinde; terden sırılsıklam olup, bunalmıştık denemeler yaparken.

Ten kendi içinde varolduğu anda, benden çıkabilmesi mümkün görünmüyor. Çıplak olarak kabullenişin içinde; mutlaka kuşatmamız gerektiğini düşünüyoruz, kendimize ait olması için. Belki de ten uyuşmasının altında yatan; sahip olabilmenin yaratacağı hakim olma becerisindedir. Koku moku, minareye yakışan kılıflardan en usturuplu olanıdır sadece, çerez niyetine. Tabii koku ile ilgili; sabun, parfüm, krem, şampuan...vs sektörlerinin bir sebebi yoktur "Güzel kok, baştan çıkart " felsefesinin akıllarımıza yerleştirilmesinde. Yeterki piyasa iş yapsın!

Aslında; ten-ben ilişkisine girmek istiyorum fakat ellerim gidemiyor tuşların üzerinde. Arada bir iki cümle sıkıştırıveriyorum elektiriğimizin voltajını düşürmeden ama toparlanıveriyorum hemen. Şimdi burada; felsefe kategorisi içinde anılmaktan ziyade, ilişki kıvamında reçeteler sunmanın vatan evlatlarına daha faydalı olacağının bilincindeyim.

Bırakınız: Bu ten uyuşmasını, uyuşmamasını; kan uyuşmazlığının daha hayati olduğunu, aklınızdan çıkartmayın. Beraberliklerde; tüm giyisilerden çıkmak önemlidir. En pahalısı bile, üzerinizde olmadan hem de! Çıplak gözle, çıplak vücudun kaynaşması lazım. Kendi teninizi seviyor ve sahipleniyorsanız; karşı tende kendinizi gerçekleştirebilirsiniz özgürce. Teste de, gerek kalmaz neticede!

"Ten simyacıları,
Belirlenmişliğin geçit vermez kültüründe.
Ecinli duyguların usta yorumcuları,
Mayınlıyor insan tabiatının öğretilmiş kanunlarını.
Arka sokakların gerilla günlüğünde,
Kutsal olan ne varsa dağılıyor,
Kendinizle rolünüz arasındaki, o kanlı mesafede." ( M. Mungan) 

 
Toplam blog
: 432
: 6177
Kayıt tarihi
: 08.10.06
 
 

Med cezir içinde kafasına estiği gibi yaşayan bir havva kızı birazcık kağıt kalem aşinalığı olmas..