Yazar özgürdür, yorumcu en özgür!

Herkes yazma özgürlüğüne sahiptir.

Kendini, düşüncelerini dünyaya ve olaylara ilişkin özgün bakış açısını, yorumlarını, duygularını yazıya döküp okuyucu ile paylaşmak özgürlük olarak adlandırılabilir. Ancak; Milliyet gazetesinin okurlarına Milliyet Blog aracılığı ile sağladığı çağın olmazsa olmazı internet güncesinde emek verip yazı yazan yazarlar bazı olumsuzluklarla karşılaşabiliyorlar. Tıpkı geçen haftalarda Cumhuriyet yazarı Deniz Som’a yapılan yorumlar gibi (!) Benzer bir yorumu verdiğim linkte bulabilirsiniz. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=61594

Yazar, edebiyatın, sanatın olanaklarını kullanarak birikimini genel ahlak kuralları ve yasaları dikkate alarak okuyucu ile paylaşıyor.

MB’nin kendini koyduğu koşullarla güvenceye aldığını bilerek, gönüllülük ve özellikle -kendi açımdan düşünüldüğünde- Milliyet gazetesinin son dönem reklamlarında özetlediği duyarlılıkları paylaşmaya çaba gösteriyorum.

Hepimizin ortak paydası, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinde anlam bulan, “Laik, Sosyal, Hukuk Devleti’ni.” savunmayı yurttaşlık görevi olarak algılamalıyız. Ben böyle algılamaya devam edeceğim.

Ülkenin bu günlerde çekilmek istendiği tartışmalara ilişkin -özellikle yargı mensuplarının açıklamalarında yer alan kaygıları taşıyarak- düşündüklerimi yazın olanaklarını kullanarak tarihe not düşmek olarak kalacak olsa bile yazmayı kaçınılmaz bir sorumluluk olarak görüyorum.

Milliyet Blog’da yazmanın sonsuzluk denizinde yelken açan herkesin yaşadığı gibi; kırgınlık, mutsuzluk, umutsuzlukların yanında bitemsiz güzelliklerin paylaşımını yaşadığımın bilincindeyim...

Milliyet Blog’a emek verenleri, yaratıcılıklarıyla katkı koyan yazar dostları kutluyorum.

Sevgiyle, yaşanılır bir dünya özlemiyle…

24/01/2008