Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '15

 
Kategori
Güncel
 

Yavuz Donat'ın iyimserliği: Tunceli notları....

Gazeteci ve yazar Yavuz Donat günümüz Türkiye’sinin Evliya Çelebi’si. Güzellikleri görmeyi de gördürmeyi de sever. Her yaştan insan severek okur  Donat’ı, çünkü kolay ve anlaşılır bir yazma biçemi vardır. Bu tarz yazılara “konuşur gibi yazıyor” deriz. Çok da sevilen bir yazar olan Yavuz Donat, Türkiye’nin çok tanınmış ve bir o kadar da kabul gören yazarıdır. Her ilden, ilçeden, köyden tanıdığı ve tanıyanı vardır.

Yavuz Donat ile il il, ilçe ilçe, köy köy gezmek bir şanstır; bu da herkese kısmet olacak bir arzu değil.

Ancak bugünkü yazısı bana çok iyimser geldi. Koyun sayısının artması, toprağın işlenmesi, köylerin insanla dolup taşması güzel; hem de çok güzel!.. Toprak ve koyun Anadolu insanının iki büyük umududur. Karasaban ve kağnı ile sarı öküz de vardı bu umudun içinde. Şimdi toprak var, koyun var; ama kağnı, karasaban ve sarı öküzün yerini traktörler, jipler almış durumda. Hekimoğlu Türküsü bu umudu en iyi dile getiren bir ağıttır.

Köylerine dönenler ehliyetli ve diplomalı; ilaveten hayal ve umut yüklüler…

Anadolu insanının umut yolculuğu bu yüzyılda önce büyük şehirlere oldu, sonra da sınırları aştı. ABD, Avrupa, Libya ve Suudi Arabistan umut yolculuğunun yaban elleri oldular. Şimdilerde çok sayıda gencimiz ve girişimci yurttaşımız Çin’i mesken tutmuş haldeler.

Sevgili yazarımız Yavuz Donat’ın Bugünkü (01 Mayıs 2015 Cuma) Sabah Gazetesi’nde yayımlanan yazısından iki bölümü birlikte okuyalım:

“…TUNCELİ

“…Ankara'dan Elazığ'a uçtuk... İstikamet Tunceli... Hava güzel... Yol düzgün... Etraf yemyeşil.

Palu ilçesinin kenarından, Kovancılar ilçesinin içinden geçtik.

Ve "Dersim'e Hoş Geldiniz" tabelası ile karşılaştık... "Türkçe, Kürtçe, Zazaca."

Ardından "Tunceli" tabelası.

Sonra Pülümür Çayı ile Munzur Çayı'nın birleştiği yerdeki "Mamili" köprüsünü geçip, şehir merkezine girdik.

Tunceli Valisi Osman Kaymak "Hoş geldiniz" dedi:

- Yolculuğunuz nasıl geçti?

"3 defa yolumuz kesildi" yanıtını verdik:

- Koyun sürüleri... Yolun bir tarafından diğer tarafına geçiyorlardı...

Yolumuzu onlar kesti. Vali Bey "İşte bu çok güzel haber" diyerek güldü:

Tunceli'de eskiden 1 milyon koyun varmış.

Terör nedeniyle sayı 100 bine kadar düşmüş.

Barış süreci ile birlikte hayvancılık canlandı... Koyun sayısı 400 bine çıktı... Hedefimiz 1 milyonu aşmak.

Munzur, Pülümür, Ovacık, Nazimiye yaylaları koyun sürüleriyle dolu.

İşte "Barış süreci."  …”

·         * *

“Halkın Sesi... Tunceli'nin 44 yıllık gazetesi.

Birkaç ay önce "Adını" değiştirmiş.

Halkın Sesi, olmuş şimdi "Dersim Haber."

Tunceli'nin Sesi... O da şehrin 59 yıllık gazetesi.

"İsim değişikliğine" o da ayak uydurmuş.

Tunceli'nin Sesi'nin yeni adı "Özgür Dersim."

Gazeteciler Derneği Başkanı Ali Haydar Gözlü aynı zamanda "Dersim Haber'in Yazı İşleri Müdürü."

"İsim değişikliğini" konuşurken... Dedi ki:

Birkaç yıl önce böyle bir isim değişikliği yapmanın imkânı yoktu... "Büyük suçtu."

Basın İlan Kurumu'na "İsim değişikliği başvurusu" yaptık... Talebimizin kabul göreceğini pek sanmıyorduk.

Ama Basın İlan'dan "Onay" çıktı... "Hiçbir sakıncası yok" denildi.

"Değişim" nedir diyecek olursanız... "İşte değişim."

Sakın küçümsemeyin... Bu isim değişikliği bile Tunceli için "Büyük olay." (Sabah Gazetesi… 01 Mayıs 2015 Cuma…  Yavuz DONAT)

Koyunlar…

Koyun sayısı…

Anadolu insanının ekmeğine, aşına, köyüne sahip çıkması…

Buna sevinmez mi insan?!..

“Türkiye tarımdan sanayiye geçmeyi başarmış bir ülkedir” diyen Baba’yı (Süleyman Demirel) da hatırlayalım bu arada…

Her Türk yurttaşının birer bilge olarak köyüne dönmesi, bilgece emek vermesi, köyü ile şehri birlikte değerlendirmesi paha biçilmez bir kazanımdır.

Ama…

Fazla iyimser olmak ne kadar doğru?!..

Siirtte korucu ve köy muhtarı şehit edildi. Köy vatandır; korucu da mezrayı, köyü koruyandır, kollayandır. Bunu canı pahasına yapar. Hem korucu ve hem de muhtar olan şehidimiz, devletin valisini, devletin komutanını evinde, köyünde misafir etti; ağırladı. Daha 42 yaşındaydı şehit korucu ve muhtar Mustafa Turhan!..

Köyler birer küçük vatandır. Korucu, muhtar, ihtiyar heyeti köylüye güven verendir.

Can alma zalimliği devam ediyor.

Koyunlarımız çoğalsın; ekilip, biçilsin topraklar, vızıldasın arılar…

Sevgi çoğalıp büyüsün ama her şeyden önce…

Sonra biz; Tunceli’yi Tunceli biliriz. Öyle Dersim mersim bilmeyiz. Birileri Dersim desin dursun; o şirin Türk ili Tunceli’dir.

Huzur, güven, ve zenginliktir güzel olan. Ancak çok iyimser olmak da gerçekçi değil.

İtidali elden bırakmamak lazım.

Hele bugünkü “kanlı afişler”in şehir meydanlarına asılması, canımızı acıttı, içimizi sızlattı.

Türk Milleti’nin kanla, gözyaşıyla ne işi olur!..

Türk Milleti kendine de insanlığa da huzur veren millettir.

Sevgiden haber verin…

Ulu ülkemizde güvercinlerin sayısı hep artıyor, sevgiyi taşıyorlar yüreklere hiç durmadan…

Görmüyor musunuz!..

O zaman öldürmek neden?!..

“Kanlı afişler” neden?!..

 
Toplam blog
: 94
: 202
Kayıt tarihi
: 16.08.12
 
 

Babam; okumaya, hele de gazete okumaya çok meraklıydı. Aldığı gazeteleri okur, sonra da masama bı..